Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dün gerçekleştirilen ve “Cumhurbaşkanlığı sistemi”ni öngören anayasa değişikliği referandumu ile ilgili tespitlerini açıkladı.
Referandumun Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde yapıldığına ve eşit şartlarda geçmediğine dikkat çeken AGİT, medyada “Evet” tarafının baskın şekilde yer aldığını, medyaya yönelik kısıtlamaların seçmenlerin çoğulcu fikirlere erişimini azalttığını vurguladı.
AGİT ayrıca Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühürsüz zarf ve pusulaların da geçerli sayılacağı yönündeki kararını “YSK yasaya aykırı biçimde önemli bir güvenlik tedbirini ortadan kaldırmıştır” sözleriyle değerlendirdi.
AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) ortak girişimiyle hazırlanan “İlk Bulgular ve Sonuçlar Raporu”nun nihai hali sekiz hafta sonra yayınlanacak.
AKPM de raporunu 30 Mayıs 2017 tarihinde Prag’da gerçekleştirilecek daimi komisyon toplantısında sunacak.
Avrupa Konseyi: Referandum standartları karşılamadı
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Delegasyon Başkanı Cezar Florin Preda, düzenlediği basın toplantısında bazı bölgeler dışında ciddi sorunlarla karşılaşılmadığını belirtirken, oy kullanma noktalarında sivil toplum gözlemcilerinin yokluğunun üzücü olduğunu ifade etti.
Preda, referandumun Avrupa Konseyi standartlarını karşılamadığını ve yasal çerçevenin gerçek bir demokratik süreci sağlamada yetersiz kaldığını da sözlerine ekledi.
AGİT’in resmi internet sayfasından yayınlanan tespitler ise özetle şöyle:
Eşit olmayan şartlar
* Anayasa Değişikliği Referandumu eşit şartlara sahip olmayan bir ortamda gerçekleşmiş ve kampanyanın iki tarafı eşit olanaklara sahip olmamıştır.
* Reformun kilit unsurları konusunda seçmenlere tarafsız bilgi sağlanmamış ve sivil toplum örgütlerinin katılımı mümkün olamamıştır.
OHAL’de referandum
* Referandum, darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL altında gerçekleşmiştir.
* Binlerce vatandaşın görevden alınması veya tutuklanması siyasi ortamı olumsuz şekilde etkilemiştir.
* Anayasa ve ilgili mevzuat tarafından gereğinden fazla sınırlandırılan temel hak ve özgürlükler olağanüstü hal altında olağandışı yetkilerin kullanımı ile özellikle valilerin toplanma ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan kararları ile daha da kısıtlanmıştır.
* Referandumla ilgili mevzuatta değişiklik yapan OHAL kanun hükmünde kararnameleri olağanüstü halin gereklerinin ötesine geçmiştir ve temyiz edilememektedir.
* OHAL altında ifade özgürlüğü daha da kısıtlanmıştır; örneğine rastlanmamış sayıda gazetecinin tutuklanması ve basın-yayın organlarının kapatılması dalgası geniş çaplı oto-sansüre yol açmıştır. AGİT/DKİHB medya izleme sonuçları “Evet” kampanyasının medya yayınlarına hakim olduğunu göstermiştir.
Medyada eşitsizlik
* Medyada tek bir tarafın baskın şekilde yer alması ve medyaya yönelik kısıtlamalar seçmenlerin çoğulcu fikirlere erişimini azaltmıştır.
* İzlenen beş televizyon kanalından, kamu kanalı TRT1 de dahil olmak üzere üçü “Evet” kampanyasını desteklemiştir. “Evet” kampanyası ezici bir çoğunlukla pozitif tonda televizyondaki yayın zamanının yüzde 76’sını ve günlük gazetelerdeki yayın alanının yüzde 77.5’ini kapsayarak kamu medyasında ve özel medyada belirgin bir şekilde ön plana çıkmıştır.
* Ayrıca, AKP’ye toplam yayın zamanının/alanının yüzde 33,5’i ayrılarak ayrıcalıklı davranılırken, CHP, MHP ve HDP’ye açık bir biçimde daha az yer ayrılarak, sırasıyla toplam yayın zamanının/alanının yüzde 19, yüzde 2,3 ve yüzde 0,8’i ayrılmıştır.
