"İstanbul Trafiğini Deniz Yolunu Kullanmak Çözer"

"Böyle plansız yönetilen bir kentte ne yaparsanız yapın trafik sorununu çözme şansınız yok. Bu anlayıştan İstanbul’u yönetenlerin vazgeçmesi lazım. Toplu taşımayı nasıl geliştireceğiz, raylı sistemi nasıl entegre edeceğiz, deniz ulaşımını nasıl şekillendireceğiz tartışmaları sonraki tartışılması gereken konular.”

İstanbul'da ulaşım sorununun planlamayla ilgili olduğunu vurgulayan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanı Erhan Demizdizen, bianet'e, “çözümün uzun vadeli olması gerektiğini" söyledi.

Dün sokakta konuştuğumuz vatandaşlar da toplu taşımanın ücretsiz olmasını ve yaygınlaştırılmasını istemişti.

"Deniz yolu daha etkin kullanımalı"

Demizdizen’e göre şehir trafiğinin hafiflemesi için deniz yolları daha etkin kullanılmalı.

“Dünyanın ulaşıma en elverişli su yollarından bir tanesi ve üstüne üstlük hiçbir masraf gerektirmiyor. Sadece belirli yerlere iskeleler yapıp aralarındaki ulaşımı sağlayacak deniz araçları almak gerekiyor. İstanbul’da deniz otobüslerinin ulaşımdaki payı yüzde 2 civarında. Halbuki yüzde 30’larda olması gerekiyor bu oranın. İstanbul’un deniz yolundan daha üst düzeyde yararlanıyor olması lazım. Vapur sayısı aynı, birkaç deniz otobüsü alındı ama boğazı düşündüğümüzde olması gereken kadar kapasiteli bir deniz ulaşımı olmadığını görmek mümkün.”

"3. Köprü çözüm getirmeyecek"

"İkinci olarak da yapılması gereken raylı sistemi arttırmak" diyen Demizdizen sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın en komik, en kısa mesafeli raylı sistemi İstanbul’da. Kentin yayıldığı alanı ve nüfusunu düşündüğümüzde birkaç yüz bin kapasiteli, mütevazı bir mesafede çalışan küçücük bir raylı sistemimiz var. Bununla ilgili bir miktar çalışma var. Marmaray bu kapsamda düşünülebilecek bir çalışma ama yetersiz.”

Motorlu toplu taşımanın sınırlı ve daha etkin kullanılması gerektiğini ifade eden Demizdizen’e yapılması planlanan 3. Köprünün gereksiz olduğunu ve trafik sorununa hiçbir katkısının olmayacağını söylüyor.

"Yanlış yönetilen şehrin trafiği de sorunlu olur"

“Bu ülkenin başbakanı ile bir medya patronu arasında yaşanan kavgada sen bana imar izni verdin vermedin tartışması var. Otelin bahçesine bina yaptırdın yaptırmadın diye tartışılıyor” diyen Demizdizen soruna bir örnek veriyor:

“Bina metrekareleri arttırılıyor sürekli. Biz belediye meclisinin geçtiğimiz ay onayladığı 8-10 tane plan değişikliğini inceledik. İnşaat alanının önceki yıllara göre nokta nokta yapılan değişikliklerle 2,5 misli üstüne çıkmış. Haksız imar haklarıyla yoğunlukları arttırıyor."(BÇ/EÜ)