Fotoğraf: Twitter
İstanbul’da 19 Kasım’da gözaltına alınan ve üç gün sonra “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanan Grup Munzur’un eski solisti Dersimli sanatçı Şenol Akdağ hakkındaki iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Akdağ’ın 1997 yılında katılması düşünülen 1 Mayıs’a henüz katılmadan gözaltına alındığı ve 6 Temmuz 1993’te Güngören’de “korsan gösteriye” katılarak gözaltına alınması suç unsuru olarak gösterildi.
"Saz çalıp türkü söyler..."
İddianamede, Akdağ hakkında ifade veren etkin pişmanlıktan yararlanan A.O. ile diğer tanıklar B.T. ve Y.S.’nin ifadelerine yer verildi.
A.O.’nun Akdağ’a yönelik “resmini gösterdiğiniz açık kimlik bilgilerini sizlerden öğrendiğim bu şahsı Şenol Akdağ olarak tanıyorum, Grup Munzur’da saz çalıp şarkı söyler, bu grubun bestelerini de bunun yaptığını biliyorum, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi (YÇKM) çalışanıdır” ifadesi iddianameye delil olarak konuldu.
Akdağ, hakkında ifade veren B.T. adlı tanığın ise “Ben bu şahsı Şenol Akdağ olarak biliyorum, Grup Munzur’un solistliğini yapıyordu. Demokratik Haklar Federasyonu tarafından organize edilen bazı eylemlerde gördüm” beyanları iddianamede yer aldı.
Y.S. adlı tanık; ''Bu şahsı Şenol Akdağ olarak tanırım. Grup Munzur isimli müzik grubunda faaliyet yürüttüğünü duydum, daha sonra da bu şahsın gruptan ayrılarak kendi albümlerini çıkardığını biliyorum” ifadeleri de başsavcı tarafından suçlama konusu yapıldı.
UYAP incelemesi iddinamade
Başsavcılık, Akdağ hakkında yaptığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) incelemesine de iddianamede yer verdi ve UYAP’ta Akdağ hakkında devam eden iki dava konusu olduğu belirtildi. İddianamede sol-sosyalist basının Akdağ’ın gözaltı ve tutuklanmasına ilişkin haberler yapmış olması da “örgüt üyeliğine” delil olarak gösterildi.
İddianamedeki, bir diğer suçlaması ise; 68 kuşağı önderlerinden İbrahim Kaypakkaya'yı anma etkinliğinde Grup Munzur'un konser verdiği; Akdağ'ın da bu konserde örgüt bayrağı altında şarkı söyleyerek propaganda yaptığı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Akdağ'ın TCK'nin 314/2 maddesine göre "örgüt üyeliği" suçlamasından, 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırılması talep edildi. Akdağ'ın ilk duruşması 20 Şubat 2020'de görülecek.
Avukat Hanbayat: Tanık ifadeleri de sanatçı olduğunun ispatı
İddianameye ilişkin bianete’e konuşan Akdağ’ın avukatı Meral Hanbayat, savcının iddianamede delil oluşturma çabasına girdiğini belirtti ve ekledi:
“Savcılık makamının elinde somut herhangi bir delilin bulunmadığı açıktır. Müvekkilimi 20-30 yıl önceki gözaltı kayıtlarının iddianamede delil olarak gösterilme çabası bunun kanıtıdır. Arşiv kayıtlarının suçun delili olarak iddianamede belirtilmesi başlı başına masumiyet karinesinin ihlalidir. Ayrıca tutuklanmasına gerekçe yapılan tanık ifadelerinin de ortaya koyduğu gibi Şenol Akdağ sanatçıdır. Her üç tanık da Akdağ'ın sanatsal faaliyetlerinden söz ediyor. Biri saz çaldığını, biri beste yaptığını bir diğeri de solistlik yaptığından söz ediyor. Saz çalmak örgüt üyeliği sayılıyor, bu muhalif sanatçılara gözdağı vermek anlamına geliyor.” (RT)