Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, HDP heyeti ile hükümetin ortak açıklamasının ardından bu sabah bir açıklama yayınladı.
“Tarihi bir adım”
Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre, KCK’nin açıklaması şöyle:
“Önder Apo’nun müzakere taslağında belirttiği on madde temelinde asgari müştereklerde mutabakat sağlanması durumunda silahlı mücadelenin bırakılacağına dair yeni bir kongre gerçekleştirmemiz için yaptığı niyet beyanını kamuoyuna duyurması tarihi bir adım olmaktadır.”
“Kırk yıllık çatışmanın varlığı karşısında bu çağrının dikkate alınması ve gereklerinin yerine getirilmesi hükümete büyük sorumluluklar yüklemektedir. Böyle bir niyet beyanı ile devlet ve hükümete demokratikleşme, Kürt sorununun ve Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü için çok önemli bir zemin ve fırsat sunulmaktadır.”
“Adım atılmalı”
“Artık demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünde adım atmama konusunda hiçbir gerekçe ve engel kalmamıştır. Halkımız ve duyarlı tüm kesimler bu irade beyanı ile birlikte hükümetin ve devletin adım atmasını beklemektedir.”
“Eğer bu açıklama önemliyse -ki Hükümet haftalardır böyle bir açıklamanın beklentisi içinde olmuştur- o zaman hükümetin buna vereceği köklü somut adımlar ve ciddi bir siyasal karşılık olmalıdır.”
“2013 yılında gerillanın geri çekilmesi karşısında gösterilen sorumsuzluk ve duyarsızlık mevcut durumda bir daha kesinlikle yaşanmamalıdır.”
“Önder Apo, halklarımıza karşı olan sorumluluğu gereği AKP devletine bir kez daha siyasi çözüm fırsatı sunmuştur. Hükümet bu defa halklarımıza karşı sorumluluğun gereğini ciddiyetle yerine getirmelidir. Halklarımız bunu beklemektedir. Savaş ve çatışma seçeneğinin tümden ortadan kalkması için bu zorunludur…”
“Kürt Özgürlük Hareketi bugüne kadar atması gereken ne adım varsa atmıştır. Bundan sonra atacağı her adım AKP'nin yeni süreç karşısındaki tutumuna ve atacağı adımlara bağlı olacaktır.”
“Önder Apo, devlet yetkilileri ve HDP heyetiyle İmralı’da yaptığı görüşmeden sonra HDP heyetiyle Hükümet yetkililerinin bir arada bulunduğu bir ortamda Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunu başta olmak üzere temel demokratikleşme sorunlarının çözümü için tarihi bir açıklama yapılmasını istemiştir. Bu çerçevede Türkiye'nin demokratikleşmesinin siyasi zeminini güçlendiren bir açıklama yapılmıştır.”
Yeni bir şans
“HDP heyetinin AKP yetkilileriyle birlikte kamuoyuna yaptığı son açıklama, Önder Apo’nun halkımız, halklarımız ve hareketimiz adına Türk devletine ve AKP hükümetine sunduğu büyük bir fırsat ve yeni bir şans anlamına gelmektedir.”
“Yapılan bu son açıklamayı, Rêber Apo'nun önderliğinde sürdürülen demokratik çözüm çabasının yeni ve kritik bir aşaması olarak önemli görüyor, Hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesi durumunda bizlerin de sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi belirtiyor ve taahhüt ediyoruz.”
“Kürt Özgürlük Hareketi bugüne kadar atması gereken ne adım varsa atmıştır. Bundan sonra atacağı her adım AKP'nin yeni süreç karşısındaki tutumuna ve atacağı adımlara bağlı olacaktır. Dolaysıyla AKP bu açıklamanın kendisine yüklediği adımları atmanın bilincinde olarak sorumluluklarını yerine getirmelidir.”
“Hükümet ve Cumhurbaşkanı samimiyet ve uygulamadan söz etmektedir. Hükümet böyle bir açıklamanın niyet beyanının yapılmasını ısrarla istemiştir. Tahkim edilmiş ateşkes ve yapılan açıklamadan sonra samimiyet ve uygulama sırası AKP’ye gelmiştir. Bu anlamda AKP'nin yeni durum karşısındaki yaklaşımlarını ve atacağı adımları büyük bir dikkatle izleyeceğimizi belirtmek isteriz.”
