Haberin İngilizcesi için tıklayın
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün Türkiye’ye Olağanüstü Hal’e (OHAL) son verme çağrısı yapıldı. Reuters’in haberine göre BM’nin açıklamasında, OHAL’in Temmuz 2016’dan bu yana yaygın insan hakkı ihlallerine yol açtığı, 160 bin kişinin gözaltına alındığı ve buna yakın sayıda devlet memurunun da keyfi biçimde işinden ihraç edildiği belirtildi.
BM insan hakları yetkilileri, Türkiye’de yayınlanan 20’den fazla kanun hükmünde kararname ile yaratılan ortamın gözaltında işkence, sorumluların cezasızlıkla korunması ve yargıya müdahaleye yol açtığını vurguladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, OHAL’de gözaltına alınan, tutuklanan ve işten ihraç edilen insan sayısının “çarpıcı” olduğunu, 160 bin kişinin gözaltına alındığını, 152 bin memurun ise “çoğu kez tamamen keyfi biçimde” ihraç edildiğini söyledi.
Hüseyin, “Öğretmenler, hakimler, avukatlar ihraç edildi ya da haklarında soruşturma açıldı; gazeteciler tutuklandı; medya kuruluşları kapatıldı, Web siteleri engellendi. Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal çok sayıda insanın haklarının ağır ve keyfi biçimde ortadan kaldırılmasında kullanıldı” dedi.
BM raporunda, dayak, cinsel saldırı, elektrik verme ve su tahtası işkencesi (waterboarding) dahil gözaltında işkence ve kötü muamele belgeleri yer aldı.
Raporda ayrıca Türkiye’nin güneydoğusunda öldürme, işkence, orantısız güç kullanımı, evlerin yıkılması ve Kürt kültürel mirasının tahrip edilmesi vakalarına dikkat çekildi.
BM raporundan tespitlerRaporda yer alan verilerden bir kısmı şöyle:
|
Dışişlerinden yanıt
Türkiye'den BM açıklamasına ve rapora tepki gelirken, Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, "çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez" denildi.
Bakanlık, raporu hazırlayan Yüksek Komiseri hedef aldı: "Bu belgeye imzasını atan Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir. Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur." (ŞA)