Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve Avrupa Birliği İçin Ortak Gelecek" konulu konferansta konuştu, “Biz yüzde 50’nin partisi değiliz. Yüzde 100’ün partisi olarak ülkeye hizmet veriyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın Wall Street eylemlerinde 17 kişinin öldüğü iddiasına ise ABD Büyükelçiliğinden yanıt geldi. ABD Büyükelçiliğinin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “US Occupy Wall Street (Wall Street'i İşgal Et) hareketi ile ilgili raporlar yanlıştır. Bu harekete istinaden hiçbir polis müdahalesi ölümle sonuçlanmamıştır” dendi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Son günlerde Taksim gezi Parkı düzenlemesiyle yaşanan olaylar kimseyi yanlış düşüncelere sürüklemesin. Burada korkunç bir dezenformasyon var. Sosyal medyanın korkunç bir yalan kampanyası var. Tespitlerle elimdedir.”
“Her şeyden önce muhatabınızı bileceksiniz. Burada böyle bir muhatap söz konusun değil. Milletin parlamentodaki temsilcileri ne iş yaparlar diye sormaz mısınız? Gezi ile ilgili alakalı animasyon görüntüleri 2011 seçimleri öncesi yaptım. O günden bugüne kimsenin sesi çıkmadı. Çevre hassasiyeti olan kardeşlerime sesleniyorum. Çevrecilikte ortaklık yapacaksınız gelin bu başbakanızla yapın.”
“Üniversiteler orman alanında”
“Koç Üniversitesi orman alana yapılmıştır. Ben Başbakan olarak onlarla savaş verdim. On binlerce 10-15 yaş üstü ağaçlar Kilyos’ta söküldü. Dönemin cumhurbaşkanı açılışını yaparken ‘Buranın açılmasına mani olanlar nerede’ dedi. Cezaevindeydim. Yargı meselesine aynen devam ettim çıkınca.”
“Başbakanlık dönemimde yargı orada Türkiye Cumhuriyeti’nin haklılığını teyit etti. Şu anda Koç Grubu aslında bu noktada yıkılma durumu da var.”
“Orman Bakanlığına hayır dedik. Kirayı ödesinler dedik. Aynı şey Sabancı Üniversitesi için de geçerli. Orası da orman alanıdır. Bu ülkede bugüne kadar belli bir kaymak takım değerlendirmeye alışmıştır.”
“Muhalefetin derdi çözüm süreci”
“Çözüm sürecine mani olmak gayretinde muhalefet. Gezi parkında olanların bir kısmını da o sürecin içine katma gayretindeler. Bir taraftan çözüm sürecine desteğinizi veriyorsunuz, diğer taraftan o süreci istemeyenlerin de bu olayların içinde olduğunuzu bilmek isterim.”
“Çevreci olmak kamu mallarına zarar vermek değildir. Çevreci olmak ağaçları, saksıları yakıp yıkmak değildir. Çevreci olmak insanları öldürmek değildir. Bize ders vermeye gayret edenler ABD’deki Wall Street olaylarını nereye koyacaklar. Biber gazı olayı, 17 kişinin ölümü orada oldu.”
“Bütün bunlara karşı tepki ne oldu? Bizim karşı olduğumuz şiddettir, terördür, vandallıktır. Yoksa demokrasi talebi diye bir taleple karşımıza çıkacak olanlara canım feda. Neymiş yapamadıklarımız bize bunları anlatsınlar başımız gözümüz üstüne. Şimdi biz referanduma da karşıyız diyorlar. Karşı olma o zaman.”
“AKM’nin kararı seçimden önce verildi”
“AKM diye şu anda depreme dayanıklılığı olmayan bir kültür merkezimiz var. Yıllar önce dedik ki bu yapı bize sıkıntı yaratır. Yapının kullanışlı olmadığını da çalışan sanatçılardan biliyorum. Barok mimariyle bütünlük arz edecek şekilde buraya dev bir opera binası yapalım. Türkiye’de opera binamız yok. Bir ilkin adımını atmak istiyoruz.”
“Vandalizmin mensupları çıkıyorlar, ‘yıktırmayız.’ Böyle bir şeyin kararını vereceksek seçim öncesinde vermişiz. O zaman da halkımın kahir ekseriyeti bize desteğini vermiş.”
“Daha güzel bir Taksim istiyoruz biz. Trafiği yerin altına alıyoruz. Benim vatandaşım gelsin rahatça gezsin diye.”
“Millet getirdi, millet götürür”
“Gezi Parkı’na fark edecek bir ağaçlandırmayı ortaya koyalım. Bir ara taktılar AVM’ye. Zaten metresiyle falan Topçu Kışlası’nda AVM olması mümkün değil. Söylediğimiz bir ifadeydi. Buranın bir şehir müzesi olabileceği düşüncesi de var.”
“Olayların ilk başında yapılan müdahaleyle ilgili üzüntümüzü ve gerekenin yapılacağını söyledik. Avrupa’nın neresinde böyle şeyler olsa bizdekinden daha sert müdahaleye maruz kalıyor.”
“Türkiye demokratik bir ülkedir. Bizi millet getirdi. Eğer götürecekse millet götürür başkaları değil. Hükümetle bir meselesi olan bunu sandıkta görebilir. Hükümete hesap sormak isteyen vakti zamanı gelince sandıkta sorar.”
“Toplumsal hadiseleri okuruz, objektif biçimde değerlendiririz. Biz yüzde 50’nin partisi değiliz. Yüzde 100’ün partisi olarak ülkeye hizmet veriyoruz.”
“Medya siparişle ilan almasın”
“Yabancı medyadan Türkiye’de yaşananları ideolojik yaklaşımlarla ele almamalarını ve sipariş üzerine ilan almamalarını da kendilerine hatırlatırım. Parayı basmak suretiyle ilan verenlerin de kaynaklarını da biliyoruz.”
“Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olanların attığı bir adımdır. Bu yine Türkiye’deki faiz lobisinin iktidarımıza yönelik attığımızı bir adımdır. Faiz lobisi de fazla heveslenmesin onlar da isteklerine ulaşamayacaklar.” (AS)