Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Ankara'da Dünya Ticaret Merkezi binasında çeşitli siyasi parti ve kurumların yetkilileriyle bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmalarına yönelik soru üzerine, parlamentoya girdikleri 2007'den bu yana yaptıkları her konuşmanın ardından, Hükümetin dokunulmazlığı bir tehdit unsuru olarak gündeme getirdiğini söyledi.
Adalet Bakanlığı 4 Mart Cuma günü, HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş, Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü hakkındaki fezlekeleri Meclis’e göndermek üzere Başbakanlığa sunmuştu.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Yüzlerce defa açık çek verdik Hükümete, 550 milletvekilinin tamamının dokunulmazlığını kısıtlayalım. Bu birinci teklifimiz. Anayasa maddesini değiştirelim, dokunulmazlıkların tamamını kısıtlayalım hepimiz için. Bunu kabul etmiyorsanız, parlamentoda bulunan dört gruba ait bütün dokunulmazlık dosyalarını parlamentoya indirelim, hepsini kaldıralım."
TIKLAYIN - DEMİRTAŞ: DOKUNULMAZLIK KALKARSA BİAT EDECEĞİZ Mİ SANIYORSUN?
“Evet oyu vereceğiz”
Parti olarak böyle bir uygulamamaya evet oyu vereceklerini belirten Demirtaş: “Ama hırsız, yolsuzlukla suçlanmış, rüşvetle suçlanmış, yüz kızartıcı suçlar işlemiş ve bundan dolayı dokunulmazlık dosyası bekleyenleri ayıracaksınız, sadece bizi konuşmalarımızdan dolayı dokunulmazlık tehdidiyle parlamentoya, komisyona sevk edeceksiniz, bu iki yüzlülüktür" dedi.
Demirtaş açıklamasında dokunulmazlık meselesinin "intikam alma hırsı" nedeniyle sık sık gündeme getirildiğini söyledi.
TIKLAYIN - YÜKSEKDAĞ'DAN ERDOĞAN'A "DOKUNULMAZLIK" YANITI
Anayasa mektubu
"Üç partiden anayasa mektubu gitti, sizin mektubunuz ne zaman gidecek, ne diyeceksiniz" sorusu üzerine Demirtaş, program yoğunluğu nedeniyle parti yöneticileriyle görüş alışverişi yapamadıklarını, hafta içi kendilerinin de Meclis Başkanı'na cevap yazabileceklerini söyledi.
Uzlaşma komisyonunun dört partiden oluşması gerektiğini, aksi halde bunun uzlaşma komisyonu olamayacağını ifade eden Demirtaş, kendilerinin tümüyle parlamentonun işletilmesi gerektiğini düşündüklerini bildirdi.
Davutoğlu'nun Silopi'de ziyareti
Başbakan Davutoğlu'nun, "Devletin kudretini gösterdik, şimdi şefkatini gösterme zamanı" dediği belirtilerek, değerlendirmesi sorulan Demirtaş, "Evet, kudretini çok iyi gösterdin maşallah. Bütün Silopi'yi, Cizre'yi, Sur'u, hepsini yıkmışsın. Bir kudret ancak böyle gösterilir. Fakat kudreti böyle olanın şefkatinden şüphe duyulur" diye konuştu.
Bu kudretin zora dayanarak elde edildiğini ileri süren Demirtaş, şunları söyledi:
"Tank, topla yıkmazsanız oralara giremeyeceğinizi de biliyorsunuz. Başbakan olarak gidemeyeceğini de çok iyi biliyorsun. Madem Silopi'ye gittin, miting yapsaydın. Silopi halkı madem senin şefkatini bekliyor, Kaymakamlıkta açıklama yapıp kaçacağına, Silopi'de miting yapsaydın. Mesela Cizre halkı şefkatinizi bekliyor. Buyurun Cizre'de miting yapın. Coşkulu halk sizi karşılasın. Terörden kurtardınız orayı, insanları huzura kavuşturdunuz, güvene kavuşturdunuz Cizre'yi. Öyle demiyor musunuz? Haydi, buyurun Cizre'de, Silopi'de miting yapın ki o kurtardığınız insanlar sizi şefkatle karşılasın, siz de şefkatinizi devlet olarak gösterin."
Zaman gazetesine kayyum
Zaman gazetesine kayyum atanmasına ilişkin soru üzerine Demirtaş, konunun siyasi olduğunu, hukukla ilgisinin bulunmadığını savunarak, bu tür olaylara artık şaşırmadıklarını kaydetti. Ülkenin iyi yönetilmediği eleştirisinde bulunan Demirtaş, AK Parti'de bütün bu olup bitenlerden rahatsız olan çok sayıda milletvekili bulunduğu iddiasını dile getirdi. "Dokunulmazlık dosyaları Meclis'e gelirse sine-i millet tartışması HDP'nin gündeminde olacak mı" sorusu üzerine Demirtaş, Meclis'ten çekilmek gibi bir gündemleri, tartışmaları olmadığını söyledi. (HK)
* Fotoğraf: Erçin Top - Ankara/AA