Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olduğu dava kapsamındaki duruşmasında tahliye kararı çıkmadı.
Demirtaş, “Vereceğiniz karar zaten belli olduğu için tahliye talep etmiyorum” derken savcı tutukluluğun devamını istedi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 12-14 Aralık tarihleri arasında görülecek.
Demirtaş "terör örgütü kurma ve yönetme", "örgüt propagandası" ve "suç ve suçluyu övme" iddialarıyla suçlanıyor. Diyarbakır'da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınmıştı. Bugün duruşması görülen dava, daha önce Demirtaş hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'ye gönderilen 31 fezlekenin toplamından oluşuyor.
4 Kasım 2016'dan bu yana Edirne Cezaevi’nde bulunan Demirtaş, savunmasını Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile yaptı.
Parlamento konuşmalarının tespiti talebine ret
Demirtaş, duruşmanın dünkü oturumunda fezlekelerin Anayasa’nın 83/1 maddesinde yer alan dokunulmazlık kapsamında olup olmadığının belirlenmesi ile TBMM'deki grup toplantıları ve basın açıklamalarının çözüm tutanaklarının çözümünün yapılmasını talep etmişti.
Savcılık, Meclis grup toplantıları ve basın açıklamalarında yapılan konuşmalarının Anayasa 83/1 kapsamında olan yasama dokunulmazlığı kapsamına girip, girmediğinin araştırılmasının mahkemenin takdirine ait olduğunu belirtti, Demirtaş'ın çözüm tutanaklarının hazırlanması talebinin ise reddini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Demirtaş'ın 3, 4, 5, 8, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 29 ve 30 No’lu fezlekelere dair istediği Meclis grup toplantılarında ve Meclis'teki basın toplantılarında yaptığı konuşmalara dair taleplerine ilişkin daha önceden 6, 7, 9, 26 ve 27 No’lu fezlekelere dair savunma yaptığı ve ilk duruşmaya çıktığı tarih ile yapılan duruşma sayısı göz önüne alındığından talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek, talebi reddetti.
“Farklı bir karar vermiş olsaydınız şaşırırdım”
Demirtaş, dün başladığı savunmasına bugün devam etti. HDP Basın’ın paylaştığı savunmasında şu ifadeler yer aldı:
“Öncelikle farklı bir karar vermiş olsaydınız şaşırırdım. Talebimin Anayasa 83/1 kapsamında değerlendirilmesine izin vermeyerek, adil yargılanma hakkımı ihlal ediyorsunuz. Ret kararınız da Anayasa 14/1 maddesine peşinen beni koydunuz. 10 gün önce İstanbul 26. Ağır Ceza'nın hakkımda önceden verdiği karar gibi sizin kararınız da şimdiden hazır, bu belli oldu.
“Ben davayı uzatmak istemiyorum. Ama siz beni yargılarken, lehte olan delillerin toplanmasını istediğimde ketum davranıyor, aleyhte olan şeyler için ise canla başla çalışıyorsunuz. Erdoğan'ın üzerimden yürüttüğü kampanyadan kararınızın şimdiden belli olduğu ortadadır.
“İlk duruşmada talep etmiştim”
Sayın heyet bakın yargı makamı olarak hakkımda TCK 301'den soruşturma ya da kovuşturma açabilmek için izin almanız gerekir. Ama bugün benim Anayasa 83/1 maddesindeki yasama dokunulmazlığı kapsamında olup olmadığına ilişkin taleplerimi uzatma olarak yorumluyorsunuz. Oysa mahkeme heyetinizin karşısına çıktığım ilk gün aslında talebim buydu. Bunları getirtmeyen, talimat verip, çözdürmeyen sizsiniz.
“İlk duruşmada kimlik tespiti ardında TBMM konuşmalarımı, grup ve basın toplantılarımın çözüm tutanaklarının bilirkişi tarafından hazırlanmasını talep etmiştim. Parlamentoda çok aleni olarak yaptığım bir konuşmamda suç bile işlesem buna dair soruşturma yürütemezsiniz.
“Siz verdiğiniz ret kararı ile benim tüm konuşmalarımı Anayasa 14/1'e dahil etmiş oldunuz. Bana 'parlamentoda konuşman bizi ilgilendirmez diyorsunuz' Anayasayı tanımayan heyet TCK'yı nasıl uygulayacak. Aleni ve açık bir şekilde Erdoğan'ın baskısıyla yargı bir sıkışıklık yaşıyor ve Demirtaş davasını bir an önce bitirmeye çalışıyor.
“Çözümünü yapmayacaksanız delilleri niye istediniz?”
“Tutuklanmam, gözaltına alınmam, iddianame, sevk maddeleri, iddianamede yer alan ilişkilendirilmelerin hepsi yanlış. Çözümünü yapmayacaksanız delilleri niye Emniyet'ten, TBMM’den istediniz. Bu aleni bir kumpastır.
