Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı “Kobanê soruşturması” kapsamında 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı sonrası 2014 yılı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Açıklamaların yanı sıra sosyal medyadan da operasyonlara tepki yükseldi.
TIKLAYIN - Kobani operasyonu: 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı
Tanrıkulu: İfade verip yargılandılar
CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sosyal medya hesabından operasyona tepki gösterdi. Tanrıkulu, şöyle dedi:
"Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve birçok siyasetçi sabah saatlerinde gözaltına alındılar. Nedeni 6-8 Ekim 2014 Kobane olaylarıymış. Aradan tam 6 yıl geçmiş, soruşturulmuş, ifade vermiş ve yargılanmışlar. Bu sabah yapılan gözaltılar Saray’a düğün hediyesidir!"
Nas: Bilgen’e yapılan muamele demokrasi isteyen herkese
Politikacı Nesrin Nas da şöyle dedi:
“Demirtaş’a aynı suçlamadan ikinci kez tutuklama vermişlerdi. Bu geniş gözaltı dalgası Demirtaş’ın aynı suçlamadan ikinci kez tutuklanmasını örtmek için yapılıyor gibi. Hukuk dışına bir kez çıktınız mı duracak yer yok. Bir hukuk dışılığı bir başka hukuk dışı adımla örtmekten başka.
“Ayhan Bilgen’e reva görülen bu muamele, ben bu ülkede demokrasi istiyorum, adalet istiyorum, eşitlik istiyorum ve bunu bu topraklarda yaşayan herkes için istiyorum diyen insanlara yapılmıştır.”
Keskin: Bu bir siyasi soykırım
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de şu paylaşımı yaptı:
“Ankara Başsavcılığının HDP ye yönelik, 6 yıl sonra yeniden başlattığı operasyon.Çözümsüzlük politikası, ‘son hız’ devam. Bu, gerçek bir, Siyasi Soykırım!”
Dağ: Demokrasi ve barış demeye devam edeceğiz
HDP milletvekili Dersim Dağ da şöyle dedi:
"Saray rejimi tüm gücü ile HDP’ye saldırmaktadır, biat etmiş, iradesiz ve hukukilikten uzak olan yargının yürüttüğü bu siyasi operasyon ile bizleri asla yıldıramazlar. Bizler hep birlikte söz söylemeye, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz."
“Mücadeleyi yükseltme zamanı”
HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu şöyle dedi:
“HDP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonları hız kesmiyor. Aynı defteri 6 yıl sonra tekrar açıp çözümsüzlükte ısrara devam ediyorlar. Daha fazla örgütlenme ve mücadeleyi yükseltme zamanıdır.”
Kaftancıoğlu: Beyler ayıp olmuyor mu?
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu şöyle dedi:
“Devlet’e bağlı bağımsız ve tarafsız Türk yargısına güvenmeyeceksiniz de kime güveneceksiniz? Beyler, bayanlar ayıp olmuyor mu?”
“Adalet er geç herkese lazım olur”
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da şöyle dedi:
“Kardeşim Sırrı Süreyya Önder’e yaptığınız zulümdür. Tam altı yıl sonra yargılanıp serbest kaldıkları dosyadan yüzlerce siyasetçiye yaptığınız zulümdür. Bunların sonunda zulmünüzde boğulursunuz. Kars’ın seçilmiş Belediye Başkanı Ayhan Bilgen den, RTÜK üyesi Ali Ürküt’e, Sırrı Süreyya Önder’e kadar yüzlerce insan, uydurulmuş gerekçelerle zulm altına alınıyorsa, bedeli ağır olur. Zalimler unutmasın adalet er geç herkese lazım olur.”
İHD: Hukuk siyasallaştırılıyor
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi de yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Aradan altı yıl geçtikten sonra hukukun siyasallaştırılıp TMK'nın siyasi muhalifler üzerinde amansızca kullanılması kesinlikle kabul edilemez. Kişi güvenliği hakkı ve özgürlüğü hakkı başta Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere gözaltına alınanlar bakımından açıkça ihlal edilmiştir. Bu soruşturma kapsamında tutuklu olan Demirtaş ve Yüksekdağ ile gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
HDK: Amaç, halkın dikkatini kendi başarısızlıklarından uzaklaştırmak
Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu da açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu girişim, ekonomiyi batırmış, dış politikada girdiği maceralardan kös kös geri adımlar atmış, korona salgını karşısında dünyanın en başarısız hükümetleri arasına girmiş, halkı salgın karşısında terk etmiş; sağlık alanında olduğu gibi eğitimde de okulların açıldığı ilk gün her şeyi eline yüzüne bulaştırmış iktidarın halka karşı düzenlediği bir komplodur.
Bir taraftan halkın dikkatini kendi başarısızlıklarından uzaklaştırmak; bir yandan demokrasi mücadelesinin en önünde yer alan Halkların Demokratik Partisi'ni operasyonlarla, gözaltılarla susturmak hesabındadırlar."
DİB: Toplumsal muhalefet topyekûn yanıt vermeli
"İktidar, oylarındaki erime ve salgının derinleştirdiği ekonomik krizin etkilerini toplumsal muhalefete saldırarak görünmez kılmaya çalışıyor" diyen Demokrasi için Birlik (DİB) Koordinasyonu da yaptığı açıklamada özetle şunları aktardı:
"HDP'ye yapılan saldırılar, bütün toplumsal muhalefeti sindirmek ve yıldırmak amacını taşımaktadır. Toplumsal muhalefetin bu saldırıya demokratik hak ve özgürlükleri savunarak topyekûn yanıt vermesi hayatidir. Demokrasi için Birlik olarak hukuk dışı baskılarla demokrasiden yana güçleri yıldırmanın bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mümkün olmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz.
"Operasyonlar durdurulmalı, HDP yöneticileri, DİB koordinasyonu üyesi Perihan Koca ve bütün gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır."
(EMK/AÖ)