Haberin Kürtçesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Reuters'a verdiği röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) "siyasi denetim" kararı, iş insanı Rıza Sarraf ile Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD'de yargılanması, AB ilişkileri ve Suriye üzerine konuştu.
AKPM kararı
Konuşmadan satır başları şöyle:
* Fransa’da seçimler OHAL şartları altında yapıldı. Peki Fransa ile ilgili acaba böyle bir şart ve yahut böyle bir uygulama gündeme geliyor mu?
* Türkiye'de devletin yıkılmasına yönelik bir darbe girişimi var. Bu darbe girişimine karşı Türkiye OHAL'i uygularken, silahlı kuvvetlerinin içerisindeki, emniyetin içerisindeki, devletin kurumlarının içerisine sızmış olan bu terör örgütü mensuplarını temizliyoruz. Bunu temizlemek mecburiyetindeyiz.
* Doğu Almanya ile Batı Almanya'nın birleşmesi sürecinde 500 bini aşkın insanın devletten temizlendi. Buna kimse bir şey diyebilmiş midir? Şu anda Türkiye'ye karşı alınan bu karar tamamen siyasidir. Biz zaten böyle bir kararı tanımıyoruz. İstedikleri kadar böyle bir kararı almış olsunlar. Çok da büyütmüyoruz. Bu karar alınmıştır, geçmiştir.
AB ilişkileri
* Bazıları çıkıyor ileri geri konuşuyorlar. 'Biz AB olarak Türkiye ile müzakereleri durdururuz' vesaire filan felan gibi şeyler yapıyor. Eğer anlayış ve mantık gerçekse o zaman tabii ki biz ne yapacağız, durumu gözden geçireceğiz çünkü Türkiye şu anda 35 fasılla ilgili her şeyde hazır. Türkiye'nin hazır olmadığı hiçbir fasıl yok. İstedikleri anda hepsini önlerine koyduk, koyuyoruz.
* Samimiyseler, dürüstseler oturulur ve bir an önce bu iş hallolur. 'Ha bunu halletmeyeceğiz, biz 3-5 sene daha bunu sallayacağız' derlerse bize de o zaman yapacağımız tek şey kalıyor. Millete gitmek.
* AB'nin içerisinde halkı Müslüman olan bir tane ülke yok. Olursa sadece Türkiye olur ama bunu da 54 senedir hazmedemediler. Şimdi bunlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Onun için biz şu anda aynen gözlemedeyiz, beklemedeyiz. Her an her şey olabilir."
"Sarraf babamın oğlu değil"
* Rıza Sarraf benim babamın oğlu değil ama benim bir vatandaşımdır. Devletlerin yöneticilerinin herhalde bir görevi de kendi vatandaşlarının hukukunu korumaktır. Eğer varsa bir suçu, bunlar bizim Adalet Bakanlığımıza da bildirilir ve gereği yapılır ama yoksa durup dururken hemen bazı şeyler uydurulmak suretiyle insanlar alınırsa o zaman tabii ki kendi vatandaşına sahip çıkamayan bir ülke konumuna düşersiniz.
* Diğer Hakan Bey (Hakan Atilla) ise bizim adeta devlet bankamız konumunda olan bir bankanın genel müdür muavinidir ve şu ana kadar Amerika’ya 7 kez girip çıkmıştır. Herhangi bir şey yokken son anda böyle bir şeyin genel müdür muavinimize uygulanmış olması, bunun burada art niyetli bazı girişimlerin olduğunu göstermektedir.
* Belki burada da biz tabii FETÖ’yle ilgili bağlantıların olduğunu hissediyoruz, görüyoruz ve bizim yaptığımız tespitler de bu istikamettedir. Bu oyunun bozulması gerekiyor. Feto denilen bu teröristin, idari olarak gözaltına alınması veya tutuklanması beklentimizdir çünkü bu 170 ülkede adeta bir mikserdir. Biz bunları da tabii Sayın Trump’la paylaşacağız.
Sincar operasyonu
* TSK’nın Sincar’da, Karaçok’da falan yapmış olduğu bu operasyon kesinlikle Peşmergelere karşı bir operasyon değildir. Bu daha önceden zaten Sayın Barzani’ye, onlara bildirilmiş olan bir operasyondur.
* Yaklaşık 45 dakikalık bir süre içerisinde yapılan bu operasyonla buradaki bu noktalar yüzde 100 isabetle vurulmuştur fakat bu arada da 5-6 Peşmerge'nin öldüğü bilgisi bize geldi. Bu tabii bizim için arzu edilmeyen bir konuydu. Mesela şimdi Sincar bölgesi bizim için, ikinci bir Kandil’dir. Biz ikinci bir Kandil’in oluşmasına müsaade etmeyeceğiz çünkü Sincar'da yaklaşık 2 bin civarında PKK'lı var.
Suriye
* Suriye'nin Esed'den kurtulması lazım ki çözüme yürüyelim. Esed orada kaldığı sürece asla Suriye'de çözüm olmaz. İslam'la DEAŞ'ın yakından uzaktan alakası yok. Bunu bir defa Müslümanların kabul etmesi lazım. Eğer demokrasi buysa bırakalım kararı Suriye halkı versin. Biz ne yapalım? Biz güvenliğini sağlayalım. ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, İran, hep beraber bir araya gelelim sandıkları getirelim Suriye halkı liderini seçsin. Partisini belirlesin. (NV)