Bize 12 Eylül 1980 darbesi sonrası sorulsa yakılan köylerle göçe zorlanan köylünün dramını yazar, bu dönemde ağaların el arabalarıyla geçimini sağladıklarını yazar, bir odalık evlerde 20 kişinin barınmak zorunda kaldığını ballandıra ballandıra anlatırdık.
Şimdi bizden 1990’lı yıllarımızda çektiğimiz acı ve mücadeleleri anlatmamız isteniyor.
Siirt Mücadele gazetesi 1990'da elle dizilip, pedalda basıldığından fotoğraf koyma olanağı çok kısıtlıydı. Önce fotoğrafı İstanbul’a gönderip klişehanede bakır levha üzerine çekip göndermelerini beklemek zorundaydık. Bunun için bu yazı için fotoğraf yok. Bunun yerine gazete arşivinden değişik küpürler gönderiyorum.
1990 Yılı Siirt’in paramparça edildiği en zalim günlerini hatırlatıyor. Çünkü Siirt bir gecede üçe parçalanıyor Batman ve Şırnak bizden kopartılarak il oluyor, Beşiri, Sason ve Kozluk gibi üç büyük ilçesi elimizden alınıyor ve Mücadele şu başlığı büyütüyordu: “Sevgilisini kaybetmiş aşıklar gibiyiz.”
Bu korkunç facia Miladi 1259 yılında Moğolların Siirt’te 15 bin kişinin kafasını keserek kule yaptıklarından farksız olmuştur.
Ne yazık ki mütevekkil Siirtliler “şeriatin kestiği parmak acımaz” diyerek gözyaşlarını içine akıtmıştır.
Ama 1990'a baktığımızda Siirt’in bu dönemde ülke çapında yaşanan ıstıraplardan bir nebzecik yakasını kurtardığını söyleyebiliriz. Ancak yine de bu süre içine Siirt hiçbir okulunda kadın öğretmen yokluğu ayıbından kurtulamamıştır.
Kaybettiklerimizi geri almak için Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile komşumuz Bitlis'ten Devlet Bakanı Kamuran İnan’a gönderdiğimiz heyet boynu bükük dönüyordu. O yıl Siirt’e gelen hükümet ortağı Erdal İnönü için yazdığımız manşet şöyleydi: ''Uygun uzunlukta karyola bulununca İnönü şehrimizde bir gece uyudu.”
İtiraf etmeliyim ki o tarihlerde Siirt’te Vali olan kitap kurdu Atilla Koç Siirt’i bir havaalanına kavuşturuyor ve 10 Kasım törenlerinde ''Kutsal isyanı'' anlatarak “Anadolu ihtilali burjuva ve proleter devriminden üstündür'' diyerek yüzde 10’u Türkçe bilmeyen bir köyün Okuma yazma oranının yüzde 92 olduğuna çaresiz kalıyordu.
Siirt’in 1990 yılının bir haber panaromasını çizen Mücadele gazetesinin bazı haber başlıklarını veriyorum:
- Yılbaşı şehrimizde sakin geçti. Askeri gazino program yaparken, öğretmenevi sustu.
- Olağanüstü bölgesi olan Siirt, Sivil savunma yönünden “gayri hassas Bölge”
- Siirtli Lise öğrencisi Özal’a bir mektup göndererek “Sizinle aramızda küçük bir benzetme yapabilirim'' dedi “Ben Sınıf Başkanı siz Cumhurbaşkanısınız”
- Siirt Barosu ölümsüz ve yorulmaz Atatürkçü Muammer Aksoy’un anısına saygı duruşunda bulundu.
- SHP, DYP, SP ile yeni kurulacak Sol partilere başkan aranıyor.
- Annelerin Feryadını paylaşıyoruz: İdamlar kalksın, acil af çıksın.
- Tunceli ve Siirt aynı inanışları paylaşıyor: “Munzur efsanesi” ile Siirt’teki “Şeyh İlyas efsanesi” aynı
- Milli servet katliamı: Terkedilen köylerdeki meyve ağaçları kesilip odun olarak yakılıyor.
- Tuğayımız Mardin’e verildi, Kolordu Batman’a kaydırıldı. Coğrafi yönden küçülen Siirt gelir kaynaklarını kaybediyor.
- Siirtteki esnaf ve sanatkara vergi muafiyeti getirilmelidir.
- Siirt'te işsizlerin umutla beklediği 90 bin kadro, köyden şehre göçenlerle
- Yoksullardan sonra, zenginler de Siirt’ten göç etmeye başladı.
- Siirt’te 6. siyasi parti olarak HEP (Halkın Emek Partisi) kuruldu
- 500 Milyonluk kepçeyi 10 milyona satıp, yeni sahiplerinden saatini 175 binden kiralamışlar.
Güncel bir ekleme
1990'da saptanan çatışmalarla ilgili üç olay*:
* Eylül 1990 - Siirt Eruh İlçesi mezarlığı: Eynê Köyü kırsalında çıkan çatışmada yaşamını yitiren dokuz PKK militanının cenazeleri Eruh İlçe merkezinde bulunan mezarlığa topluca gömüldü.
*1990 – Siirt Eruh İlçesi Gölgelikonak (Hilêloka) Köyü: Meydana gelen bir çatışmada yaşamını yitiren bir PKK militanına ait cenaze Gölgelikonak Köyü okulunun karşısındaki alanda gömüldü.
*1990 – Siirt’in Şirvan ilçesi Taşlıköy ile Damlıköy arasında bulunan Emerzege mevkii: 1990 yılının sonbaharında çıkan çatışmada yaşamını yitiren 6’sı kadın 13 PKK’linin cenazesi Emerzege mevkiindeki bulunan dere yatağındaki çınar ağacına yaklaşık 300 metre uzağına toplu halde gömüldü. CK/BA)
* Kaynak: İHD – Siirt, 13 Aralık 2014 günlü basın açıklaması
* Cumhur Kılıççıoğlu, Siirt Mücadele gazetesinin sahibi, yazarı, muhabiri, her şeyi. Aynı zamanda 1997'den bu yana BİA'cı, 2000'den beri de bianet'çi. Çok ödüllü. |