Fotoğraf: iletisim.gov.tr
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Ankara’da düzenlenen “Basın Mensuplarının Haklarının İyileştirilmesi Çalıştayı”nda konuştu.
Medyaya çağrıda bulunan Altun “Basınımızda dışarıdan fonlanan, Türkiye'nin kalkınmasına, adaletsiz dünya sistemine karşı iddialı duruşuna ve sayın Cumhurbaşkanımızın millet tarafından desteklenmesine karşı manipülatif bilgi üreten bir kesim de vardır. Ne yazık ki bu kesimin ellerindeki medya gücünü bir silah olarak devlete ve millete doğrulttuklarını müşahede ediyoruz” dedi.
"Bazı basın grupları dışarıdan fonlanıyor"
Bağımsız, yerli ve milli medya kavramının stratejik olarak önem arz ettiğini söyleyen Altun özetle şöyle konuştu:
“Birçok açıdan meşakkatli bir çağda yaşadığımızın hepimiz farkındayız. Nasıl adlandırırsanız adlandırın, hakikatin, doğrunun ya da gerçeğin yerini; algının, manipülatif bilginin, sahteciliğin, yalanın ya da sıkça duyduğumuz İngilizce tabirle fake-news’in aldığı, çelişkilerle dolu bir zaman dilimini tecrübe ediyoruz.
“Hiç kuşkusuz hakikati savunmak sadece siyasetçilerin ya da ülkeyi yönetenlerin değil, aynı zamanda basın sektörünün ve çalışanlarının da esas mücadele alanı olmak durumundadır.
“Zira verdiğimiz savaş; sadece kendi ülkemizi korumak için değil, bununla birlikte dünyanın hakikate olan inancını tekrar kazanmasını, hakikatin yeniden değerli olmasını sağlamak içindir.
"Ancak basınımızda, dışarıdan fonlanan, etkilere ve yönlendirmelere açık; Türkiye’nin kalkınmasına, dünya milletlerinin gönlüne girmesine, diplomaside zaferler elde etmesine, adaletsiz dünya sistemine karşı iddialı duruşuna ve Sayın Cumhurbaşkanımızın millet tarafından desteklenmesine karşı manipülatif ve provakatif bilgi üreterek ülkesine karşı operasyon merkezlerine dönüşen bir kesim olduğunu üzülerek görüyoruz.
"Yerli ve milli medya kavramı önem arz ediyor"
“Ne yazık ki bu kesimin yeri geldiğinde terör örgütlerinin propaganda aygıtı olarak devreye girdiklerini, ellerindeki medya gücünü bir silah olarak devlete ve millete doğrulttuklarını da müşahade ediyoruz. Bu noktada bağımsız, yerli ve milli bir medya kavramı son derece stratejik önem arz etmektedir. Sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için, dünyamız için hayati önemi olan bir husustan bahsediyoruz.
“Medyada marjinal bir şekilde de kendisine yer bulan bu kesimlere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bırakın artık bu coğrafyada, bu topraklarda 5. kol faaliyetleri sürdürmeyi ve gerçek anlamda 4. kuvvet olun. Demokrasi düşmanlığı yapmayın, demokrasimize hizmet edin.
“İletişim Başkanlığımız, Türkiye’de medya mensuplarının, basın çalışanlarının yanında, arkasındadır. Kendi ülkesini ve milletini önceleyen, ülkesine ve milletine düşmanlık yapmayan ve dışarıdan güdümlü şekilde çalışmayan her bir basın mensubu bizim kendisine hizmet etme vazifesiyle yükümlü olduğumuz bir paydaşımızdır. Biz onların hakikat mücadelesinde yanlarında olmaya ve ‘yaşasın hakikat’ demeye devam edeceğiz." (HA)