Danıştay "maden arama faaliyetlerine" sağlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci muafiyetinin yürütmesini durdurdu. ÇMO başkanı Bozoğlu, Kaz dağları başta olmak üzere tüm ÇED'siz maden arama faaliyetlerinin durması gerektiğini söyledi.
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Haziran 2011’de ÇED Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle maden aramasında ÇED muafiyeti getirilmesine karşı dava açmıştı.
Danıştay 14. Dairesi "maden arama faaliyetlerine" sağlanan ÇED muafiyetinin yürütmesini durdurdu.
bianet’e konuşan ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, Türkiye’de Kaz Dağları başta olmak üzere tüm maden arama faaliyetlerinin durdurularak ÇED raporu alması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bunu denetlemesi gerektiğini söyledi.
“Hükümetin yıllardır 'çevreciyiz' diyip ÇED muafiyeti için hukukun arkasından dolanma inadı Danıştayın kararıyla son buldu. Hatırlanacağı gibi önce 2872 Sayılı Çevre Kanunu‘nda yapılan değişiklikle, maden arama faaliyetleri ÇED dışında tutuldu. Anayasa Mahkemesi’ne açtığımız davada anayasanın 56. Maddesine gönderme yapılarak bu karar iptal edildi. Kararda, halkın sağlığı, kamu yararı ve doğanın korunmasına dikkat çekildi.
"Sonra Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED Yönetmeliği‘nde değişiklik yaparak maden aramalarına ÇED muafiyetini tekrar sağlanmaya çalıştı. Buna da dava açıp kazandık. Ancak son olarak haziran 2011’de yine ÇED Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle muafiyetten vazgeçildi. Buna da dava açtık ve Danıştay Anayasa Mahkemesi’nin kararına gönderme yaparak yürütmeyi durdurdu.”
Hatırlanacağı gibi, 1997 yılından önce yatırım programlarında yer alan projelere de ÇED yönetmeliğindeki değişiklikle muafiyet sağlanmıştı. ÇMO’nun açtığı davalara Danıştay tarafından verilen olumlu kararlar ile muafiyet iptal edilmiş ancak hükümet tarafından bu düzenleme Çevre Kanunu‘na mayıs 2013 tarihindeki "torba kanun" ile konulmuştu.
3. Köprü, Ilısu Barajı gibi önemli projeler bu kapsamnda ÇED muafiyetine alınmıştı. Bu karara karşı da Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesi‘ne iptal talepli başvuru yapmıştı. (NV)