İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, "Devrimci Karargah" örgütüyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesini kabul ettikten sonra beş ay sonrasına gün verdi. Örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle Orhan Yılmazkaya'nın öldürüldüğü 27 Nisan'daki operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 14 kişi 23 Şubat 2010'u bekleyecek.
Operasyon sonrası yurtdışından dönerek 14 Mayıs'ta ifade vermeye geldikten sonra tutuklanan gemi kaptanı Necdet Öztürk de ilk kez bu tarihte hakim karşısına çıkabilecekler.
AİHM'de bir ölçüt de, "makul tutukluluk"
Tutukluluk süresinin makul olması, yine makul sürede yargılama yapmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "özgürlük ve güvenlik hakkı"na dair 5. maddesi ile "adil yargılama"ya ilişkin 6. maddesi yoluyla gözettiği standartlar arasında yer alıyor.
Yılmazkaya'yı tanıyan herkes beş aydır hapiste
27 Nisan'da gözaltına alınarak Yılmazkaya'yla irtibatlı olduğu iddiasıyla tutuklanan gazetevatan.com sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu için meslektaşları gazete önünde destek eylemi yapmışlardı.
Duruoğlu, "Türk Hamamları" kitabının yazarı Yılmazkaya ile, hem yazar olduğu için hem de üniversiteden tanıştığı için kırmamak adına birkaç kez görüştüğünü söylese de, mahkeme karşısına çıktığında 10 aylık tutuklu olmuş olacak.
Bu durum, iddianamede ev aramasında suç unsuruna rastlanmadığı kaydedilen, Yılmazkaya için yurtdışında gelen parayı kendisine teslim eden dansçı ve müzisyen Ceren Sütlaş ve sinemacı Meral Seven için de geçerli.
Demircan: Daha erkene gün verilmeliydi
Bu durumun adil yargılanma hakkının bir ihlali olduğunu ifade eden Sütlaş'ın avukatı Tunç Demircan, itiraz ettiklerinde mahkemelerden "yoğunuz, elimizde çok dosya var" türünden yanıtlarla karşılaştıklarını söyledi.
Demircan, Hukuk Fakülteleri'nin 3. sınıfında okutulan Usul Hukuku kitabının ilk sayfasında "Geç Kalan adalet, adalet değildir" ifadesinin yer aldığını hatırlattı.
"Mahkemelere bir sorunca bin ah işitiyorsunuz. Ancak bu durum zaman açısından tutukluluk tedbirinin cezaya dönüşmesine yol açıyor. Sadece bu dosya da değil, bunu birçok dosyada yaşıyoruz. Bu süre çok uzun, daha erkene gün verilmeliydi. Müvekkilim ve diğer tutuklular 30 Nisan'dan beri hapisteler. Dava başladığında müvekkilimin tutukluluğu 10 ayı bulacak. Peki, 10 ay sonra "pardon" denirse ne olacak? Bu ülkenin kaynakları var, bu sorun çözülmeli."
Deniz Seki, Füsun Erdoğan, Ahmet Birsin...
Ceza Muhakemesi Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası'nda dosyaya gizlilik getiren düzenlemeleri ve mahkemelerin yoğunluğunun neden olduğu tutukluğun uzaması gibi durumlara Özgür Radyo eski yayın yönetmeni Füsun Erdoğan'ın da yargılandığı Maksist Leninist Komünist Partisi ve Gün TV yayın yönetmeni Ahmet Birsin'in de tutuklu olduğu PKK davalarında da görülüyor.
Ayrıca, uyuşturucu ticareti yaptığı ve uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle 24 Şubat'ta tutuklanan ve 8,5 yıldan 24,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen şarkıcı Deniz Seki de 218 gün sonra hakim karşısına çıkabilmişti. (EÖ)