Haberin Kürtçesi için tıklayın
1. Meşrutiyet ile 2. Meşrutiyet arasında, İstibdat dönemi olarak adlandırılan dönemde gazeteler ancak sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayınlanabiliyordu.
1908’de 2. Abdülhamit’in 2. Meşrutiyet’i ilan etmesinin ardından, 24 Temmuz günü gazeteler ilk defa sansür denetiminden geçmeden yayınlandı.
Refik Halid Karay 1948'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Yönetim Kurulu'ndaki önerisiyle "24 Temmuz" 22 yıl boyunca "Basın Bayramı" olarak kutlandı.
12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası baskıların İstibdat dönemini hatırlatması sebebiyle TGC, Basın Bayramı ifadesinin kaldırılmasına karar verdi.
1971'den beri 24 Temmuz "Basın Bayramı" değil "Basın Özgürlüğü Günü" olarak anılıyor.
109. yılında Basın Özgürlüğü Günü
Bu sene Basın Özgürlüğü Günü’nde 136 gazeteci cezaevinde.
Sansürün kaldırılmasının 109. yılının ikinci çeyreğinde 301 gazeteci 142 ağırlaştırılmış müebbet, 5 müebbet ve 4259 yıl 10 ay hapis tehdidi altında.18 gazeteci Erdoğan'a hakaretten 90 yıl hapis istemiyle yargılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirileri nedeniyle 18 gazeteci bu dönemde 90 yıl hapis istemiyle yargılandı; dokuzu toplam 4 yıl 5 ay 20 gün hapis ve 84 bin TL adli para cezasına mahkum edildi. Dört gazeteci de bu gerekçeyle hükümlü veya şüpheli olarak hapisle tanıştı. (EA)