Miroğlu, Öztürk ve Anter bugün ikinci duruşması görülen ve yarın tekrar bakılacak olan 12 Eylül davasına dair konuştu.
12 Eylül darbesinin sonra tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'nde bulunan Orhan Miroğlu davanın iddianamesinin yeterli olmadığını anlattı.
"İddianame 12 Eylül 1980 ile 6 Aralık 1983 tarihleri arasında yaşanan olayları kapsıyor. İddianamenin genişletilmesi gerekiyor. 12 Eylül darbesi insanlığa karşı işlenen suç sayılmalı. Ayrıca müdahillik taleplerinin giderek artması beni sevindiriyor; bu davaya verilen önemi gösteriyor."
İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan da müdahillik taleplerine değindi.
"Geniş müdahillik talepleri alarak davanın toplumsallaşması amaçlanıyor. Fakat 12 Eylül darbesine giden süreçte eylemleriyle katkıda bulunanların davaya müdahil olma talepleri insanların tepkisini çekiyor."
Arkaplanı ortaya çıkmalı
Toplumsal Bellek Platformu'ndan Dicle Anter ise bugüne kadar yapılan bütün darbelerin arkaplanını incelemek gerektiğini belirtti.
"Biz nasıl faili meçhul cinayetlerde tetikçiler değil de azmettirici ortaya çıksın diyorsak, burada da bu darbeleri yönetenler kimse onlar ortaya çıksın. Nihayetinde Türkiye'nin tek başına yapamayacağı, bu ortamın hazırlandığı, bunun arkasında CIA'nın, ABD'nin olduğu çok yazılıp çizildi. Bunların da ortaya çıkması lazım.
"Bu kararı kim verdi, niçin darbe yapıldı, niçin darbe ortamı yaratıldı; Çorum katliamı var, Maraş katliamı var... 70'li yılların sonlarına doğru, 12 Eylül'ün zeminini hazırlayan ortama doğru gidilen süreçte bir sürü kanunsuz iş var."
"Türkiye'nin kendisiyle yüzleşmesi için tarihini yenilemesi lazım." (SK/YY)