1. Meşrutiyet ile 2. Meşrutiyet arasında, İstibdat dönemi olarak adlandırılan dönemde gazeteler ancak sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayınlanabiliyordu.
1908’de 2. Abdülhamit’in 2. Meşrutiyet’i ilan etmesinin ardından, 24 Temmuz günü gazeteler ilk defa sansür denetiminden geçmeden yayınlandı.
Refik Halid Karay 1948'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Yönetim Kurulu'ndaki önerisiyle "24 Temmuz" 22 yıl boyunca "Basın Bayramı" olarak kutlandı.
12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası baskıların İstibdat dönemini hatırlatması sebebiyle TGC, Basın Bayramı ifadesinin kaldırılmasına karar verdi.
1971'den beri 24 Temmuz "Basın Bayramı" değil "Basın Özgürlüğü Günü" olarak anılıyor.
107. yılında Basın Özgürlüğü Günü
Bu sene Basın Özgürlüğü Günü’nde 23 gazeteci ve 9 dağıtımcı cezaevinde. Sansürün kaldırılmasının 107. yılının ikinci çeyreğinde 30 gazeteci gözaltına alındı, 4’ü TMK uyarınca 127 yıl 1 ay hapis istemiyle yargılandı. RTÜK, toplam 3 milyon 137 bin 334 TL idari para cezası verdi.
8 gazeteci, 2 gazete ve 1 hukukçu eski Başbakan "Erdoğan'a hakaret" (TCK, madde 125/3) iddiasıyla 2 yıl 7 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 4 yıl 6 ay 10 gün hapis, 31 bin 860 TL adli para cezası ve 35 bin TL de tazminat cezasına mahkum oldu.(EA)