Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seyahati öncesi Atatürk Havaalanı'nda yaptığı basın toplantısında gazetecilerin Taksim Gezi Parkı'ndan ülkeye yayılan eylemlerle ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan Reuters haber ajansından Birsen Altaylı'nın eylemcilerin sadece CHP'li değil, eğitim sistemi, alkol düzenlemesi gibi nedenlerle tepkili olan gençlerin ve üniversitelilerin de olduğunu belirtmesi üzerine Erdoğan "Kimler var tespitini yapabildiniz mi? Biz ülkenin yüzde ellisini zorla evde tutuyoruz. Siz işte buradan Reuters'i böyle bilgilendiriyorsunuz" dedi.
"Aşırı uçlarla CHP'nin dayanışması"
"Saf, temiz sosyal medyadan aldıkları bilgiler neticesinde katılanları ayırırsak, aşırı uçların organize ettiği bu eyleme katılanlar var. Olay Gezi Parkı olayı değildir. Parkta ağaçların tamamiyle kaldırılması söz konusu değil. Dün ortak yayında da ifade ettiğim gibi burada İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin yaya kaldırımı genişletme çalışmasında birkaç ağaç kesilmiyor, sökülerek Çağlayan Parkı'na dikildi."
"Biz hedefimizin ne olduğunu 2011 seçimleri öncesinde açıkladık. O günden bugüne ses çıkmadı. Aradan iki yıl geçti herhangi bir ses yok. Şuan Taksim'de yayalaştırma çalışmaları yapıyoruz ve bununla ilgili de herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Ama şu anda yapılanlar organize, içerden ve dışardan bağlantılı bir adımdır. Aklı selim sahibi vatandaşlarımın bu oyuna gelmemesi lazım. Burada ağaçların kesilmesi söz konusu değil. Burada yapılacak olan Topçu Kışlası'dır."
“Şimdi zaten tüm olayların arkasında CHP zihniyeti var, CHP'nin aşırı uçlarla kurduğu dayanışma var. Gezi Parkı olayındaki ağaç meselesi bu işin fitilini ateşleme olayıdır. Vebali olanlar hesap verecekler."
"İstanbul'da miting yerleri belli"
“Benim vatandaşım hukuk içinde miting yapma hakkı var, İstanbul’da miting yapma yerlerimiz belli, gider orada mitingini göğsünü gere gere yapar, her türlü güvenliği de sağlamaya mecburuz ve sağlarız. Toplantı, gösteri ve yürüyüşleri de, yasalar içinde belli, ona uygun olarak yapar, en tabi hakkıdır, güvenceyi sağlamaya mecburuz. Bütün bunları yaparken kendi için temel hak ve hürriyeti olduğunu iddia edenlerin benim temel hak ve hürriyetime saldırıları ne olacak? Bu kadar araçlar yakıldı di mi, bu araçların sahibi benim sivil vatandaşım, kamunun amaçları, vatan hizmet veriyor, bedelini kim ödüyor, tüy bitmemiş yetim hakkı burada harcanıyor."
"Antidemokratiksek halk bizi devirir"
“Ankara’nın İzmir’in İstanbul’la ne alakası var. Değişik illerde yapılan eylemler bu işin nereye taşınması gerektiğini ortaya koyuyor. Olay aslında sandıkta AKP’yi mağlup edemeyenler, demokratik yollardan geride bırakamayanlar, bu yollarla bırakabilir miyiz gayretine giriyor. On ay sonra seçim geliyor, bu sandıkta milletim gereken cevabı verecek.
"Eğer biz hakikaten anti-demokratik uygulamalar yapıyorsak bu ülkede milletim bizi alaşağı eder. Ama bunlara zemin hazırlayan, bu süreci bu hale döndürenlere de milletim gerekli cevabı verir. Biz milletin hizmetkarı olmadık, efendisi olmadık. Cebirle bir şey yapmadık bu ana kadar."
“Başbakanlık ofisi taşlandı. Bunları yapanlar belli, birileri diyor ki polis çekilsin, polis başbakanı korumayacak mı, görevi o. Çekilsin, e ne olacak, bu aşırı uçlar ondan sonra girsinler başbakanlık ofisini, kamu kurumlarını işgal etsinler öyle mi. Kamunun bu kurumlarını terörle iç içe yaşayanlara yedirmeyiz.”
"Yüzde elliyi evde zor tutuyoruz"
Başbakan Reuters muhabiri Birsen Altaylı'nın "Bu muhalefeti tanımlarken küçümsemenizin daha çok kışkırttığı söyleniyor, yumuşatıcı açıklamalarınız olacak mı" sorusunu "Yumuşatıcı ifade ne demek bana onu öğretin" şeklinde yanıtladı. Muhabirin eyleme katılan protestocuların sadece CHP'liler olmadığı, aralarında gençlerin, üniversite öğrencilerinin de bulunduğu tespiti üzerine Erdoğan şunları söyledi:
"Kimler var tespitini yapabildiniz mi? Biz ülkenin yüzde 50'sini zorla evde tutuyoruz! Siz işte buradan Reuters'i böyle bilgilendiriyorsunuz!"
Erdoğan eylemlerde "dış bağlantılar var" yorumuyla ilgili soruyla ilgili istihbarat teşkilatının çalışmalar yaptığı açıklamasını yaptı. Erdoğan insanların sokaklarda tencere, tava ve kornalı eylemleriyle ilgili "Tencere tava hep aynı hava. Geçmişte de gördük, eski alışkanlıklar bunlar" dedi.
Başbakan yabancı ajansların eylemleri "Türk Baharı" olarak yorumlamalarını "özenti içinde yapılmış haberler" olarak değerlendirdi. Erdoğan Arap ayaklanmalarının yaşandığı ülkelerde çok partili sistem, herkesin siyasi parti kurma ve seçilme gibi haklarının olmadığını söyledi.
"İdeolojik ambargo uygulanmak isteniyor"
Erdoğan Taksim Gezi Parkı'nda kurulması planlanan AVM'ye gelecek olan bazı markaların rezervasyonlarını iptal etmesi ve borsanın bugün yüzde 7 düşüşle açılması sorularını söyle yanıtladı:
"Şirketler bizden her zaman destek gördüler. Eğer yerli yabancı şirketler bu olaylarla alakalı olarak yapıyorlarsa bunun bedelini çok ağır öderler. Bunu bu şekliyle yapıyorlarsa hükümetimize yönelik ideolojik ambargo olarak görürüz ve gerekli muameleyi yaparız. Çünkü bu şirketler her zaman bizden ileri derece destek gördüler. Bu ülkeyi onlar değil biz yöneticez.
Bu ülkeyi onlar değil, biz yöneteceğiz. Bu tavır içine girmeleri yanlıştır. Ve devam etmelerine müsaade etmeyiz. İnanıyorum ki 3-5 günlük konumlarını görmeye yönelik bir adımdır, düzelir diye düşünüyorum.
"Borsa iner çıkar her zaman istikrarlı değildir. Türkiye'de özgüven var, ekonomide güvenli limandır Türkiye. Borsa için sadece Türkiye'ye değil, dışarıya da bakın Tokyo, New York ne alemde düşüş var mı." (NV/BK/EA)