Haberin İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Binali Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Meclis’teki grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, referandum çalışmaları, 28 Şubat, Fırat Kalkanı ve Rakka operasyonuyla ilgili konuştu.
Cumhurbaşkanlığı sistemi
Grup toplantısında 28 Şubat ile ilgili video yayınlandı.
Filmde, 28 Şubat'ta milli iradenin nasıl el değiştirdiğini çarpıcı şekilde gördüklerini ve hafızalarını tazelediklerini belirten Yıldırım şöyle devam etti:
“Biz niye 'cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' diyoruz? Çünkü millet yetkiyi sandıkta doğrudan kendisi verecek. Milletin verdiği yetkiyi abidik gubidik yaparak, oyunlarla, tezgahlarla hiç kimse değiştiremeyecek. Onun için 16 Nisan'da milli iradenin tesisi için hazır mıyız?”
Cumhurbaşkanlığı sistemi için yapılacak halk oylamasına sayılı günler kaldığını ve sayılı günlerin çabuk geçeceğini ifade eden Yıldırım, her anın verimli geçirilmesini istedi.
PKK
“PKK'nın Kürtleri temsil etmesi, PKK'nın Kürtlerin dertleriyle dertlenmesi iddiası koca bir yalandır. Sorun, Kürt kökenli vatandaşlarımızın hayatını dar eden, geleceğini yok eden terör örgütü PKK'nın ta kendisidir.
“Terörle mücadeledeki amacımız da orada yaşayan onurlu Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kardeşlerimizi bu terör örgütünün belasından kurtarmaktır. Yaptığımız budur. Bunda da elhamdüllilah büyük mesafe katettik.
“Çukurlar açan, insanları hayatından bezdiren bu eli kanlı çeteleri, şehirlerden çıkardık. Kırda, kırsalda, dağda bayırda dünyayı bunlara dar ediyoruz. Bu mücadele yaz kış, gece gündüz tek bir terör unsuru kalmayıncaya kadar devam edecek.”
Rakka operasyonu
“Türkiye'nin el Bab operasyonunu başarıyla, Özgür Suriye Ordusu'na destek vererek tamamlamasından sonra DEAŞ [IŞİD] terör örgütü mensuplarının Rakka'dan çıkarılması konusunda da ABD, koalisyon güçleri, Rusya ve diğer paydaş ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Bu konuda verilmiş bir kararımız yoktur.
“Ama verilmiş bir kararımız var, o da şudur: Rakka'da PKK'nın kuzeni, eşiti konumundaki YPG, PYD gibi örgütler, terör unsurları destek amacıyla kullanılırsa biz bu operasyonlarda katiyen olmayız.
“ABD'ye söylediğimiz çok açık ve nettir: Bir terör örgütünü yok etmek için başka bir terör örgütünü kullanırsanız daha sonra o terör örgütünü yok etmek için ne yapacaksınız?
“Bu yerleşik devletlerin başvuracağı yöntem değildir. Bu, Türkiye-ABD stratejik ortaklığına, tarihsel iş birliğine hiçbir şekilde uygun düşmeyecek bir harekettir. (AS)