* Fotoğraf: Aytaç Ünal - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ) yaptıkları ortak yazılı açıklamada, “çoklu baro” teklifinin hukuk mesleğini siyasi açıdan bölmek ve en büyük baroların insan hakları gözlemciliği rolünü ortadan kaldırmak için planlandığını ifade etti.
Açıklamada, taslakla ilgili olarak mevcut barolara danışılmadı ve 80 barodan 78’i plana karşı çıkan bir bildiriye imza attı.
“Hükümet teklifi derhal geri çekmeli”
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya direktörü Hugh Williamson, “Türkiye’nin önemli baroları, hak ihlallerinin kural haline geldiği bir dönemde, adil yargılanma hakkı ve insan hakları denetimini sağlamada kilit bir rol oynuyorlar” dedi.
“Hükümetin çok sayıda baro oluşturarak önde gelen baroların ulusal seviyede temsilini kırmak amacıyla hareket etmesi, baroların etkisini ve hak gözlemciliği rolünü ortadan kaldırmak için açık bir böl-ve-yönet taktiği.”
Uluslararası Hukukçular Komisyonu Avrupa ve Orta Asya Program Direktörü Róisín Pillay de “Hükümet mevcut teklifi derhal geri çekmeli ve barolara her bakımdan danışılan bir süreci başlatmalıdır” dedi.
Pillay, “Hükümetin planı, hukuk mesleğini siyasi açıdan bölerek Türkiye'nin bağımsızlıktan yoksun olan yargı sistemine olan güvensizliği daha da derinleştirecektir. Bu, avukatların rolü ve işlevini korumak konusunda ve adil yargılanma hakları bakımından uzun vadeli yıkıcı sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 55’i delegelerin yüzde 7’sine sahip olacak”
Teklif edilen değişikliğe göre, 5 binden fazla avukat olan illerde, en az 2 bin avukattan oluşan gruplar alternatif barolar kurabilecek. Teklif, İstanbul, Ankara ve İzmir barolarını etkiliyor.
Değişiklikler aynı zamanda, Türkiye Barolar Birliği’nde en büyük baroların ulusal düzeyde temsilini de büyük ölçüde azaltacak.
Hak örgütlerinin açıklamasında, hukuk mesleğinin seçilmiş temsilcilerinin büyük çoğunluğunun bu hamleye karşı çıkmasının ve teklifin muhtemel sonucunun hükümetin bazı girişimlerini eleştiren önde gelen il barolarının etkisini büyük ölçüde azaltmak olmasının, önerilen değişikliğin amacının hükümeti haklı eleştirilere karşı korumak olduğunu göstermekte olduğunu ifade etti.
“Büyük barolardan gönderilen ve binlerce avukatı Türkiye Barolar Birliği'nde temsil eden delegelerin sayısının önemli ölçüde düşmesi, büyük baroların ulusal alanda avukatların oluşturduğu grubun başkanını seçme ve diğer karar alma işlevlerine anlamlı bir şekilde katılma konusundaki etkilerini azaltacak.
“Yasa sonrası, halen 3 delege ile temsil edilen 100'den az üyesi olan bir il barosu, örneğin Ardahan Barosu, Barolar Birliğinde 4 delege ile temsil edilecek. Ancak 9 bin üyesi olan İzmir Barosu halen Barolar Birliğine 35 delege gönderirken artık yalnızca 5 delege gönderebilecek.
Tüm avukatların yüzde 55'ini temsil eden İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları, Birlik içindeki delegelerin yalnız yüzde 7’sine sahip olacaklar.
İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu, bu nedenlerden dolayı, hükümetin önerdiği değişikliklerin hukuk mesleğinin standartlarını güçlendirmek ve geliştirmekten ziyade, açıkça siyasi bir amaca ulaşmak için tasarlandığını ifade ettiler. (AS)