Ali Fazıl Kasap, Habip Eksik, Arslan Kabukçuoğlu
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çin’in Wuhan kentinde aralık ayında ortaya çıkan, dünyanın birçok ülkesine yayılan ve 10 bine yakın insanın ölümüne yol açan koronavirüs, 11 Mart itibariyle Türkiye’de de görüldü.
Vaka sayıları gün gün artarken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgın hastalıktan yaşamını yitirenlerin sayısının dün akşam itibariyle 4 olduğunu belirtti.
Koca, tedbirlerin alındığını ifade etse de kısa vadede sona ermeyeceği ön görülen hastalık akıllara “Türkiye’nin salgın hastalık gibi olağanüstü durumlara karşı bir sağlık politikası var mı?” sorusunu getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve İYİ Parti’nin Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi milletvekilleri, koronavirüsle birlikte akıllara gelen bu soruya ilişkin bianet'e konuştular.
Her üç partiden de komisyonda yer alan milletvekilleri, Sağlık Bakanı Koca’nın elinden geleni yaptığını ancak salgına karşı bir devlet iradesi ortaya konulmadığını ifade ettiler.
CHP: Geç adım atıldı
CHP’li Sağlık Komisyonu Üyesi Doktor Ali Fazıl Kasap, Türkiye’nin salgın hastalıklara karşı bir devlet politikasının olmadığının vurguladı ve ekledi: “En başta yapılması gereken kamu spotu bilgilendirmeleri ve yurt dışından gelenlerin izolasyonu gibi önem arz eden tedbirlerinin hiçbiri yapılmadı. Hastalık Avrupa ülkelerine yayıldığı zaman diliminde yurtdışına gidiş gelişler çok kontrolsüz gerçekleşti.
"Yurtdışı gelişlerinde hala ihmaller var"
"Türkiye Çin ve İran kapılarını kapattı fakat Avrupa kapılarını kapatmakta geç kaldı. Havaalanında bir tarama yapıldığı ifade edilse de bu yeterli değildi, izolasyon her şekilde yapılmalıydı, insanlar bu konuda bilgilendirilmeli ve kontrol edilmeliydi. Türkiye’de vaka olduğu açıklanmadan birkaç gün önce Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri yurtdışı seyahatinden döndüler ve ertesi gün yüzlerce insanın katıldığı toplantılar yaptılar. Bunlar çok ciddi ihmaller ve hala bu ihmaller devam ediyor. Avrupa’dan gelen insanlar hiçbir bilgilendirme yapılmadan halkın içine karışıyor.
"Sokağa çıkma yasağı gelmeli"
“Ayrıca şu ana kadar 10 bin test yapıldığı söyleniyor, bu test oranı çok az. Test arttıkça vaka sayısı artacak, kaygısıyla hareket edip durumu daha da vahim boyutlara taşımamalıyız. Test sayıları artmalı. Bugün Güney Kore’den hızlı test geliyor. Ülkenin her yerine dağıtılması gerekiyor. Sokağa çıkma yasağı mutlak suretle getirilmeli, ya da sokağa çıkışlar sınırlandırılmalı.
"Hastanelere gidişlerin önü kesilmeli"
“Hala bebek aşılarını yaptırmak içi Aile Sağlığı Merkezleri’ne gidenler var. Bu bir an önce durdurulmalı, çocukların aşılarının bir iki ay ertelenmesiyle bir sorun yaşanmaz. Hala hastanelere akın ediyor insanlar, bunun önüne geçilmeli. Şüpheliler hastaneye gitmemeli, durumunu sağlık birimlerine ulaştırılmalı ve evlerinden sağlık ekipleri tarafından alınmalılar. Bu salgının ülkeyi sarmaması için şu an ilk etapta yapılması gereken test ve izolasyondur. Eğer salgın ciddi boyutlara ulaşırsa bizim sadece yoğun bakımlarımız değil hastane yatak sayılarımız bile yeterli gelmeyecek. Bu gerçeği önümüze koyarak hareket etmeliyiz.
HDP: Önerilerimiz dikkate alınmadı
HDP’li Meclis Sağlık Komisyonu Üyesi Doktor Habip Eksik de komisyon üyelerinin salgın öncesinde yapılan toplantılarda alınması gereken önlemlere dair zorlayıcı olduklarını söyledi. Eksik konuşmasını şöyle sürdürdü: “İş ciddiye bindikten sonra komisyon üyeleriyle toplantı alındı ve ardından vaka açıklandı. Şu ana kadar yapılan en önemli adım Bilim Kurulu’nun oluşturulmasıdır. Fakat bizlerin önerdiği ve acil atılması gereken adımların birçoğu henüz atılmadı.
"Cezaevlerine bulaşırsa önünü alamayız"
“Test sayıları artmalı, görevden ihraç edilen hekim ve sağlık çalışanları yeniden göreve başlatılmalı, özel hastaneler kamulaştırılmalı, cezaevlerinde hasta ve yaşlı tutsaklar başta olmak üzere çocuklu anneler bir an önce tahliye edilmeli. Durumun ciddiyetinin farkında değiliz ama eğer hastalık cezaevlerine bulaşacak olursa bunun önünü alamayız, 300 bin insandan söz ediyoruz. Sağlık hissetimi bunu kaldırmaz ve büyük bir felaket anlamına gelir. Ayrıca bakanlık vakaların hangi illerde olduğunu açıklamalı ve tedbirler buna göre alınmalıdır.
İYİ Parti: Devlet iradesini ortaya koymalı
İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu ise şunları söyledi: “Biz komisyonda diğer partilerin milletvekilleri olarak önerilerimizi ve neler yapılması gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Fakat ortada bir devlet iradesi yok. Sayın Sağlık Bakanı elinden geleni yapmaya çalışıyor fakat Cumhurbaşkanı desteklemiyor. Şu an acil olarak yapılması gereken; Cumhurbaşkanı’nın Yüksek Öğretim Kurulu’nu, bütün üniversitelerin rektör ve dekanlarını toplamak ve üniversitelere, doktorlarımıza yetki vermektir.
"İşsizler ve işçiler gözardı ediliyor"
“Türkiye’de 150 binden fazla doktor var, şu an devlet iradesini ortaya koyacak olsa bu hastalıkla başa çıkabilecek güce sahibiz. Ama devlet iradesi ortaya koyulmazsa başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere çok büyük zarar görebiliriz. Cumhurbaşkanı bir ekonomi paketi açıkladı fakat içinde işçilere ve işsizlere hiçbir şey yok. Sadece işverenlere dair var." (RT)