Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’da yaşayan Türkiyelilere “"3 değil 5 çocuk yapın. Avrupa'nın geleceği sizlersiniz” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanı’nın “görünür bir biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımanın yasaklanmasının doğrudan ayrımcılık olmadığına” yönelik kararına da değinen Erdoğan, “Sıkıysa kipayı da yasaklasana” dedi.
Avrupa’nın antidemokratik ve inanç özgürlüklerine karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, OHAL ilan etmenin özgürlükçü bir yaklaşım olmadığını belirtti.
Eskişehir’de bir toplu açılış törenine katılan Erdoğan’ın "Yol ver gidelim, Avrupa'yı ezelim" sloganları eşliğinde yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
“OHAL ilan etmenin neresi özgürlükçüdür”
“AB Adalet Divanı karar alıyor. Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü, inanç özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Bunlar çok yüzlü. Türkiye başta olmak üzere, kendileri dışındaki herkese kriter dayatanlar bunlar değil mi?
“Türkiye'nin bir bakanı, kendi vatandaşlarıyla buluşmak için geldiğinde olağanüstü hal ilan etmenin neresi özgürlükçülüktür? Kim bu belediye? Belediye olağanüstü hal ilan ediyor. Hükümet değil ha. Hale bak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de kardeş şehir belediyesi olduğu için hemen ertesi gün kendilerine kardeşlik sözleşmelerini iptal etmelerini söyledik. Bitti o iş.
“Bundan sonra bizim de uçuş yasağımız var”
“Antidemokratik, inanç özgürlüklerine karşı, benim devletimin bakanına, hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara, bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere, kusura bakmasınlar bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır.”
“En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun”
“Buradan Avrupa'daki vatandaşlarıma, kardeşlerime sesleniyorum. Yaşadığınız, çalıştığınız yerler artık sizin sılanızdır, yeni vatanınızdır, oralara sıkı sahip çıkın. Daha çok iş yeri açın. Çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun. Ailenizi daha iyi semtlerde yaşatın. En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun. Üç değil beş çocuk yapın. Çünkü Avrupa'nın geleceği sizlersiniz. Size yapılan terbiyesizliklere, düşmanlıklara, haksızlıklara vereceğimiz en güzel cevap işte bu olacaktır.” (ÇT)