Ermeni soykırımının 96. yıldönümünde, 24 Nisan 2011’de zorunlu askerlik yapan Sevag Balıkçı’nın ölümüne neden olan er Kıvanç Ağaoğlu 4 yıl 5 ay ceza aldı.
Diyarbakır 2. Hava Taktik Komutanlığı’ndaki Askeri Mahkeme’de görülen davanın 12. duruşmasında mahkeme heyeti Ağaoğlu’nun Balıkçı’yı kasten öldürmediğine, ölümün kazayla gerçekleştiğine hükmetti.
Diyarbakır'da duruşmayı takip eden "Sevag İçin Adalet Girişimi"nden Ermeni okulları yöneticisi Garo Paylan, önceki duruşmada savcının Ağaoğlu’nun Balıkçı’yı kasten öldürdüğüne ilişkin emareye rastlanmadığını belirtmesi üzerine kendi mütalaalarını mahkemeye avukatlar aracılığıyla sunduklarını söyledi.
“Bu mütalaada G3 tüfeğinin kurma kolunu çekip, mermiyi ağzına verip, zorla yapılabilen tetiği doğrultarak çekmenin bir kaza olarak gösterilmesinin mümkün olamayacağını söyledik.
“Ayrıca 24 Nisan ve Paskalya olan bir günde ırkçı reflekslerle işlenmiş bir cinayet olma olasılığını da mahkemenin yeterince incelemediğini söyledik.
“Fakat bunların hiçbiri dikkate alınmadı. Maalesef kazayla insan öldürmekten dört yıl beş ay hapis cezası verildi. Bu da 3 yıl hapse tekabül ediyor.
Olası bir ırkçı cinayetin yeterince incelenmeden bir hüküm kurulması sonucu gerçeğin ortaya çıkarılmadığını dile getiren Paylan, Balıkçı Ailesi’nin de olayın yeterince aydınlatılmaması nedeniyle çok üzgün olduğunu söyledi.
“Dava süresince tanıklar önceden vermiş oldukları ifadeleri üzerlerine kurulan baskı nedeniyle değiştirdiler. Tüm bunlar ailenin huzursuzluğunu katladı.
“Çok büyük ihtimalle ırkçı bir cinayetle öldürülen çocuklarının yeterli inceleme yapılmadan kazayla öldürüldüğüne dair hüküm verilmesi aileyi çok zor durumda bıraktı.
“Hrant Dink cinayetinden sonra bir sembol cinayet daha yaşandı ve 100 yıllık acı hikayemizle ilgili iki hezimetle daha karşı karşıya kaldık.
“Dink cinayeti belki tüm devlet kademelerinin içinde olduğu bir cinayetti ama Sevag cinayetinde gördük ki, çok büyük olasılıkla ırkçı hislerle işlenen bir cinayeti aydınlatma yolunda devlet maalesef refleks göstermedi ve yine üstünü örttüler.
“Tüm bunlar bizim travmamızı artırıyor. Bir Ermeni’ye karşı olan suçun aydınlatılmaması, saf tutulması adalet açısından ayrımcılığa uğradığımızı gösteren işaretler.” (EKN)