Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk hayatını kaybetti. 85 yaşındaki Selçuk, geçen yıl rahatsızlanarak Vehbi Koç Amerikan Hastanesi Yoğun Bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Gazeteci, beyin damar tıkanıklığına bağlı olarak kısmi felç geçirmişti. Selçuk, 10 günlük tedavisinin ardından taburcu edilmişti.
85. yaş gününü yoğun bakımda geçiren Selçuk'un bugün (21 Haziran) saat 13.30'da gerçekleşen ölümüyle ilgili açıklama, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'nde yapılacak.
Yarım asırdır Cumhuriyet'te okuyucularına Pencere adlı köşesinden seslenen Selçuk, Ergenekon Soruşturması kapsamında 21 Mart 2008 sabahı, saat 4.30 sularında evinden gözaltına alınmış, 40 saat süren savcılıktaki sorgusunun ardından 23 Mart'ta serbest bırakılmıştı.
Ağabeyi Cumhuriyet gazetesi çizerlerinden Turhan Selçuk da 10 Mart 2010'da karındaki aort damarının genişlemesi teşhisi ile tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.
İlhan Selçuk'un özgeçmişi
İlhan Selçuk 11 Mart 1925'te İzmir'de doğdu (Nüfusunda Aydın yazılı). Babası subaydı. Bu nedenle Aydın'da başlayan, Yıldızeli ve Keskin'de süren, Şişli 43. İlkokul'da tamamlanan ilköğreniminin ardından, ortaokul ve liseyi İstanbul Taksim, Silifke ve Adana'da okudu.
1950'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Kısa bir süre avukatlık yaptı. Ardından ağabeyi Turhan Selçuk'la birlikte 41 Buçuk ve Dolmuş mizah dergilerini yayımladı. İlk yazıları bu dergilerde yayımlandı. 1958'de Karikatür, 1959'da Taş, Karikatür dergilerinin yayıncıları arasına katıldı. Semih Balcıoğlu ile birlikte Ulus'un mizah sayfasını düzenledi.
1961'de Akşam Gazetesi'nde yazarlığa başladı. Aynı yıl Tanin'e oradan da Vatan'a geçti. 1962'de Doğan Avıoğlu, Mümtaz Soysal, İlhami Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu'yla birlikte Yön'ün kurucuları arasında yer aldı ve burada da yazılar yazdı.
Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim dergisinde de yazan Selçuk, 1962'de Nadir Nadi'nin çağrısı üzerine Cumhuriyet'te köşe yazarlığına başladı.
12 Mart 1971 sonrasında "Hoş Geldin Tanzimat Kafası" başlıklı yazısı nedeniyle Cumhuriyet kapatıldı, Selçuk tutuklandı. Açılan davada aklandı.
Ziverbey'deki işkence 'akrostiş'le ortaya çıktı
Selçuk, kısa bir süre sonra sıkıyönetimce yeniden gözaltına alındı. "Ziverbey Köşkü"nde işkence gördü. "Madanoğlu Davası"ndan Sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı ve aklandı. Ziverbey'deki işkenceler ilk kez Selçuk'un "Ziverbey Köşkü" kitabıyla anlatıldı. Ziverbey'de işkence altındayken verdiği ifadede akrostiş yöntemini kullanan Selçuk, ifadesinde, her tümcenin sondan ikinci sözcüğünün baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında "işkence altındayım" cümlesi çıkıyordu.
Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nun (TİHAK) kurucu üyesi olan Selçuk, "Türk basınında demokrasi için verdiği savaşımdan" ötürü 1997'de Sertel Demokrasi Ödülü'ne değer görüldü. 1989'da Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin "Onur Ödülü"ne, 1994'te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "Basın Özgürlüğü Ödülü"nü aldı. (BT/EÖ)