Ekim başında TBMM 24. döneme, TkMM'ler ise 2. döneme giriyor. TBMM-STK Ortak Çalışma Grubu faaliyetleri çerçevesinde sürdürülen ve ikinci "yasamaya katılım" dönemine girecek olan TkMM'nin koordinasyon sekreteryası hem partilere, hem de destekçilerine bir mesaj yollayarak "nikah tazeleme" isteğini iletti.
Bu hafta sonu başlayacak TkMM toplantılarının da duyurusunun yapıldığı mesajda faaliyetle ilgili şu görüşler dile getirildi:
"12 Haziran 2011 seçimleri sonuçlandı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yarıdan fazlası yenilendi. 24 Dönem çalışmaları başlarken Türkiye küçük Millet Meclisleri de kendilerini yeni döneme hazırlıyor, kimiyle geçen dönemden tanıştığı, kimiyle seçim öncesi toplantılarda yanyana geldiği ya da henüz gelemediği yeni vekilleri her ayın ilk hafta sonu ağırlamaya, ülke, bölge ve il sorunlarını yüzyüze, aracısız, ön yargısız ve sansürsüz tartışmaya hazırlanıyor."
"Türkiye küçük Millet Meclisleri"
TkMM çalışması , aslında birbirini tamamlayan üç boyuttan oluşuyor: "Türkiye küçük Millet Meclisleri" her ilde, o ildeki sivil toplumun bir kesitini oluşturan, var olan hiçbir sosyal kesimin dışlanmadığı diyalog gruplarından oluşuyor ve her biri kendi ilinin adıyla anılıyor. Dernekler, vakıflar, girişimler, meslek odaları, sendika, baro gibi tam sivil ve yarı resmi örgütlerin birer temsilcisinden oluşan 20 - 25 kişilik bu meclis, ayda bir 3 saat için toplanıp, biri genel (Türkiye), biri yerel (il) konuda olmak üzere iki güncel sorunu tartışıyor. Ama o ilin milletvekillerini ve belediye başkanının da katılmaları isteniyor. Her zaman ve her yerde olmasa da katıldıkları da oluyor. Katılmayanın yerini kimse dolduramıyor.
Türkiye küçük Millet Meclisleri üçüncü yılını doldurdu. 2008 Haziran ayında 5 ilde ilk denemeler yapıldıktan sonra, ekim ayında toplanmaya başlamıştı. Şu anda her ay 30 kadar ilde yapılıyor. 2011 sonuna kadar meclislerin 81 ilin en azından yarısında, gelecek yıl ise tümünde faaliyete geçmesi.
"TBMM Ortak Çalışma Grupları"
Ortak Çalışma Grupları ise, aynı konuda duyarlı milletvekillerinin adlarının yan yana getirilmesiyle oluşmuş gayrı resmi ve sembolik gruplar olarak önce 13 dalda oluştu. Bu gruplar, o konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştaylarda bir araya geliyor ve sivil toplumla parlamenterlerin "ortak payda"ları aranıyor. Sonra elde edilen sonuçların uygulanması için görev bölümü yapılıyor, harekete geçiliyor.
Çalışma grupları "Sivil toplum - TBMM ortak çalışmalarının ilkeleri ne olmalı?"ve "İnsan Hakları Kurumu Kanun Tasarısı", "Internet Yasakları", "Ayrımcılıkla Mücadele Kanun Tasarısı" konularında çalıştaylar düzenledi.
Bu çalışmalarla "Yetki bende, o halde ben yaparım, olur!" şeklindeki geleneksel mantığın yerini, "Yasama sürecine ne kadar katılımcılık sağlanabilirse, yasalar zamana karşı o kadar dayanıklı oluyor" şeklindeki çağdaş demokratik anlayışın yerleşebilmesi hedeflenmişti. Atılan ilk adımların umulandan daha hızlı ilerlediği ve katılımcıların bu tür ortak çalışmalardan mutlu oldukları elde edilen ilk sonuçlar arasında.
"Sivil Anayasa" çalışmaları
Türkiye küçük Millet Meclisleri'nin çalışmaya başladığı andan bu yana değişmez konusu sürekli ele alındı. Genel veya yerel konu ne olursa olsun, onun Anayasa'ya yansımasının nasıl olduğunu ve nasıl olması gerektiği tartışıldı. Bunlarla ilgili "ortak payda" raporları oluştu. Nisan 2010'dan sonra, referanduma sunulacak paketi "Neye evet, neye hayır? Niçin evet, niçin hayır? Ya hep, ya hiç, şart mı?" adı altında tartışıldı ve 5 ay boyunca süren çalışmalar sonunda "Sivil Toplumun Nabzı" adı verilen bir anket gerçekleştirildi. Bu konudaki çalışmalar halen sürüyor. Önümüzdeki dönemde TkMM var olan tüm illerde sadece Anayasa'nın tartışılacağı ve herkesin görüş belirtebileceği özel toplantılar düzenleyecek.
Şimdiki gündem?
Tüm bu çalışmalar yanyana ve birbirlerine paralel yürüdükçe, sivil toplumla seçilmişleri dört yıl birbirinden uzaklaştıran, tecrit eden duvarların ortadan kalkması ve birbirini dinleyerek, anlayarak ortak paydalar bulmanın, hatta yaratmanın doğuracağı sinerjinin yaratılması hedefleniyor.
Çalışmanın mutfağından müzisyen Şanar Yurdapan'ın sürece ilişkin değerlendirmesi ise şöyle:
"Türkiye koşullarında 'olmaması gereken' bir şey oluyor. Eğer gerçekten başarabilirsek, yani kMM bir geleneğe dönüşüp yerleşirse, dünyada da ilk olacak bir deney yaşıyoruz. Araştırdık, benzerleri var ama ya sadece yerel konularla uğraşıyorlar (Avrupa'nın çok yerindeki forum tipi oluşumlar) ya da bir konu gerektirdiğinde toplanıyorlar (Amerika'daki Town Hall Meetings geleneği). TkMM, seçmenlerin ayda bir seçtikleriyle yüz yüze gelip hem genel hem yerel konuları yüz yüze tartıştıkları ilk örnek olacak. Kendi demokrasimizi ayakları üstünde oturtmakta bocalarken başkalarına örnek olmak çok garip olacak, eğer başarabilirsek tabii."
Çalışmalara katılan AKP ve BDP birer grup başkanvekilini (Mahir Ünal ve Hasip Kaplan) bu konu ile görevlendirmiş durumda. MHP grup başkanvekili Mehmet Şandır bu dönemde de görevini sürdürecek. CHP ise henüz bu dönem için görevlendireceği temsilcisini belirlemedi.
1 Ekimde TBMM'nin açılmasının üzerinden henüz bir hafta geçmişken şimdi üç ilde TkMM'leri de ilk toplantılarını gerçekleştirerek yeni dönemi açmış olacaklar.
TkMM Toplantı programı şöyle:
İzmir: 7 Ekim Cuma 10:00-13:00 Türkan Saylan Kültür Merkezi (Alsancak) Moderatör: Şanar Yurdatapan (Müzisyen)
Ankara: 8 Ekim Cumartesi 14:00-17:00 ATAUM Merkezi. Ankara Üni.(Cebeci) Moderatör: Mehmet Emin Ekmen (eski MV)
İstanbul: 9 Ekim Pazar 14:00-17:00 Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi.(Tünel) Moderatör: Banu Güven (TV programcısı) (MS/HK/YY)