Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ATO Congresium'da 4. Esnaf ve Sanatkarlar Şurası’nda konuştu.
Erdoğan, “Esnaf ve sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır” dedi.
Çözüm sürecine de değinen Erdoğan "Çözümü Süreci konusunda söylentilere, dedikodulara, şehir efsanelerine asla ve asla itibar etmeyin. Bu işin çerçevesi bellidir, sınırları bellidir, marjı bellidir. Bu bir pazarlık süreci değildir, bu bir taviz süreci, bir alma verme süreci asla değildir" diye konuştu.
“Taksici mahallenin ağabeyidir”
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Bizde esnaf ve sanatkar demek, ticaret yapan, alan-satan sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir. Bizim medeniyetimizde, milli ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır.
“Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hakimdir, hakemdir, gerektiğinde de şefkatli bir ağabeydir, kardeştir.
“Taksici deyip şoför deyip geçemezsiniz. O mahallenin eminidir, ağabeyidir, mahallenin bekçisidir. Bakkal deyip, kasap deyip, manav terzi deyip geçemezsiniz. O mahallenin adeta ruhudur. Sokağımızın semtimizin vicdanıdır. Esnafı çıkartıp aldığınızda Türkiye tarihinden geriye hiçbir şey kalmaz.”
“Allah Allah diye zikir dökülüyor”
“Selçuklu ve Osmanlı döneminde bakırcılar yaptıkları işe vurdukları çekice bile bir derin anlam yüklüyorlar. Tak tak diye ses çıkarken, bakırcının gönlünden dilinden Allah Allah diye zikir dökülüyor. Keçiciler yünü vücutlarına vurdukça Allah Allah diye hakkı zikrediyorlar. İşte böyle bir ruh var. Medeniyet var. Elini açık tut, kapını açık tut, sofranı açık tut. Elini bağlı tut, dilini bağlı tut, belini bağlı tut. İşte böyle bir teşkilata böyle bir geleneğe zihniyete sahip olmak bizim için milletimiz için inanın eşi bulunmaz bir talihtir.
“Böyle bir esnaf ve sanatkar camiasına sahip olmak geleceğimiz adına da iftihar vesilesidir. Rabbim bu milleti ekmeksiz susuz havasız vatansız bırakmasın. Ama onlar kadar böyle güzel bir esnaf geleneğinden böyle güzel bir camiadan cemiyetten de inşallah mahrum bırakmasın.
“Esnaf yaşadıkça bu millet yaşar. Esnaf ayakta durdukça bu devlet ayakta kalır. İşte onun için esnafın acımasız ve ahlaksız iktisadi anlayışın altında ezilmesine hep birlikte karşı çıkacağız.”
"Çözüm süreci alma verme süreci değildir"
Erdoğan, konuşmasında çözüm sürecine de değindi, sürecin bölgedeki esnafı ve sanatkarı da umutlandırdığını aktardı.
“Her zaman söyledim, silahlar bir kenara konulacak, ne mesele varsa konuşarak, uzlaşarak, siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola, hiçbir yönteme Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkan da vermez.”
“Bu çözümde yer almak isteyene, katkı sunmak isteyene her kim olursa olsun süreçte yer vardır. Ama üst aklın esaretinde, farklı niyetlerin içine girenlere, sabotaj peşinde, terör ve tehdit peşinde koşanlara da önce millet ardından devlet gereken cevabı verir. Şımarıklığa özellikle de başıbozukluğa, fırsatçılığa, sonu gelmeyen yersiz, tutarsız isteklere milletimizin tahammülü yoktur.
“Biz birilerini memnun etmek için, birilerini tatmin etmek için değil 77 milyonun huzurunu, barışını, kardeşliğini sağlamak için bu yola çıktık. Şımarıklığa, başıbozukluğa da bizim tahammülümüz olmaz. Kobanê bahanesiyle sokağa çıktılar, üstelik de hemen tamamı Kürt olmak üzere 50’ye yakın kardeşimizi barbarca, vahşice katlettiler.
“İçinde hemen hiç sivil bulunmayan bir kasaba için 200 bin insan zaten bizim ülkemize gelmiş. Orada iki bin savaşçı var. Sokakları ateşe verenler şu anda Halep gibi büyük bir şehrin karşı karşıya kaldığı tehlikeyi dikkat edin hiç gündeme getiriyorlar mı?
“Halbuki ekonomi orada, tarih orada, kültür orada, medeniyet orada. Hiç gündeme getiriyorlar mı? Niye? Halep’teki insan değil mi? Halep’teki can değil mi? Cevabı belli. Üst akıl Halep’i önemsemiyorsa taşeron akıl da önemsemiyor. Bunlar taşeron. Esad barbarlığı altında 300 bin insanın katline seyirci kaldılar hatta Esad’ın barbarlığına destek verdiler, şimdi Kobanê üzerinden güya vicdan şovu yapmaya çalışıyorlar.” (BK)
Fotoğraf: Halil Sağırkaya / Ankara / AA