* Tutanağın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve BDP Meclis Grup Başkan Vekili Pervin Buldan’ın PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 23 Şubat’ta yaptığı görüşmenin tutanakları Milliyet gazetesinde Namık Durukan imzasıyla yayınlandı.
Öcalan’ın “Tarihi önemde bir toplantıya başlıyoruz” diyerek açtığı görüşmede konuşulanların satırbaşları şöyle:
“Rejim değişikliği olacak”
* Özal’dan beri teşebbüs içerisindeyim, akim kaldı. Şimdi akamete uğramaması lazım.
Yeni diyalog sürecine yükleniyorum. Dostlarımızın ve halkımızın eski kalıp mücadeleleri bir kenara atmaları lazım. Eski yaşam alışkanlıkları topyekun bırakmak gerekir. Neden, çünkü bu bir rejim değişikliği olacak.
* Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde. Şimdiye kadar olanlar ısınma hareketiydi. Bütün felsefi ve örgütsel birikimimi bu yönde, PKK’yi hazırlamak ve dönüştürmek için kullanıyorum. Bu en köklü adım.
* Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKP’ye anlatmalısınız. AKP’lilerle konuşun anlatın. Siz Meclis’tesiniz, size çok görev düşüyor. Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon ne AKP olurdu.
“Ha bizi vurmuşlar ha Sakine’yi”
* Ha bizi vurmuşlar ha Sakine’yi (Cansız) vurmuşlar. Çok karanlık bir olay. Sterk “MİT kaynaklı” demiş. Mümkün değil ama düşüneceksin. MİT de şaşırdı. Demek ki darbe hala devam ediyor.
* Hükümet kesin vesayetten kurtuldu mu, hesaplaşma tam olarak yapıldı mı? Tayyip’in (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) hükümet mekaniği Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor, alan açılıyor vesayet kurumu, güç odakları tarafından.
“Bir teşekkür etmediler”
* Biz iktidarı AKP’ye altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi 2. Atatürk rolüne soyunup daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar. Benim demokratik kriterlerim var bunu anlattık, bir baktık ki AKP hegemonya kurmak istiyor, 1923-40-50 CHP yerine AKP...
* AKP’nin çıkışları yanlıştır. Son bir buçuk yılda büyük bir savaşa yüklendiler. Nihai tasfiye operasyonları yaptılar. Sayın Başbakanı buna inandıran ekip (2011’de) “PKK’yi bitireceğiz” dedi. 10 bin kişiyi (KCK) içeriye aldılar, Bu güç MİT’e de darbe planladı. Ben hemen devreye girdim, “Bu darbedir” dedim. Ergenekon’dan farkı yok.
“Sıra Başbakan’a gelmişti”
* Başbakan MİT’e darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü, Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı. Genelkurmay Başkanının (İlker Başbuğ’u kastetti) tutuklanması da budur. O güce Cevat Öneş “darbe” dedi. Bu yüzden ben devreye girdim, yardımcı olayım dedim.
* KCK’ye her operasyon ayaklanma ve isyana davetiyedir/teşviktir. BDP ve benim temkinli yaklaşımım engelledi. İsyan etmem beklendi. İsyan etsek bir türlü, etmesek bir türlü.
“Darbe devam ediyor”
* Darbe şekil değiştirdi ama hala devam ediyor. Yeni darbe Brüksel ve ABD’de planlanıyor. Türk-Kürt ilişkilerini yeniden tanımlamam işlerine gelmiyor. Sanırım bu çıkışımız işe yarayacak. Benim üzerimde planları var.
“Tüm kaleler düşecekti”
* Bir darbe var, fakat derinliğini tam fark edemiyorum. MİT’i düşürseydiler. Türkiye’de tüm kaleler düşmüş olacaktı. (MİT Müsteşarı) Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakan’a gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu... Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım.
* Türkiye’de 3 koldan paralel devlet çalışması var. Bu ilişkileri sabote edilmeye başladı. Sıradan lobiler değil. ABD’de Yahudi, Ermeni ve Rum lobileri stratejik ve taktik müdahale ediyorlar. Her üçü de Anadolu çıkışlıdır. Sözde bir hükümet var, sözde bir parlamento var.
* CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKP’ye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış, hedeflenen bizim geliştirdiğimiz diyalogdur. MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor. Emre Uslu, Mehmet Baransu MİT’i hedef aldılar, arkalarında devasa bir güç var.
“Sakine barışı temsil ediyordu”
* Florida kontrgerilla merkezidir. Abdullah Çatlı iki kez gitti. Papa, Palme... Sakine bu tür grupların işidir. Yeni gladyo tam anlaşılamıyor. Çözüm adına yapılan her şeyi sabote ettiler. Sakine olayı bende düşük bir tereddüt uyandırdı. Net değil. Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Hala aydınlatılamadı.
