Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çin gezisinin son gününde gazetecilere yaptığı açıklamada, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan için, "Benim sır küpüm, İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim" dedi.
Erdoğan, 23 Mart'ta yaptığı açıklamada ise PKK asla masaya oturulmayacağını söylemişti.
"Terör örgütü ile sonuna kadar mücadele, siyasi uzantısıyla da müzakere. Biz buna her zaman hazır olduğumuzu söyledik. Tabii ki terör örgütü ile kalkıp bizler siyasi irade olarak herhangi bir masada görüşme asla ve kat'a yapmayız."
Başbakan Erdoğan, MİT krizinin ardından da "Fidan'ı yedirmem, Hakan Fidan orada devlet adına görüştü" demişti.
Erdoğan, 21 Ağustos 2010'da Kayseri mitinginde yaptığı konuşmada ise "Bizim dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde verecekler" diye konuşmuştu.
Erdoğan, AKP hükümetlerinin "hiçbir terör örgütüyle masaya oturmayacağını, müzakere ve anlaşma yapmayacağını" ifade etmişti.
"Yorumu Anayasa Mahkemesi yapar"
Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) bakan ve vekillerin üç dönemden sonra aday olmasını engelleyen düzenleme için de "Koltuğa oturanlar, kalkmak bilmiyor. Türkiye fanilerle değil, ilkelerle yürümeyi öğrenmeli" dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) söylemini nasıl değerlendirdiği sorulan Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Onların söyleminin yanlış olduğunu söylüyoruz, oy almak için yapıyorlar. Halbuki biz birinci derecede Kürt seçmenin oylarını alıyoruz, Türkiye'nin partisiyiz. Kucaklayan parti olmamız ve bu yönde çalışma yapmamız bizi yüzde 50'ye taşıdı."
"Yeni anayasada da biz gelin bunu bir yere yerleştirelim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı herkesi kucaklasın."
Anayasa Mahkemesi'nin yedi yıllık cumhurbaşkanlığı görev süresini iptal etmesi ihtimaliyle ilgili de "Yorumu Anayasa Mahkemesi kendi içinde yapar" dedi.
"Yargı görevi olmayan alana girdi"
Erdoğan, MİT Müsteşarı Fidan ile ilgili ifade kararı için soruşturma yaptırıp yaptırmadığıyla ilgili de şunları söyledi:
"Benim malum nekahet dönemime rastlayan süreçti. Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye'nin geleceğinin sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler."
"Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Rusya, Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Terör mücadelesinde başarılı olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım."
"Yargı, görevi olmayan bir alana girdi. Bu konuda hakkı olmayan konumda kendini hissedince kusura bakmasın bizi karşısında görür. Yargı, kendini yasamanın üzerinde göremez."
"Halkını terörist olarak görüyor"
Suriye'de ölü sayısının 10 bine yaklaştığını belirten Erdoğan, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Şimdiye kadar gelen sığınmacı sayısı ikiye katlandı. Adeta patlama noktasına geldi. Görüntüler var. Bu insanlar kaçarken vuruluyor. Öleni var yaralananı var. Annelerin feryatları var."
"Türkiye'nin hassasiyeti belli. En üst seviyede ortaya koymamız ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde takip etmemiz gerekir. Zulme rıza zulümdür, buna evet diyemezsiniz. Halkını terörist olarak görüyorlar. Ufacık bir çocuk terörist olur mu? Bu sizin dini değerlerinizle çatışır. Bizim değerlerimizde savunmasız bir insana saldıramazsınız, vuramazsınız. Buna nasıl terörist dersiniz? Bunlar halk. Halkın olduğu sokakta tankın ne işi var?"
"Sınırımızı aşan silahlı saldırılar oldu. Uluslararası hukuk açısından adeta işaret fişeğidir bu. Yapanın yanında kâr kalamaz. Suriye vurmaya devam ederse neticelerine katlanır." (AS)