Doç. Dr. Erhan Akça, maden ocaklarının Türkiye'nin buğday ambarı olarak bilinen Konya Karaman kapalı havzasının yeraltı sularını yok ettiğini belirterek maden yerine tarımın bölge halkına refahlık getirdiğine dikkat çekti.
Adıyaman Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Akça, Karapınar, Ereğli ve Karaman ilçelerinde su sorununun çözümüne dair TEMA Vakfı'nın yürüttüğü 2009-2012'de yapılan CROP MAL Projesi'nin (Marjinal Kurak Alanların Korunmasına Yönelik Rasyonel Fırsatların Yaratılması) uzmanı.
Bahçe meyveciliği önemli
Eskiden Konya'nın ilçesi olan şu anda Karaman'a bağlı Ermenek-Taştepe sahasında 5 milyon 918 bin, Ermenek sahasında da 1 milyon 700 bin ton muhtemel rezerv var ve üretim yapılıyor. Ayrıca il genelinde büyük mermer potansiyeli mevcut.
Ancak ilçede madenin yanında binlerce yıldır tarım da yapılıyor. Göksu nehri kıyısında yer alan ilçe orman ve su bakımından zengin. Küçükbaş hayvancılık mevcut. Özellikle bahçe meyveciliği önemli bir geçim kaynağı. Bağcılık, ceviz, zeytin, incir, susam, pamuk, nar, gibi her türlü sebze meyve, yüksek alanlarda ise buğday yetiştiriliyor.
Su kaynakları delik deşik
Doç. Dr. Erhan Akça, her yere denetimsiz açılan taş ve kömür ocaklarının zaten sulu tarım nedeniyle azalan yeraltı sularını daha da azalttığını belirterek tarımı tehlikeye soktuğunu ifade etti.
"Yeraltında hidrolojik bir su döngüsü var. Ne kadar yer altından su çekerseniz onun o kadar dolması lazım. Ancak bu bölge kapalı havza ve yağış da düşük. Su dengesi tamamen etrafındaki dağlık bölgeden gelen sulara ve aldığı yağışa bağlı.
"Ancak siz bu dağların her yerine taş ve kömür ocakları açarsanız bu sistem çöker. Maden çıkarmak isteniyorsa da tüm dengeler gözetilerek, planlı programlı biçimde yapılmalı. Ancak her kafasına esen bulduğu yerde vahşice taş ocağı ve kömür madeni açıyor. Maden açmak için o bölgede sadece maden olması yetmez. Maalesef tüm ÇED raporları masa başında yazılıyor.
"Bu bölgede kömür çıkarmak için yeraltı suyunu boşaltmak gerekiyor. Ancak bu sular doğal akışı bozularak erkenden çıkarılıyor. Yani çıkan sular tarımda ihtiyaç duyulan zamanlarda kullanılamayarak denizlere karışıyor. Ayrıca suyun doğal çıkış alanlarını kurutuyorsun ve çökmeler oluşuyor."
Maden değil, tarım refah getiriyor
Türkiye'nin ekonomik krizlerde ayakta ancak tarımla durabileceğini söyleyen Akça, Ermenek'in tarım zenginliğine dikkat çekti.
"Türkiye'nin gıda güvenliği tarıma bağlı, ancak bu sayede ekonomik krizlerde ayakta kalabilir. Bu bölgenin genetik toprağı kuru tarımdır, binlerce yıldır böyle yapılır. Hiçbir zaman da burada işsizlik sorunu yoktur. Çünkü tarım istihdamı sağlanıyor. Ekonomik dengeler çok iyi oturmuş.
"Bu bölgede çıkarılan madenin karı yerel halka gitmiyor. Yani madenler hem ekolojiye zarar veriyor, hem de sosyo ekonomik değil, karını alıp gidiyor. Yöre halkına refah sağlamıyor. Oysa tarım herkese eşit bir refah sağlıyor."
Kapalı havzaya termik santral de yapılmak isteniyorAkça, aynı zamanda TEMA'nın Konya Karapınar'da yapılması planlanan termik santralin etkileri üzerine Kasım 2013'de yayınladığı raporun yazarlarından. Raporda, Karapınar'da kurulması planan kömür madeni ve kömürlü termik santralin yer altı suyunu tamamen tüketerek tarım alanlarını yok edeceği belirtiliyor. Üstelik söz konusu işletmenin açılması halinde bölgedeki yeraltı su seviyesi 20 metreye yaklaştığı için su basmaları nedeniyle heyelan yaşanabileceği uyarısı yapılmıştı. Söz konusu santralin etkilerinin yer aldığı raporun haberi için tıklayınız.(NV) |