18 madde için tek oylama
* Anayasanın 72 maddesini etkileyen 18 maddelik anayasa değişikliği teklifi, referandumla ilgili uluslararası iyi uygulamalara aykırı şekilde tek bir paket halinde oylanmıştır.
* Bu durum seçmenlere değişikliklerle ortaya konan farklı konuların her biri için ayrı ayrı tercih yapma şansını sağlamamıştır.
* Önerilen değişikliklerin hiçbiri oy pusulalarında yer almamış; seçmenlerden basitçe evet veya hayır seçeneklerinden birini seçmeleri istenilmiştir.
Yerlerinden edilenler
* Seçmen kütüklerine 2,9 milyondan fazlası yurt dışında olmak üzere 58 milyondan fazla seçmenin kaydı yapılmıştır. Seçmenler seçmen listelerindeki bilgilerini doğrulayabilmiş ve değişiklik talep edebilmişlerdir.
* Öte yandan, güvenlik tehditlerinden etkilenen illerdeki, ikametgahlarını zorunlu olarak terk eden seçmenler kayıtları bakımından zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır ve Uluslararası Referandum Gözlem Heyeti (URGH) gözlemcileri bu seçmenlerden bazılarının oy kullanamadığı yönünde bilgilendirilmiştir.
STÖ’lere kampanya yasağı
* YSK sivil toplum örgütlerinin ve meslek kuruluşlarının kampanya faaliyeti yürütemeyeceği yönünde karar almıştır.
On siyasi parti kampanya yapmak için gereken şartları karşılamaktadır. İki partinin hak sahibi olmadıklarına dair alınan karara yaptıkları itiraz reddedilmiş ve bir sivil toplum girişiminin parti olarak kaydedilmesi mümkün olmamıştır.
Kaynakların kullanımı
* Çok sayıda mahalli yetkilinin yanı sıra cumhurbaşkanı ve birtakım ileri gelen devlet yetkililerinin “Evet” kampanyasına etkin katılımı nedeniyle kampanya dengesiz olmuştur.
* AGİT/DKİHB SRGH kamu kaynaklarının kötüye kullanımının yanı sıra, birtakım partilerin ve sivil toplum örgütlerinin “Hayır” kampanyasını destekleyen çabalarının engellendiği de gözlemlemiştir.
Kampanya dili
* Kampanya dili, birtakım üst düzey yetkililerin “Hayır” destekçilerini terörist destekçileri ile bir tutması ile lekelenmiştir.
* “Hayır” destekçileri kampanya faaliyetleri sırasında çok sayıda durumda polis müdahaleleri ve şiddet içeren saldırılar ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu ihlaller kampanyalarda özgürlük ve eşitlikle ilgili AGİT taahhütlerine, Avrupa Konseyi standartlarına ve diğer uluslararası yükümlülüklere aykırıdır.
Mühürsüz zarf ve pusulalar
* YSK referandum günü sandık kurulu tarafından uygun bir şekilde mühürlenmeyen oy pusulalarının geçerli ve sandık kurulu tarafından mühürlenmeyen oy pusulalarının geçerli kabul edileceği yönünde iki talimat yayınlamıştır.
* Bu talimatlar önemli bir güvenlik tedbirini ortadan kaldırmıştır ve bu türdeki oy pusulalarının açık bir şekilde geçersiz kabul edileceğini öngören yasaya aykırıdır.
* YSK bu talimattan etkilenen oy pusulası sayısı sağlayamamıştır ve partiler tarafından atanan sandık kuruları üyeleri sandık sonuç tutanaklarını imzaladığı için konunun kapandığını belirtmiştir; YSK kararını temyiz olanağı mevcut değildir.
STÖ’lerin seçim gözlemlerine kısıtlama
* Darbe girişiminin ardından, en azından üçü geçmiş seçimlerde gözlem çabalarını desteklemiş olan 1583 sivil toplum kuruluşu tasfiye edilmiştir.
* Daha önceki seçimleri gözlemleyen sivil toplum kuruluşları, genel siyasi durum veya güvenlik sebebiyle ya gözlem çabalarından kaçınmış ya da bu çabalarını belirgin bir biçimde sınırlandırmıştır.
* YSK iki sivil toplum kuruluşunun akreditasyon başvurusunu reddetmiştir. (EKN)
* Raporun tamamı için tıklayın
** Fotoğraf: Ali Leylak / DHA