Hakkında "Kürt açılımı" üzerine soru sorduğu Hülya Avşar'la birlikte Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açılan gazeteci Devrim Sevimay, gelen tepkileri bianet'e yorumladı:
"Öncelikle, Hülya Avşar'la bize soruşturma açıldığı haberi çıktığından bu yana kimi meslektaşlarımızdan -ki sizin bianet olarak gösterdiğiniz tepki de zirvesi oldu zaten- siyasetçilerden ve özellikle okurlarımızdan destek mesajları geldi. Hepsinin ortaklaştığı tepkiyse benim gerçekten dikkatimi çekti: 'İnanamıyorum'. Herkes böyle dedi."
"Niye avşar'a soruşturma açılıyor? Niye 'kin ve nefret'"
Aslında Milliyet muhabiri Sevimay'a göre inanamayacak bir durum yok ortada.
"Türkiye'de 216'ncı maddeden soruşturma başlatılması alışılmadık bir vaka değil" diyen Sevimay "İnanamıyorum" diyenlerin de iki gerekçesi olduğunu söyledi:
* Kürtler ve Türklerin 'biz' olduğunu bu kadar gerçek bir dille okuduğumuz, hissettiğimiz cümlelerin 'kin ve nefret'le nitelenmesi.
* Herkes konuşurken niye Avşar'a ve bu söyleşiye soruşturma başlatıldığı.
"Tabii biz oradaki gerekçeyi bilemeyiz, Sayın Savcı uygun görmüş açmış, ancak biz de gazeteci olduğumuz için haliyle hemen şu soruyu soruyoruz: Peki şimdi kim konuşacak?"
Gazeteci Sevimay'a göre Türkiye'de üç-beş isim zaten bu konular üzerine konuşuyor ama kamuoyunun asıl isteği "Hülya Avşar"ların konuşması.
"Niye? Sadece çok ünlü bir kadın olduğu için değil, gerçek bir hikayesi olduğu ve bunu da çok güzel ifade edebildiği için. Şimdi kaç Avşar çıkıp konuşur, doğrusu artık emin değiliz. Bu soruşturma bence tamamen bu açıdan çok önemli zaten ve belki de en az Hülya Avşar'la Devrim Sevimay kadar, hatta onlardan da fazla 'biz açılım yapacağız' diyenler düşünmeli."
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, sinema oyuncusu ve şarkıcı Hülya Avşar ile gazeteci Devrim Sevimay'ı TCK'nın "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama"yı cezalandıran 216. Maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı. Avşar, hükümetin "Kürt Açılımı" çerçevesinde düşüncelerini alan Sevimay'ın sorularını yanıtlamıştı. (EZÖ)
Röportajı okumak için tıklayınız.