Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Yunanistan'ın Meis Adasında bu sene üçüncü kez düzenlenen belgesel film festivalinde ödüller 2 Eylül Pazar akşamı sahiplerini buldu.
Etkinliğin en iyi Sosyo-politik Belgesel Ödülünü Sırbistan'dan Mila Turajliç'in The Other Side of Everything (Her Şeyin Diğer Yüzü) adlı filmi kazandı.
26 Ağustos ile 2 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen festivalin en İyi Tarihsel Belgesel Ödülüne ise, Almanya doğumlu Kürt kökenli Hüseyin Tabak'ın The Legend of the Ugly King (Çirkin Kral'ın Efsanesi) adlı filmi layık görüldü.
Festivalin jürisi ayrıca üç filme mansiyon ödülü vermeyi uygun gördü. Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşe'yi ayıran duvar dahil olmak üzere, gezegenimizdeki üç duvara dikkat çeken Living with Walls (Duvarlarla Yaşamak), Kamboçya'daki geleneksel ipek üretimine odaklanan Camdodian Textiles (Kamboçya Dokumaları) ve Naziler'in Yunanistan'daki icraatının bir kez daha altını çizen The Balcony - Memories of the Occupation (Balkon - İşgal Hatıraları) yönetmenlerine mansiyon kazandıran filmler oldu.
Jürinin argümanları
Meis'teki Beyond the Borders Festivalinin uluslararası jürisi Amsterdam'daki IDFA'dan da ödüllü The Other Side of Everything'i seçmesinin sebeplerini sayarken hakkında titizlikle kotarılmış bir film demiş.
Belgeselde bir ailenin, bir evin ve aynı zamanda bir ülkenin hikayesi aktarılırken komünizm ve faşizmin baskısıyla mücadele de ön plana çıkıyor. Gayet etkileyici portrelerle karşı karşıya kaldığını belirten jüri üyeleri filmde ayrıca yönetmenin kişisel tecrübelerinden yola çıkarak günümüz Sırbistan'ının siyasi durumunun da başarıyla yansıtıldığını belirtmiş.
Filmin 1979 Belgrad doğumlu yönetmeni Mila Turajlic 2010 yılında Yugoslavya sinemasını ayrıntılarıyla aktaran Cinema Komunisto ile de başarı kazanmıştı.
Geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul Film Festivalinde de yer alan Çirkin Kral'ın Efsanesi hakkında Beyond the Borders jürisi filmi sinematografik olarak gayet coşkun ve bereketli sıfatlarıyla övmüş.
Yılmaz Güney, 1966 yapımı Çirkin Kral filminde başrol oynadı. |
Fazlasıyla mütevazı bir kökenden gelip bir sinema ikonu haline dönüşen Kürt çocuğunun hikayesi, Yılmaz Pütün'ün hayallerine başkalarını da inandırmadaki başarısının ispatı olmuş. Meşhur olduktan sonra hapse girmesi, devrimci senaryolara imza atması ve Kürt davasına sinemasıyla destek vermesi de dikkat çekilen unsurlardan.
Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye kazanmış olan Yılmaz Güney'in yolculuğu hakkındaki filmin, Türkiye'deki Kürt mücadelesine kendine has ve alışılmışın dışında bir bakış imkanı sağladığı da belirtilmiş.
Yunanistan'ın muhalif yönetmenlerinden Costa Gavras'ın Yılmaz Güney'le ödülü paylaştığı Cannes görüntülerini Meis'te seyretmenin mevzuya bambaşka bir duygusallık kattığını da ifade etmek gerekiyor.
Mansiyon kazanan filmler
Gezegenimizde muhtelif coğrafyaları birbirinden ayıran duvarlar inanılması zor boyutlarda artarken yönetmenliğini Filistinli Sherif Fathy Salem'in yaptığı Living With Walls Kıbrıs veya İrlanda gibi kangrene dönüşmüş vakalar dışında Filistinlilerin hayatlarını cehenneme çevirmeye devam eden duvara da eğiliyor. Filmde Kıbrıs Türkleri kadar Rumlarıyla da vakit geçirirken iki halk arasındaki yakınlaşmaya şahit oluyor, duvarın gereksiz bir angaryaya dönüştüğünü idrak ediyoruz.
Japon yapımı Cambodian Textiles'ın yönetmeni genç sinemacı Tatsuhito Utagawa. Geleneksel ipek üretimi günbegün kaybolurken filmin kahramanı ipek sanatçısı Morimoto mevzuya sevgi ve hassasiyetle yaklaşıp dünyanın en nadide ipek kumaşlarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Belgesel seyircilerini Uzak Doğu'ya has, kesinlikle estetik bir yolculuğa çıkarıyor.
Yönetmenliğini Hrisanthos Konstantinidhis'in üstlendiği The Balcony - Memories of Occupation Naziler'in Yunanistan'ı işgal ettiği yıllardaki zulmüne ayrıntılarıyla eğiliyor. Mevzu Almanya ordusu mensupları tarafından intikam için katledilen Yanya'nın Ligiades köyünün ahalisi; yönetmen hadiseyi atalarından aktarıldığı kadarıyla genlerinde taşırken toplumsal travmayı bize de hissettiriyor. Yalnız Almanya'da değil, tüm Avrupa ve dünyada milliyetçi akımlar yükselişe geçip suç işleyenler cezalandırılacağına adeta yüceltilirken, benzer durumların tekrar yaşanma ihtimaline karşı hepimizi uyarıyor. (MT/EKN)