* Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), dünyada ve Türkiye’de koronavirüs vaka sayıları artarken okulların açılmasının birçok noktada riskler içerdiğine vurgu yaptı.
Okulların açılmasına yönelik çalışmaların henüz erken olacağını belirten TÜSAD Enfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, Türkiye’nin salgının ilk aşamasında aldığı önlemlerle bulaştırıcılığın azaltıldığını kaydederek, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ülkemizde yaklaşık 18 milyon öğrencinin okula başlayacağı ve minimum 4 kişilik aile bireyleri etkileneceği düşünüldüğünde okulların açılması, yaklaşık 72 milyon gibi toplam nüfusumuzun yüzde 80’inden fazlasını etkileyen çok önemli karar.
TIKLAYIN - Okullar 31 Ağustos’ta açılacak
“Hastalık seyrinde yeniden artışın izlendiği günümüz şartlarında, Haziran başındaki kısmi kontrol seviyelerine ulaşılmadan okulların açılması hastalığın seyrinde ciddi artış ve sağlık sisteminde ciddi tıkanmalara neden olabileceği endişesindeyiz. Okulların açılmasının planlandığı Eylül ayı güncel verileri, günlük vaka ve ölüm sayıları okulların açılması için karar verme sürecinde daha iyi yol gösterici olacaktır.”
“Virüs yokmuş gibi davrananlar sorumlu”
Kömürcüoğlu, 1 Haziran itibariyle günlük yaşama ait kısıtlamalar ve izolasyon önlemlerine büyük ölçüde son verildiğini belirten önlemlerin azaltılmasını takiben, hasta sayısında Ağustos ayı itibarıyla tekrar artış trendine girildiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
“Dünyada en fazla vaka gösteren ülkeler arasında 17’nci sırada yer alıyoruz. Sağlık Bakanlığı verilerine göre günlük yeni olgu sayılarının tekrar bin 100’lü değerlerin üzerine çıktığı, yapılan test sayısına göre yeni tanı oranını yüz binde 8 civarında olduğu gözleniyor.
“Maskelerin yanlış kullanımı ya da hiç kullanılmaması, mesafe kuralının ihlali ve hijyene dikkat edilmemesi gibi ihmal edilen en önemli 3 kural, artan vaka sayılarını da beraberinde getirdi. Bu nedenle ‘maske, mesafe ve hijyen’ kurallarından asla taviz verilmemesi gerektiğini sık sık vurguluyoruz. Bu kuralların dikkatli bir şekilde uygulanması gerekiyor.”
Aslan: Çocuklar enfeksiyon kaynağı olmasın
TÜSAD Çocuk Koordinasyon Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan da, mevcut verilere dayanarak şu bilgileri paylaştı:
“Çocuklarda Covid-19 hastalık sıklığının erişkinlerden daha az olduğu ve daha hafif seyrettiği bildirilmekle beraber ergenlerin enfeksiyon riskinin küçük çocuklardan daha fazla olduğu saptandı. Ancak çocuk hastalarda da ölüm dahil ağır hastalık görülebildiği bildirilmiş durumda.
“Çocukların Covid-19 bulaştırıcılığındaki rolü tam olarak anlaşılamamıştır. Okullarda az sayıda da olsa salgın olduğu bilinmektedir. Çocuklar birbirinden enfekte olarak başta okul çalışanları; öğretmenler, diğer okul personeli olmak üzere evdeki anne, baba ve diğer aile büyükleri için ciddi bir enfeksiyon kaynağı olma potansiyellerine sahiptir. İleri yaş öğretmenler ve okul çalışanları ile altta yatan hastalığı olanlar Covid-19 açısıdan daha fazla risk altındadır.”
TIKLAYIN - "Halkın yüzde 64’ü okulların açılmasını istemiyor"
“Okulların fiziki şartları uygun değil”
Okulların açılmasına yönelik bir karar alınacağı zaman “bölgesel Covid-19 yaygınlığı, çocukların okula erişim yolları, çocukların altta yatan hastalık durumları yanı sıra evde birlikte yaşadıkları aile fertlerinin yaş ve altta yatan hastalık durumları, devam ettikleri okulların fiziksel kapasiteleri, sosyal mesafe kurallarına uyumun sağlanabilmesi” gibi çok sayıda etkenin göz önünde tutulması gerektiğine dikkat çeken Tana Aslan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın önümüzdeki kış dönemi için açıkladığı idealde çok yerinde olan; metrekare başına düşen öğrenci sayısının ve sınıflardaki öğrenci mevcudunun azaltılması gibi önlemler maalesef çoğu okulun fiziki şartları nedeniyle uygulama zorlukları içeriyor.
“Çocukların sosyal alanlarda oyun saatleri, aynı ortak oyun ve yemek alanlarını kullanmaları bulaş riskini arttırır. Bu konudaki denetlemeler yapılarak ve okulda çalışacak tüm personele periyodik tarama testi yapılması düşünülebilir.”
“Sosyal alanlarda bulaş riski fazla”
“Sosyal mesafe, öğrenci ve çalışanların maske kullanımları ve bunlara uyum konusunda ayrıntılı bilgilendirme ve tekrarlayan eğitimler yapılmalıdır. Çocukların sosyal alanlarda oyun saatleri, aynı ortak oyun ve yemek alanlarını kullanmaları bulaş riskini arttırır.
“Olası hastalık bulgusu gösteren öğrenci, öğretmen ya da okul çalışanlara yönelik değerlendirme, tanı, takip ve izlem yaklaşımı planlanmalıdır.” (TP)