Taksim Gümüşsuyu mahallesinde yaşayanlar, Gümüşsuyu caddesi üzerindeki Park Otel'inin on aydır süren inşaat çalışmalarından mağdur. Mahalleli, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıkları inşaattan ötürü suç duyurusunda bulunacak.
Mahalleli, inşaatta yedi gün 24 saat çalışıldığı için toz bulutu, pire böcek, fareler içinde ve yan yanayken bile birbirlerini duyamayacak kadar gürültü altında yaşıyor. İnşaatın ne zaman biteceği belli değil.
Üç ay önce mahalleli buna daha fazla dayanamayıp "Gümüşsuyu Park Oteli Mağdurları" grubunu kurup, mücadeleye örgütlü devam etmeye başladı. Bir müddet, mahalleliden birkaç kişi her gece Kutlu Sokak'ta nöbet tutup, inşaat gece devam ettiği zaman polisi arayarak şikayet etti.
Kaymakamlık, mahallelinin şikayetleri üzerine "Bu kadar rahatsız edeceklerini tahmin etmedim, o yüzden bu 7/24 saat çalışma iznini verdim" deyip bu izni gece 12:00'ye indirmişti.
Ancak bu süre zarfında pek değişen bir şey olmadı; inşaat yine gece saatlerinde devam etti.
İnşaattan bira şişesi fırlatıldı
En son cuma günü (14 Ekim) saat 01:30'da devam eden inşaat çalışmasının durdurulması için mahalleli polis çağırdı. Mahalleli polisle inşaat önünde konuşurken, inşaatten kendilerine bira şişesi fırlatıldı; bunun üzerine mahalleli karakola giderek şikayette bulundu.
Mağdurlar bugün, "CVK diyor para bende, mahalleliden bana ne", "İşte Park otelin yedi yıldızı: gürültü, çevre kirliliği, sorumsuzluk, hukuksuzluk, fare, pire böcek, sağlık tehdidi" pankartları eşliğinde Beyoğlu Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak Belediye Başkanı Misbah Demircan'ı göreve çağırdı.
"Hiçbir devlet kurumundan bu hak ihlallerini durduracak bir karar çıkmadığı gibi konu ile birinci dereceden alakadar olması gereken Beyoğlu belediyesi ve Başkanı Misbah Demircan mahallelinin şikayetlerine kulağını tıkadı.
Bu tavrı ile inşaat sahibi CVK Holding'in yanında yer aldı. En son da kendi çabalarımızla inşaat gürültüsünü durdurmaya çalışmamız can güvenliğimizi de tehlike altına soktu."
Açıklamada, mahalellinin psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığı, buna son verebilecekken vermeyen bütün kurumların zan altında olduğu belirtildi.
Ayşe Gül Altınay, daha önce bianet'e "inşaatın verdiği tüm rahatsızlıkların ötesinde en kötüsü bizi umursamamalarıydı" demişti.
"Üç aydır toz bulutu içinde, gürültü altında yaşamamızın ötesinde sinirimizi bozan gördüğümüz ilgisizlik ve tepkisizlik oldu. Son derece kanunsuz, hukuksuz şekilde yapılan bu inşaata karşı her yere başvurduk ama karşımızda 'Siz ne yaparsanız yapın diye gülen ve aldırmayan' bir inşaat yönetici var." (NV)