Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haber Global'de Erdoğan Aktaş ile Eşit Ağırlık programının konuğu oldu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Kırık sandalye meselesi
“İyi tarafından bakmalı herkes. Her şeye rağmen pozitif bir buluşmaydı. Bizim uzun zamandır böyle bir talebimiz vardı. Belediye başkanı olarak İstanbul'u konuşmak istediğimi söylemiştim.
“Günün bu kısmından daha çok sandalye kısmının konuşulduğunun farkındayım. Herkesin sandalyesi belliydi. Naklen yayından sonra ben konuşmamı yaptım. Sonra sandalye kırıldı, hafif yere düştük haliyle. Hatta ikinci sandalye de sıkıntılıydı, üçüncüyü verdiler. Cumhurbaşkanı 'sandalyeyi kırdın israf ediyorsun' dedi. Ben de olsun ikinciye sağlam otururuz dedim. Tabi ki seçimin yenilenmesine göndermeydi. Oradaki süreci talihsizlik olarak yorumluyorum, her ne kadar kamuoyu böyle yorumlamasa da.”
Cumhurbaşkanı ile görüşme talebi
“Yerel yönetimle ilgili konuşacağımız çok konular var. En son bir genelgeyle şirketlerle ilgili yaşadığımız belediye iştiraklerinde yönetim kurullarının oluşması, meclis onayına gidilmesi gibi hususlar var. Bu tür genel konuları konuşacağız.
“İstanbul'a belediye başkanlığı yapmış birisi olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşme talebim olacak. Kendisinin de olabilir. İstanbul için yapacağınız her şey Türkiye adına gündemdir. Görevimiz gereği hiçbir ön yargımız olamaz. Yapacağımız tüm diyaloglar toplum lehine. Siz de farkındasınızdır kendileri de İstanbul ile ilgili konulara birçok konuşmasında değiniyor. Kentsel dönüşümü de bizimle konuşmaları doğru.
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuyla ilgili bir toplantı düzenledi. Herhalde bir ıskalama oldu diye düşünüyorum, İBB orada yoktu. Aslında hiç kimsenin bir seçilmişe mesafe koymak hakkı da yoktur. Milletimiz hizmete bakacak. İş birliği, ortak çözüm talep edeceğiz.”
Yenikapı’daki araçlar
“Birincisi, israfın küçüğü büyüğü olur mu? 1730 aracı ihtiyaç fazlası olduğu için iade ettik. 5 Mayıs'ta bizim mazbatamız elimizden alındı. O süreçle 23 Haziran arasında 514 araç iade edilmişti zaten.
“Bunların en az 100 tanesi, diyorlar ya bu araç lüks değil, markası yüksek ücreti yüksek araçlardı. 1250 aracı sistemden çıkarttık. Toplamda 1250 aracın yıllık israf bedeli 50 milyon TL. 5 yılda 250 milyon lira. Bu 125 tane kreş demek. Bu ne demek? 13-14 bin çocuğumuza okul öncesi eğitim vermek demek.
“Toplam araçla ilgili tasarrufumuz 350 milyon lira. Büyükçekmece ölçeğinde bir ilçenin 1 yıllık bütçesi kadar bu rakam. Biz yanlışı düzeltiyoruz. Soruşturma açacak mısınız diye soruyorlar. Yanlış varsa, hukuk uygunsa ucunu bırakır mıyız? Tabii ki açacağız.
TRT israfı
“İBB bir TRT dizisine 20-25 milyon lira niye aktarsın? Diziye sponsor olmak belediye şirketlerinin işi mi? Televizyon buna reklam alır ve para kazanır. Bu ve bunun gibi sorgusuz sualsiz yapılan harcamalardan kurtarıp bu parayı tekrar İstanbul halkının cebine sokuyorsak bunu ilk alkışlayacak olan Sayın Cumhurbaşkanı'dır.
“31 Aralık 2019 tarihinde, 2019 yılının bizden önceki ilk 6 ayını ve bizim dönemimizdeki 6 ayını, bütün ayrıntısıyla kamuoyuna açıklayacağız.
