Uyanık, Diyarbakırspor maçıyla ilgili olarak devletten, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'dan, Beşiktaş 2. Başkanı Murat Aksu'ya kadar birçok yerden baskı gördüklerini iddia ediyordu. Gazetelerde yer alan bu haberin kaynağı kulüp başkanının Samsun'da yayın yapan Kanal S Televizyonu'ndaki Spor 55 Programıydı. Bu programa katılan İsmail Uyanık, Diyarbakırspor maçında şike yapıldığı iddialarıyla ilgili olarak yaygın medyanın pek sevdiği tabirle şok açıklamalarda bulundu.
Devlet, Yıldırım, Aksu işbirliği
Diyarbakırspor'un ligde kalabilmesi için değişik noktalardan baskı gördüklerini belirten Başkan Uyanık, "Diyarbakırspor maçında biz çok üzüldük. Çünkü Samsunspor'un bazı oyuncularına karşı maç öncesi olaylar yaşandı. Burada da belgeleyemediğimiz için çok fazla konuşmak istemiyorum ama Samsunspor bir dünya baskıya rağmen çıkıp elinden gelenin en iyisini yaptı. Devletinden, Aziz Yıldırım'ından Murat Aksu'suna kadar herkes bu işin ricacısı oldu. Bize baskı ne olacak? Ancak dostların ricasıdır baskı. diyordu.
Şimdi senaryoyu daha iyi anlamaya çalışalım. Diyarbakırspor bu yıl gösterdiği kötü performans ile Türkiye birinci Süper Liginin son haftalarına sıkıntılı biçimde gelmişti. Sakaryaspor, Diyarbakırspor, Kayserispor ve Ankaragücü ligde kalmak için sıkı bir mücadeleye girmişti. Kazanan ligde kalarak kendi ilinin, hatta bölgesinin istikrarına yardımcı olacak ve mali çıkarlarını garanti altına alacaktı.
Diyarbakır kümede kalsın baskısı
Türkiyede futbola yüklenen çeşitli anlamlardan yola çıkarak bir tahlil yapmak, futbolun sadece futbol olmadığı gerçeğini kavramak, tribünlerden gırtlağını yırtarcasına bağırarak takımını canı gönülden destekleyenlerin görmediklerini göstermeye çalışmak biraz risklidir. Bu tabloyu açık etmeye çalışanların da ya tez elden sesi kesilir, ya da İsmail Uyanıkın söylediği gibi görülen baskı dostların ricası olarak anlaşılır.
Kendisi de Diyarbakırlı olan Fenerbahçe başkanı telefon ediyor, Uyanıka herhalde bu maçı kaybetseniz ne güzel olur diyor. Ardından yine Diyarbakırlılığı ile bilinen, üstelik İçişleri Bakanının oğlu olan Murat Aksu ricada bulunuyor. Birisi memleketin gündemine söyledikleriyle, yaptıklarıyla, takımının aldığı her yenilgiyi tesadüf olarak nitelemesiyle meşhur Aziz Yıldırım, diğeri ise İçişleri Bakanının oğlu. Buradan şu sonuç çıkıyor. Eğer Diyarbakırspor ligden düşerse, orada olabileceklerden hep birlikte zarar görürüz!
Demokrasi yerine futbol
Aslında Murat Aksunun kurmaya çalıştığı baskıyı Abdülkadir Aksunun da görüşü olarak anlamak yanlış olmaz. Kürt sorununun çözümüne daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla yatırım, daha iyi eğitim ve sağlık hizmeti ile katkıda bulunamayanlar, ellerinde tuttukları sportif kozun ortadan kalkmasını istemiyor. Bu bağlamda bianette yazdığım Şike 12 Eylülün mirası başlıklı yazım aklıma geliyor. Bu ülkede şikenin tarihine elden geldiğince değinmiş, ve TBMM'de sporda şike ve haksız rekabet ile ilgili çalışmalar yapmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Başkan yardımcısı, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in söylediklerini yazmıştım. Yazının bir bölümünde şikenin geçmişi bir milletvekilinin ağzından şöyle aktarılıyordu:
Ersin bir röportajda Devlet bile şike yapıyor, PKK'yla mücadele yöntemi olarak şu takım birinci lige çıkmalıdır, şu takım düşmelidir diye şike yapmadı mı? diyordu, sözü buradan 12 Eylül cuntasının icraatlarına getirerek ekliyordu: Kenan Evren de Ankaragücü'nü durup dururken birinci lige çıkardı. Ben başka ne diyeyim, devlette, kulüplerde, her yerde şike var, üstelik tahkim kurulu da kirlenmenin bir parçasıdır.
Futbol siyasi ve ekonomik ranta dönüştü
Şimdi daha iyi anlaşılıyor. Ülkede sorunların çözümlerini sığ siyasal faaliyetlerin egemenliğine terk edenler, iktidarın nimetlerini bölgesel kalkınma ve siyasal haklar yönünde kullanacağına, kendisine futbol ve benzeri figüranlar buluyor. Kendisi de siyasal baskı altında bulunanlar, atmaları gereken temel adımları atamadıklarından Diyarbakırın sorunlarının çözümüne katkıyı Samsunsporun başkanından istiyor.
Bir futbol takımının yarattığı bölgesel ekonomik rant ise yine İsmail Uyanıkın ifadelerinde kendisini buluyor. Uyanık, Samsunspor'un Süper Lig'de mücadele hakkını 15 milyon dolara devretmek konusunu da halka referanduma götüreceğiz, ben bu soruyu şehrime soracağım. Şehir istemiyorsa, bu takıma katkıda bulunmuyorsa, '15 milyon dolara bu takımın 1. Lig yarışma hakkını satalım mı, 2. Lig A Grubu'ndan başlayalım mı?' diye referandum yapacağım. diyordu.
Velhasıl kelâm, Samsunspor Diyarbakıra boyun eğdi. Belgeleyemediği için her şeyi açıklayamayan İsmail Uyanık, yine de Murat Aksu ve Aziz Yıldırımın ağzından bizim duyamayacaklarımızı faş etti. Samsunspor ligin son haftasında eksik kadrosuyla yenilince kırmızı yeşilli Diyarbakır ekibi ligde kaldı. Sonuçta en azından önümüzdeki sezonun sonuna kadar güneydoğuda asayiş berkemal. Aziz Yıldırıma gelince... O İsmail Uyanık için olayı saptırmış demekle yetindi. (BD/EK)