Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Bursa Büyükşehir belediyesi ile 13 ilçenin belediye başkanlığını kazanmış 2009 yerel yönetim seçimlerinde. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) iki, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi’nin (ANAP) ise birer ilçede kazandığı belediye başkanlıkları göz önüne alındığında AKP’nin, toplam 17 ilçenin dörtte üçünde belediye başkanlığını kazanarak, Bursa’da açık ara birinci parti konumunda olduğu ilan edilmiş oluyor.
2009 yerel yönetim seçimlerinde Büyükşehir sınırları içinde kalan iki ilçede CHP (Gemlik, Nilüfer) belediye başkanlığı kazanırken, AKP hem Bursa Büyükşehir Belediyesini hem de Büyükşehir kapsamındaki diğer beş ilçenin belediye başkanlıklarını da kazanıyor.
2009’da Büyükşehir sınırları dışında kalan on ilçenin sekizini de alan AKP, İznik ilçesi belediye başkanlığını MHP’ye, Orhangazi ilçesinin belediye başkanlığını da ANAP’a kaptırmış.
Bursa’da belediye başkanlıklarını kim nasıl kazanmış?
Görülüyor ki, Bursa’da 18 belediye başkanlığının 9’u, seçimde rekabet yaşanmadan AKP tarafından kazanılmış. Buna Bursa Büyükşehir belediye başkanlığı da dahil. Buna karşın CHP ise, bir tek Büyükşehir ilçesinde (Nilüfer) rekabetsiz bir seçim sonrasında belediye başkanlığını alabilmişr Bursa’da.
2009 Bursa yerel yönetim seçimlerinde sadece iki ilçenin belediye başkanlığını seçim sürecinde yoğun bir rekabet ortamının yaşandığı ve bu iki ilçede de seçimleri AKP’nin kazanamadığı görülüyor. İznik’te belediye başkanlığı yoğun rekabetini MHP, Orhangazi’de ise ANAP kazanırken, her iki parti açısından da (+) aday etkisi bu seçimlerin kazanılmasında etken olmuş.
CHP’nin Bursa’da kazandığı iki ilçe belediye başkanlığı seçiminin birinde (+) aday etkisi öne çıkarken (Nilüfer), diğerinde (Gemlik)(0) Aday etkisi olmadığı için buradaki seçimi CHP, parti ağırlığıyla kazanmış görünüyor.
2009 – 2011 seçimlerine bakarak 2014 değerlendirmesi
2009 yerel yönetim seçim sonuçlarından belediye başkanlığı ve il genel meclisi dağılımlarına bakılacak olursa AKP’nin belediye başkanlığı seçimini kazanamadığı dört ilçenin üçünde, il genel meclisi seçimi söz konusu olunca AKP’nin birinci parti konumuna geldiği gözleniyor. Buna karşın Mudanya ilçesinde belediye başkanlığı seçimini kazanmış olan AKP’nin il genel meclisi seçimlerinde birinciliği CHP’ye kaptırdığı gözleniyor. Bu farklılıkların dışında tüm ilçelerde ve doğal olarak Büyükşehir’de de AKP, hem belediye başkanlığı hem de il genel meclisi seçimlerinin birinci partisi.
2009 il genel meclisi seçim sonuçlarıyla 2011 genel milletvekili seçim sonuçları birlikte ele alındığında seçimde birinci olan parti açısından Bursa’nın 19 ilçesinin 18’inde aynı sonuçlarla karşılaşılıyor. Tek farklılık Bursa Büyükşehir’inin Nilüfer ilçesinde karşımıza çıkıyor. O farklılık da; 2009 il genel meclisi seçimlerinde CHP’nin birinci parti olduğu ilçede 2011 genel milletvekili seçimlerinde birinciliğin AKP’ye geçmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu durumda da Bursa’nın ilçelerinden sadece Mudanya’da AKP dışında bir parti, 2011 milletvekili seçimleri sonucuna göre AKP’nin önüne geçmiş oluyor.
2011 milletvekili seçim sonuçlarına göre AKP 18 ilçenin birinci, 1 ilçenin ikinci partisi iken, CHP 1 ilçenin birinci 14 ilçenin ise ikinci partisi konumunda. Bu durumda da MHP sadece 2 ilçede (Harmancık ve Keles) AKP’nin rakibi olabileceği ikinci parti olma konumuna gelebiliyor.
Partilerin seçmenleri mahalle statülerine göre farklılaşıyor mu?
2011 genel milletvekili seçimlerinde AKP kayıtlı seçmenlerin yüzde 46,5’nin oyunu alarak Bursa’da rakipsiz bir parti konumuna gelirken, ikinci parti olarak CHP yüzde 21,9, üçüncü parti olarak MHP ise yüzde 12,7 oranında oy alabilmiş. Diğer küçük partilere oy veren seçmenlerin toplu oranı da ancak yüzde 6,7 düzeyine erişebiliyor.
Bursa’da geçerli oy kullanan ve AKP dışındaki partilere oy veren seçmenlerin tamamı yüzde 41,3’lük oy oranıyla ancak AKP’den sonra gelen ve ondan 5,2 puan eksik oy alan bir seçmen kitlesini oluşturabiliyor. Bu olgunun sonucu olarak da, en üst statülü mahalleler dışındaki tüm yerleşim tabakalarında AKP birinci parti olurken, CHP’ye Bursa’da birinci parti olabileceği tek mekan olarak, kayıtlı seçmenlerin yüzde 4,1’inin yaşadığı en üst statülü mahalleler kalıyor.
Seçimde oy kullanmayan ya da kullandıkları oylar geçersiz olan seçmenler toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 12,2’lik kesimini temsil ederken statüsel konum açısından CHP ile MHP arasındaki bir mekansal dağılımı sergiliyorlar. MHP’nin de AKP ile CHP arasında kalan bir statüsel mekan dağılımı yansıttığı düşünülürse, seçmeyenlerin (oy kullanmayan, kullandıkları oylar geçersiz olan seçmenler kitlesi) CHP seçmen kitlesine daha yakın durduğu söylenebilir.
Sonuç yerine
Bursa’da 2011 ve önceki seçimler açısından AKP’nin kalesi olarak sergilenen görünümün değişebilmesi, kolay gerçekleşebilecek bir olgu değil.
Bursa’da seçmen eğilimlerinin radikal bir değişimi yansıtabilmesi AKP’ye oy veren seçmen kitlesinin sandık başına gitmemesiyle değil, AKP’den kopup rakip partilere yönelmesiyle ve bu kesimin de AKP’ye oy verenlerin yaklaşık yarısına ulaşmasıyla mümkün görünüyor ki, bu da Bursa’da ortaya çıkabilecek değişimin güçlüğünü ortaya koyuyor.
Dolayısıyla Bursa’nın 2014 yerel yönetim seçimleri, belki de, AKP’nin 2009’da kazandığı belediye başkanlığı sayısından daha fazla belediye başkanlığı alabileceği seçimler olacaktır. Çünkü 2014 belediye seçimleri 2009’dan farklı olarak sadece kentsel yerleşim birimlerinde değil, il ve ilçelerin mülki sınırlarını kapsayacak biçimde yapılacak. Bu da AKP’yi Bursa’da 2009’a göre daha da güçlendiriyor ve rakip partilerle arasının daha da açılmasına kaynaklık ediyor. Bir çok ilde de olduğu gibi. (ST/HK)
8 Mart: Diyarbakır ve Mardin.