“2019 bütçesinde İBB için 23,8 milyar TL gider öngörülmüş. Aldığımız tasarruf tedbirleriyle 20 milyar TL'nin biraz üzerinde bir gider gerçekleşmesiyle yılı kapatacağız. İlk 6 ay bizim elimizde olmadığı halde bu sene 3,5 milyar TL gibi bir tasarruf gerçekleşecek.”
İBB'deki işten çıkarmalar
“Bizim çalışma arkadaşlarımız, kurumlarda mevcuttur, çalışmak istemediğiniz bazı insanlarla bahsettiğim şeylerden olabilir, haklarını vererek yolunuzu ayırabilirsiniz. Siz 31 Mart seçimine 20-25 gün kala niye eleman alırsınız? 31 Mart-23 Haziran arasında alınan eleman sayısı 1558. Ben 18 gün görevde kaldım değil mi?
“Ne yaptım, bir kişi bile işe almadım. Siz Mayıs'ta bizim mazbatamız elimizden alınınca binlerce insanı işe alıyorsunuz, neye istinaden. Bu seçime dönük bir hamledir. Ben elbette gösteri yapan masum insanlara üzülüyorum ama onlara biz haksızlık yapmadık. Onlara yanlışı yapan o seçim döneminde onları işe alanlardır.
“31 Mart seçimine 1 ay kala işe alınan kişi sayısı 820. 31 Mart günü seçim var, 29 Mart Cuma günü bile insanları işe alıyorsunuz, nedir yani bu. Ben Beylikdüzü'nde talimat verdim eylül ayında, acil ihtiyaçlar hariç tek bir kişi bile işe almayacaksınız. Dolayısıyla o gösteri yapanları mağdur eden biz değiliz, mağdur eden hiçbir şekilde ilana çıkılmadan, halka duyurulmadan ihtiyaç dışı işe alınan insanlarla ilgili bir süreçtir. 2378 kişi işe alınmış, yaklaşık 1300 kişiyle de ilişiğimiz kesilmiş.
“Bir vekilin bizden nasıl maaş aldığıyla ilgili kayıtlar var”
“130 bin kişi KHK'lı, memuriyetten men edildi, 46 kişi intihar etti, yani bu süreçler sağlıklı gelişecek, bizim bu sürecimize dair laf yetiştirecekler, vekiller gelip şov yapacak, gelen bir vekilin bizden nasıl maaş aldığıyla ilgili kayıtlar var. Ben İstanbul halkına adil olmaya söz verdim, partizanlığı söküp atacağım dedim.
“Gidip bir partiye kayıt yap, il ilçe başkanı onay verirse işe gir, o devir bitti kardeşim. Hangi partili olduğuna bakmaksızın işe gireceksin. Benim on binlerce çalışanla bir derdim mi var, yok. Tespit ettiğimiz çalışanlarla ilgili işlem yapıyoruz, milletin hakkını birilerine yedirmeyeceğiz. Çıkarırken üzülüyorum ama onlara yanlış yapanlar işe alanlardır.”
İSMEK
“CHP'li bir belediye başkanıyım ben ziyarete gideceğim gün İSMEK'in kapıları kapandı. İSMEK tümüyle kuruma ait çalışanları olsun istiyoruz. Tümünü bir anda böyle bir düzene çevirmeyiz. Bir takım taleplere göre, değerlendireceğiz. İSMEK kapatılmayacak , daha da büyüyecek. Kimsenin bu konuda şüphesi olmasın.”
HDP önündeki anneler
“Gelelim feryat eden evlatlarını terör örgütü PKK'nın aldığı annelerin elbette yanındayız. Biz bundan kurtulmak istiyoruz. O annelere Allah sabır versin. Gerekirse tabii ki giderim. Gerekirse derken yanındayız. Ama her zaman gitme fırsatı olmuyor. Biz bu sorunları hep birlikte çözmek zorundayız. Birbirini kötüleyerek bir şeyleri elde edemezsiniz. Ben kimsenin vatanseverliğini sorgulayamam. Kimse de benim ülkeme olan bağlılığımı sorgulayamaz. Atatürk'e olan bağlılığımı asla sorgulayamaz.” (TP)