“Bugüne kadar reddi hakim istemememin sebebi siz heyetin yerine gelecek heyetin de sizden çok adil olmayacağını bilmemden kaynaklıydı. Yargı sistemi çökmüştü biliyordum. Bu nedenle reddi hakim yapmadım. Şimdi takke düştü kel göründü. Bazı siyasetçilerin yargılamalarında talimatlar verildiği kulaklarıma geliyor. Anayasa 83/1'in kesin hükmü vardır. Siz getirseniz de getirmeseniz de savunmamı yapacağım. Sizin bu tavrınız, kararınızın hazır olduğunun göstergesidir. Siz diyorsunuz ki ‘Bizim biran önce bitirmemiz lazım Demirtaş, fırça yiyoruz.’
Mahkeme heyeti: İşimizi yapıyoruz
Duruşmada Mahkeme Heyeti ile şu konuşmalar yaşandı:
Mahkeme Heyeti: "Kimseyi itham etmeden konuşmanızı devam ettirin.”
Demirtaş'ın avukatı: "Medeni toplumlarda kahramanlık yoktur. Sizde kahramanlık yapmayın sayın heyet. Bundan 3 yıl önce sizin gibi kahramanlık yapan savcı ve hakimler bugün kodeste.”
Mahkeme Heyeti: “Ne kimsenin adamıyız ne de başka bir şey, işimizi yapıyoruz. İddianame ile alakalı olmayan bir şey söylemeyin. Eğer sizin söylediğiniz hakim ve savcılar gibi bir grup ve başka bir şey ile bağlantımız var ise görevimiz dışında bir şey yapıyorsak sonumuz onlardan beter olsun. Demirtaş, siz kendinize iftira atıldığını, kumpas kurulduğunu söylüyorsunuz. Siz de aynısını yapıyorsunuz. Şahsımız ile ilgili bildiğiniz bir şey varsa tüm kamuoyu bilsin, buyurun konuşun.”
“Hiç değilse konuşmalar çözülsün”
[Demirtaş devamla]
“Dün size iki saat boyunca okuduklarım (Cumhurbaşkanı ve bakanların beyanları) nezaketsiz değildi. Bugün mü nezaketsiz oldum.
“Bu ülkenin bakanları, Başbakanı, Cumhurbaşkanı yargıçları fırçaladı, azarladı. Ben sizin onurunuzu korumak ve bunları hak etmiyorsunuz demek için anlatıyorum.
“Aylarca bana hakaret ettiler, tehdit ettiler. Bunu kararlarınız ile bozmadınız. Bu kumpaslara alet olmayın, düzeltin diyorum. Size karşı bu güne kadar saygısızlığım, ön yargım olmadı. Biz siyasetçiyiz her yerde konuşuyoruz. Az önce verdiğiniz kararla ‘Meclis'te yaptığınız konuşmalar bizi ilgilendirmez' dediniz. Burada istediğimi söylerim, ne yargı, ne cumhurbaşkanını ilgilendirir. Zaten elinizde istediğiniz kadar ceza verebileceğiniz kadar uydurma delil var.
“Hiç değilse parlamentoda yaptığım konuşmalar çözülsün. Onlar benim siyasi görüş ve fikirlerim ancak dosyamda örgüt yöneticisi ve üyesi olduğum iddia ediliyor. Çözümünü istiyoruz. 501 sayfalık iddianame de tek bir cümle bile sorumsuzluk kapsamına girecekse incelenmeli. Sizin umurunuzda olmayabilir ama benim umurumda, çünkü ben bir sanığım.
“Dolayısıyla aleni bir şekilde adil yargılanma hakkım kısıtlanıyor. Israrcı olarak, tüm konuşmaların çözümlerini istiyorum. Tutuklandıktan sonra davayı bir yıl sonra açan, ilk duruşmadan bu yana istediğimiz çözüm tutanaklarının getirilmesini sağlamayan sizsiniz. Tape ve ortam dinlemelerinin ses kayıtlarının karşılaştırılmasını istedik, kabul etmiyorsunuz. Evet, istediğimiz kadar söz hakkı verdiniz ancak adil yargılama bu değildir. Söylediklerime dair alınganlık yapmayın.
“Tahliye talep etmiyorum”
“Bugüne kadar 135 duruşmaya katıldım. Tek bir yargıca saygısızlık yapmadım. Çözüm tutanaklarını siz hazırlamazsanız biz hazırlayacağız, avukatlarımla inceleyeceğiz. Söylediğim tüm sözlerin arkasındayım ama burada hangisi yasama dokunulmazlığı kapsamında kıyaslayarak, anlatacağız. Gerisine siz karar vereceksiniz. Siz darbe yargılanmasını yapan heyetsiniz sizin üzerinizde bir şey kalsın istemem. Böyle bir şeye alet olmak istemem. Kamuoyu ve yargı üzerinde baskı var. Sayın heyet bunları söylediğimde siz de bana yok demeyin. Çünkü yok demeniz aklımla dalga geçmektir. Savunmamı yapmak için taleplerimde ısrar ediyorum.
Bugüne kadar tahliye istemedim, bugün de talep etmeyeceğim. Vereceğiniz karar zaten belli olduğu için tahliye talep etmiyorum. (BK)