“Aksi halde Önder Apo’nun yarattığı zemin ve fırsatın yine bir seçim malzemesi olarak kullanılması sorumsuzluğu ortaya çıkmış olacaktır. Önder Apo'nun yaptığı bu tarihi iyi niyet beyanını bir seçim propagandası olarak ele almak halklarımıza karşı yapılmış en büyük haksızlık ve sorumsuzluk örneği olacaktır.”
Demokratikleşme
“Demokratik siyaset ancak temel demokratikleşme sorunlarında adım atma ve demokratikleşme ortamında var olacak bir durumdur. Daha çok otoriterleşmeye karşılık düşen İç Güvenlik Yasalarını çıkarmak demokratikleşme ve demokratik siyasete giden yolu tıkamaktan başka bir anlama gelmemektedir.”
“Dolaysıyla ilk samimiyet ve uygulamanın göstergesi İç Güvenlik Paketinin geri çekilmesi olacaktır. Aksi halde büyük bir demokratikleşme hamlesi olan bu açıklamaya ters bir tutum sürdürülmüş olacaktır. Yoksa İç Güvenlik Paketinde ısrar sürecin ruhuna uygun olmayan bir tutum olacaktır.”
“Görüşme sağlanmalı”
“HDP Heyeti ve AKP yetkililerinin yaptığı açıklama, görüşmeler ve sürecin önemli bir aşamaya geldiğini göstermektedir. Hükümetin de katıldığı bu açıklamanın gereği süreci ilerletmek ve sonuca götürmek için Önder Apo'nun Hareketimizle gecikmeden görüştürülmesi gerekmektedir.”
“Böylece açıklamanın ciddiyeti pekişecek ve Kürt sorununun çözümü konusundaki inanç ve destek artacaktır.”
“Bununla birlikte demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü açısından farklı siyasi partilerin, sivil toplum örgüt temsilcilerinin Önder Apo’yla görüşmesi de sürecin ruhuna uygun bir adım olacaktır. Bu da varsa bir çözüm niyeti toplumsal desteği artıracak, birçok sıkıntının aşılmasını sağlayacaktır.”
Müzakere
“Kürt sorununun çözümü konusunda önemli bir aşamaya gelinmişse, müzakere heyetlerinin hemen oluşması, müzakereye başlanması ve izleme heyetinin de tüm bu süreçleri takip etmesi için çalışmalarına gecikmeden başlaması gerekmektedir.”
“Hükümet açısından samimiyet ve uygulamalar bunlar gerçekleştiğinde var olacaktır. Hükümet yapılan açıklamadan sonra bu adımları atmaz ve uygulamaya geçirmezse, Kürt Özgürlük Hareketinden tek taraflı uygulamalar beklenmesi ne siyasi, ne de ahlaki olarak hakkaniyetli olur.”
Demokrasi güçleri
“Şu açıktır ki, Önder Apo’nun 2013 yılındaki demokratikleşme manifestosu da, 2014 yılının sonunda sunduğu müzakere taslağı da, Hükümet yetkililerinin katıldığı açıklama da onlarca yıldır yürütülen demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yarattığı demokratikleşme ve özgür yaşam birikiminin üzerinden olmuştur.”
“Bu açıklamaların devlet ricalinin bulunduğu ortamda yapılmasını sağlayan Kürt halkının, sosyalistlerin, Müslüman demokratların, tüm antikapitalistlerin, Alevilerin, farklı etnik ve inanç toplulukların, kadınların, emekçilerin demokrasi ve özgürlük mücadelesi olmaktadır. Bu aşamaya Hükümetin ve devletin isteği ve iradesiyle gelinmemiştir.”
“Devletleri ve Hükümetleri demokratik uzlaşmaya çeken ya da halkların iradesinin dikkate alınmasını sağlayan her yerde olduğu gibi Türkiye ve Kürdistan'da da halkların ve toplumların mücadelesi olmuştur. Bu nedenle tüm demokrasi güçleri gelinen aşamayı ve siyasi ortamı kendi mücadelelerinin, emeklerinin ve bedellerinin bir sonucu olarak görmeli ve sahiplenmelidirler.” (AS)