Haberin Kürtçesi için tıklayın
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu HDP milletvekilleri ve Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarlarıyla ilgili olarak, "Biz düşünen insanların, siyasetçilerin, bilim insanlarının, gazetecilerin görüşleri ne olursa olsun hapse atılmasına karşıyız. Demokrasiyi savunuyorsanız seçimle gelenlerin seçimle gitmesini savunacaksınız. Aksi halde demokrasiyi katledersiniz" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Yerelde Kalkınma faaliyetlerinin anlatılacağı Yerel Yönetimler Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı.
"Egemenlik Saray’a hapsedilmek isteniyor. Biz düşünen insanların, siyasetçilerin, bilim insanlarının, gazetecilerin görüşleri ne olursa olsun hapse atılmasına karşıyız. En somut örnek, hayatları boyunca CHP lehine tek cümle kurmayan pek çok gazeteciyi bizim dışımızda savunan neredeyse yok. Niçin? Çünkü biz demokrasiyi, düşence özgürlüğünü savunuyoruz.
“Demokrasiyi savunuyorsanız, seçimle gelenin seçimle gitmesini savunacaksınız. Seçimle gelenlerin gidiş yolu ancak seçimle olmalıdır. Seçimle gelenleri ben yakalayacağım, hapse atacağım, öldüreceğim, mafya yöntemleriyle susturacağım onları derseniz o ülkeye barışı asla getiremezsiniz.
“Nereye gittiğimizi kimse bilmiyor”
“Efendim terörle mücadele ediyoruz… Elbette ki her ülke terörle mücadele etmek durumundadır. Elbette ki terör bir insanlık suçudur. Elbette ki teröre hep birlikte siyasi görüşümüz ne olursa olsun, dur demek zorundayız. Terörle mücadelenin akılla ve mantıkla yapılması lazım. Nasıl devleti bilgiyle erdemle yönetecekseniz, sağduyu ile yönetecekseniz terörle mücadeleyi de aynı şekilde yapmak zorundasınız. Bataklık kurumuyorsa terörü önleyemezsiniz.
“Açık ve net söylüyorum. Musul’a Rakka’ya gideceğiz diyorlar. İyi gidin, bir sorun sormak istiyorum. Burnunuzun dibinde kandil var, neden bir şey yapmıyorsunuz? Çok açık ve net söylüyorum. Türkiye iyi yönetilmiyor. Freni kopmuş kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz. Nereye gittiğimizi kimse bilmiyor.
“Demokrasiye ihtiyaç var”
“Bu ülkenin kavgaya ihtiyacı yok. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Demokrasiye ihtiyacı var. Bu ülkenin insanlarının düşüncelerini özgürce açıklayabilecekleri bir ortama ihtiyaçları var. Bu ülkenin insanlarının, siyasetin dar kalıplarına sokulmaları değil, caddelerinde özgürce dolaşmasına ihtiyaç var. Bütün mücadelemiz bu ülkenin huzuru, barışı içindir.” (YY)