Bursa'da 12 ve 16 yaşındaki iki Roman çocuğun evlenmesinin basına yansıması ile Romanlar arasında çok yaygın olan erken yaşta evlilikler görünür oldu.
Çocuk gelinler üzerine çalışan Çingene Kadınlar Ağı'ndan aynı zamanda Edirne Roman Derneği’nin (EDROM) proje koordinatörü Figen Kelemer ve Bursa Romanlar Derneği Başkanı Efkan Özçimen, Roman kız ve erkek çocuklarında evlilik yaşının 15-20 arasında olduğunu söyledi.
İkisi de sosyo ekonomik nedenlerle eğitim alamayan Roman çocuklarının erken evliliğe yöneldiğine dikkat çekerek çözümün Romanların yaşam şartlarının düzeltilmesinden geçtiğini belirtti.
Bakanlık: Çocuklar ailelerin yanında
Bursa'nın Yıldırım ilçesinde Anadolu mahallesinde yaşayan 12 yaşındaki erkek çocuğu ile 16 yaşındaki kız çocuğunun evlenme görüntüleri cumartesi basına yansıdı.
Polise ifade veren çocukların aileleri çocukların beşik kertmesi olduğunu ve yaşları büyüyünce düğün yapacaklarını belirtti.
Çocuk Şube Müdürlüğü, her iki çocuğun da anne ve babaları hakkında "Aile efradına kötü muamele etmek" suçundan işlem yaptı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığı açıklamada, "çocukların halen ailelerinin yanında olduğu, herhangi bir evliliğin olmadığı belirlendi" diyerek eğitimi yarım kalan kız çocuğunun eğitimini tamamlaması ve ailelerin sosyo ekonomik olarak destekleneceğini belirtti.
Kelemer: Bu bir kültür değil, sorun
Figen Kelemer, erken yaşta evliliklerinin Romanların kültürü değil sorunu olduğunu belirtti.
"Devlet erken yaşta evliliklerde Roman kültürünün parçası deyip başından silip atıyor. Oysa bu bir kültür değil, önemli sosyo ekonomik sebepleri olan bir sorun.
"Okullaşma çok önemli bir neden. Kaliteli eğitime ulaşabilseler böyle şeyler olmayacak. Zaten nüfus kayıtları yoksa hiç okula gitmiyorlar. Gitseler bile okulda da başarılı sonuç alamıyorlar. Sonuçta çadırda tuvalet bile yok, nerede ders çalışsınlar? Okulda en arka sıraya oturtup sürekli dışlanan çocuklara bir gelecek sunulmuyor.
"Ailenin de beklentisi yok. 16'sında başlık parası da alırım kaygısıyla evlendiriyor. Kız çocukları okula gitmediği için evde annenin bütün rolünü üstleniyor. Ev işlerinden ve kardeşlere bakmaktan kurtulmak istiyor.
"Hükümet Romanlarla ilgili yaptığı çalışmalarda eğitimin önemine dikkat çekiyor. Ama bununla ilgili köklü çözüm getiremiyor.
"Bu olayda da çocuğun yüksek yararı gözetilmeli. Başka bir grubun başına gelseydi Bakanlık daha farklı önlemler alabilirdi. Burada da Romanlara karşı olan ayrımcılığın bir devamı söz konusu."
Özçimen: Ceza caydırıcı ama yeterli değil
Efkan Özçimen ailelerin cezalandırılmasının caydırıcı ancak yeterli olmadığını belirtti.
"Erken evlilikler ekonomik durumu daha kötü olan çadır ve barakalarda yaşayanlarda daha yaygın. Bu olayda yaşın 12 olması bizi de şaşırttı. Genelde 15 yaşında başlar.
"Hem aileler hem çocuklar eğitimsiz. Tek göz odalarda yaşadıkları için ailelerinin cinsel hayatının içinde büyüyorlar. Bu da cinselliği çok erken keşfetmelerine neden oluyor. Çocukların sağlıklı barınma koşullarına ve eğitime kavuşmaları gerekiyor.
"Sosyal devletin bu konuda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Biz dernek olarak ailelerle çalışmak istiyoruz. Yoksa ailelere elbette ceza verilsin, bu caydırıcı olur. Ama yeterli ve köklü bir çözüm değil." (NV)