Haberin İngilizcesi için tıklayın
Üniversite öğrencisi Ceren Çoban, Suruç’taki bombalı saldırıda yaralı kurtulmuştu ancak olayın görüldüğü mahkemeye sunduğu dilekçedeki sözleri nedeniyle hakkında soruşturma açıldı.
Bu soruşturmayla ilgili ifade vermeye gittiğinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümünde öğrenciyken katıldığı bir eylemle ilgili hakkında yakalama kararı olduğu ortaya çıktı ve gözaltına alındı.
Ceren Çoban bianet’e yaptığı açıklamada, gözaltı muayenesi için götürüldüğü Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, COVID-19 pozitif hastaların tedavi gördüğü polikliniğe götürüldüğünü ve bundan dolayı tedirginlik yaşadığını söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema TV Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Ceren Çoban, ardından götürüldüğü İstanbul Anadolu Adliyesindeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Mahkemeye sunulan dilekçeye soruşturma
Urfa, Suruç'ta 20 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleşen katliamda Ceren Çoban da yaralılar arasındaydı. Katliama dair dava, 4 Mayıs 2017’de Hilvan'daki Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı.
Ceren Çoban o dönem Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) eşbaşkanıydı ve davaya müdahil olmak üzere okuduğu başvurusundaki sözleri nedeniyle hakkında soruşturma açıldı.
Dün sabah bu soruşturma kapsamında ifade vermeye gittiği Emniyet Müdürlüğünde hakkında yakalama kararı olduğu anlaşılarak gözaltına alındı.
Yakalama kararı, geçen yıl öğrencisi olduğu ODTÜ’de ağaçların kesilerek KYK yurdu yapılmasına karşı düzenlenen eyleme açılan davayla ilgiliydi.
Çoban, eylemde gözaltına alınan birçok öğrenci gibi “polise mukavemet” suçlamasıyla yargılanıyordu. Ankara 8. Sulh Ceza Mahkemesinin yakalama kararı doğrultusunda gözaltına alınan Çoban, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
İfadesinde bariyerlerin kırılmasıyla ilgisinin olmadığını, güvenlik kameraları incelenirse asıl darp edilip yerde sürüklenenin kendisi olduğunun görüleceğini söyledi.
Suruç ile ilgili soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde de, davada mahkemeye sundukları dilekçeyi okuduğunu söyledi ve dilekçede de yazıldığı gibi iktidardaki yöneticilerin, vatandaşlara karşı sorumluluk taşıdığını ve yaşam hakkını korumak zorunda olduğunu bir kez daha tekrarladı.
Çoban, “Dilekçedeki cümlelerimin bir suç oluşturduğunu düşünmüyorum, aksine 18 yaşında böyle bir katliamı yaşamış bir gencin çığlığı olarak ele alınması gerektiğine inanıyorum” dedi. (AS)