“Sorumluluk üstlenmem”
* Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa “Apo öldü” diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem.
* Ergenekon’un bizden beklentisi 2002’den itibaren savaşı tırmandırmamızdı. Ben AKP’nin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim. AKP anlar dedik. AKP darbe ile uğraşırken başını belaya/derde sokmayalım dedik. Onlar darbelerle uğraştılar. 2007, 2009 hatta 2011’e kadar seçim hesapları, oy hesapları yaptılar. Ben geri çekildim. Benim çekilmem AKP’nin istismarından dolayıdır.
“Darbeyi sezdim, iletişime geçtim”
* Savcının... 7 Şubat MİT’e darbesi... Ben bir darbeyi sezdim. Cezaevi müdürüne “Hakan Bey’i (MİT Müsteşarı Hakan Fidan) yalnız bırakmamak gerekir” dedim. Sözlü, yazılı iletişime geçtim, beş ay önce tekrar kanal açıldı, diyalog başladı.
“Newroz’da ilan edeceğim”
* PKK bile beni anlamıyor. Beni bir ağabey ve baba gibi görüyor. Endişelerini paylaşıyorum. Benim dosyalarım (hazırladığı mektuplara vurarak) endişelerini giderecek bir çatışmasızlık öneriyor. Şimdi burada ne var?
Birinci Belge: Demokratik Barış Sürecine Felsefi Bakış: Bu toplam 10 maddeden oluşuyor.
İkinci Belge: Demokratik Çözüm Planı: Bu da toplam 10 maddeden oluşuyor. Buna kısa bir giriş de diyebiliriz.
Üçüncü Belge: Demokratik Barışın Eylem Planı: 3 aşamalıdır. Birinci aşama 7 madde, ikinci aşama 5 madde. Üçüncü aşama 7 madde.
Eylem Planı’na bir sayfalık ek yazdım. İkinci ek 4 sayfalık paralel devletle ilgili sorulara cevaplar. Değerlendirme 3 yaprak, 6 sayfa, Kürt Sorununda Barış ve Demokrasi Süreci Hakkında Kısa Değerlendirme.
Ben 3 aşama ve 10 ilke öneriyorum. Bu yazı üzerine cesurca tartışacaksınız. Bunu Kandil’e ve Avrupa’ya götüreceksiniz. Kendi aranızda iş bölümü (heyeti kastederek) yaparak, Kandil ve Avrupa’ya bu görüşmeyi anlatın.
Daha önce 3 hafta demiştim ama 2 hafta içerisinde gelirse, görüşlerimi revize ederim. Eş başkanlarla görüşürsem iyi olur. Eğer eş başkanlara tavır devam ederse yine bu heyet gelir. Newroz’a bunu ilan etmek istiyorum. İlanı ben yapacağım.
“Hakikat komisyonu kurulacak”
* Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de 50 bin, Kandil’de 10 bin, İran’da 40 bin var.
“Hepimiz özgür olacağız.”
* Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum. Yalnız, herkes bilmeli ki, ‘Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız’. Kendime güveniyorum. Şunu iyi bilin devlet de ben de vazgeçemeyiz. Tarihi bir barış ve demokratik yaşama geçiş.
“Başkanlık sistemini destekleriz”
* Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz.
“Yargı ve emniyeti ele geçirdiler”
* Kontrgerilla ABD merkezlidir. Yargı ve emniyeti ele geçirdiler. MİT askerlerden güçlü çıktı, savcı çağırdı gitmediler. Bana göre bir direniştir. Erdoğan bunların burnundan fitil fitil çıkarır. İnşallah diyelim.
“İslam’a sol jargonla bakmam”
* Kimse kusura bakmasın, ben İslam’a sol jargonla bakmam. Kürt halkının da dini inancı kuvvetlidir.
Anayasa’da vatandaşlık maddesi
* Vatandaşlık maddesini sana yazdırıyorum: “Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.” Burada Türkiye Cumhuriyeti de olmayabilir sadece Türkiye’de olabilir. Ulus aidiyeti ile devlet aidiyetini karıştırmayın. Bunu CHP ve MHP dedirtiyor. Sizin Türk ulusçuluğu dediğiniz faşist bir örgütlenmedir. Alet olamayız.
* Hedefimiz ne? Kürt Türk ilişkilerinin özgür bir temelde anayasal bir ifadeye kavuşturmak istiyorum.
“Tek taraflı çekilme olmaz”
* Peki biz ileride ne yapacağız? Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir. Mesela AB yerel yönetim özerklik şartı ki buna şerhi kaldırırlarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür.
* Çekilmeden çekilmeye fark var. Tek taraflı bir çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak. Başbakanın dediği çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak. (AS)