Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) açıkladığı özyönetim bildirgesini “diktatörlüğün panzehiri” olarak değerlendirdi.
Demirtaş Meclis’te gerçekleştirdiği basın toplantısında kendi fikirlerini açıkladıkları için bölücü ilan edildiklerini söyledi.
TIKLAYIN - DTK DEKLARASYONU TARTIŞMALARI: KİM NE DEDİ?
Demirtaş'ın açıklaması anahatlarıyla şöyle…
"Diyalog kapılarını AKP kapattı. HDP ya da Kürtler kapatmadı.
Cenazeler
"Öldürülen sivillerin cenazeleri günlerce bekletiliyor. Ailelerin cenazeleri almasına izin verilmiyor. Diyarbakır'da halen üç çocuğun cenazesi yerde. Aileleri açlık grevi yapıyor, cenazeyi alabilmek için.
"Çocuk öldürtüyorsun, sivil öldürtüyorsun, bunların hesabını sormayalım mı? Kızacaksın diye bunları sineye mi çekelim?
"Evet, barış kanallarını, diyalog kanallarını açmaya çalışıyoruz ama bunu yaparken halkı sahipsiz bırakmamızı kimse bekleyemez.
Taraf olmak
“Bize tarafını seç diyenler… Biz tarafımızı çoktan seçtik, halkın yanındayız. İktidarın zulüm politikalarının asla yanında yer almayız. Biz ne başka bir örgütün uzantısıyız ne de başka bir şeyiz.
"Niye bu kadar dokunulmazlıkları var milletvekillerinin? Biz bundan rahatsızız. Getirin önümüze, 'Evet' oyu kullanacağız. Peki, siz çaldıklarınıza 'çalmadık', soyduklarınıza 'soymadık' diyebilecek misiniz?
Dokunulmazlık
"550 kişi değil miyiz? Anayasa teklifimiz orada duruyor. Biz hazırız dokunulmazlık kaldırmaya. Milletvekilleri kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlığa sahip olmamaldır. Bütün milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalksın, biz de onlar da yargılansın.
Özyönetim
"Türkiye’nin tamamında bölgesel yönetim, özerk yönetimler hayata geçerse nefes alacağız. Ülke bölünmez, Kürtler bu ülkede kendini ikinci sınıf yurttaş olarak hissetmekten kurtulacak. Buna karşı soruşturma açmak yerine dikkatlice dinleyip anlasalar ne kadar iyi niyetli bir teklif olduğunu görecek. Başsavcı hazretleri derhal dava açacağına, şunu bir okusun. Üniversitede bize öğrettiler, aynı fakültenin sıralarından geçtik. Bu bir yönetim modelidir, bölünme değil.
"Biz herhalde Hitler modelini önerseydik tek kişilik bir hücrede ömür tüketmeye başlayacaktık. Biz teklifimizin arkasındayız, ciddi bir birlikte yaşama teklifidir. Bir bölünme arayışı, gizli bir ajandanın sonucunda ortaya çıkmış bir şey değil.
"Sen başkanlığı tartışıyorsun da özerklik niye tartışılamasın? Adında demokrasi olan bütün ülkelerde özerk yönetimin biçimleri vardır. Güçlü yerel yönetim vardır. Hitler modelini önermek serbest, İsveç modelini önermek yasak; ilginç!
TIKLAYIN - DEKLARASYON, DEMOKRATİK SİYASET ALANINA ÇAĞRIDIR
Anayasa
"Böyle bir ortamda anayasa yapmanın imkanı var mı? AKP bizden daha iyi biliyor bunu. Siyasi partiler arasında bu kadar ayrımcılık yaşanırken, anayasası nasıl yapacağız bilmiyorum. En son 2003 yılında, bizler Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kalkmadık. AKP kalktı, üç toplantı üst üste mazeretsiz katılmazsa bir parti komisyon dağılmış sayılır. Ve son üç toplantıya AKP temsilcisi katılmadı. BDP, MHP, CHP katıldı, AKP temsilci göndermedi.
"Masadan kaçan kendileriydi. Uzlaşma komisyonunu dağıtan kendileriydi. İstek varmış gibi davranıyorlar ama tek bir maddeye ihtiyaçları var; başkanlık. Sırf onu geçirebilmek için tartışıyorlar. Bu konuda samimiyet yok, ciddiyet yok. Ne diyor? Muhalefet bunu tartışmaktan çekiniyor; tartışalım diyoruz. Özerkliği tartışalım dediğimizde niye vatan haini oluyoruz?
“Bölge halkı”
"Başbakan bir saat grup toplantısı yapıyor. Bölge halkı da bölge halkı... Biz 'Bölge halkı' mıyız? Türkiye'de bir Türk halkı bir de Bölge halkı mı yaşıyor?
"Türkiyelileşme Ankara’da durup, Cizre’yi temizleyeceğiz demek değil, saygı duymaktadır. Orada bölge halkı yok, Kürt halkı var. Bunu açıkça söyleyebilmek Türkiyelileşmektedir. Kimmiş bu bölge halkı? Kürt’ün ismini bile söyleyemiyor, sorununu nasıl çözecek?
Cemevi
"Cemevinin ibadethane olup olmadığını belirleme hakkı ne yasa, vicdan, ahlaki olarak Diyanet’e ait değildir.
"Cemevi bir ibadethanedir. Çünkü Aleviler öyle görüyor. Nokta. Bunu kimsenin tartışmaya hakkı yoktur.
"Diyanet, 'Bunu söylemek bizim haddimize değil' diyerek çıkıp özür dilemelidir." (YY)