Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen 5651 sayılı internetin düzenlemesiyle yasaya özel hayatın gizliliğini koruma maddesi giriyor. Ayrıca tasarı geçerse, TTNET, Süper Online gibi kuruluşlardan oluşan Erişim Sağlayıcıları Birliği ve yer sağlayıcıları kullanıcıların internet trafik bilgilerini iki yıl süreyle saklaması gerekiyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan tasarının sansür içermediğini belirterek, internet trafik bilgilerinin saklanmasıyla ilgili “Biz tamamıyla burada Avrupa Birliği’nce öngörülen direktifi aldık” demişti. Bakan verilerin içerikle ilgili olmadığını sıklıkla vurguluyor.
Tasarıdaki “özel hayatın gizliliği” ve “internet trafik verilerinin saklanması” maddelerini İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndan Prof. Dr. Yaman Akdeniz’e sorduk.
Kişisel verilerimiz 33 yıldır korunmuyor
Prof. Dr. Akdeniz iki noktayı vurguluyor:
* İnternet trafiği verilerini saklayan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde bu kanunlar Kişisel Verilerin Korunması kanunuyla ilişkilidir. Bizde kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanun 33 yıldır çıkmıyor.
* Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) internet trafik bilgilerine erişimde herhangi bir sınır tanınmıyor. Tasarıyla TİB mahkeme kararı olmaksızın ve hangi gerekçeyle olduğu tanınmaksızın bu verilere erişim sağlayabiliyor.
"Sorunlu bir kanunu daha da kısıtlayıcı hale getiriyorlar"
Prof. Dr. Akdeniz, 5651 sayılı kanunun çocukları internetteki zararlı içerikten korumak amacıyla çıkarıldığını ancak özel hayatın gizliliği maddesiyle bu özelliğini kaybettiğini söylüyor.
“Bu kanun hükümete zarar vermesi olası içeriklerin internette yayınlanıp yayılmasını engellemeye yönelik apar topar, üzerinde düşünülmeden, uzmanlara danışılmada çıkarılan bir kanun.
Dijital ortamda bir içeriği yok etmek zaten imkansız. Ancak engellemek için TİB başkanına verilen bu yetkiler son derece suistimale açık.
“Kaldı ki halihazırdaki 5651 sayılı kanun için Ahmet Yıldırım’ın Türkiye’ye açtığı davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kanunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna hükmetmişti. Böylesi bir kanunu kaldırıp atacakken onu daha da kısıtlayıcı hale getiriyorlar.
“Diğer bir deyişler, bu tasarıyla kanun devletin kendi kendisini korumaya çalıştığı bir yasa haline geliyor.”
İnternet trafik verisi nedir?
Kanunda bahsi geçen internet trafiği bilgisi şu anlama geliyor:
Örneğin Ayşe, Rupen’e telefon ettiğinde Ayşe’nin lokasyonu, Rupen’in lokasyonu, kimin kimi aradığı bilgisi ve konuşma süresi trafik verisi olarak kayıt altına alınıyor. İnternette de hangi kullanıcının hangi adresi ziyaret ettiği, ne kadar süreyle kaldığı gibi bilgiler internet trafiği verisi olarak saklanıyor. Sitenin içeriği ise içerik verisi olduğu için saklanmıyor.
Ancak Prof. Dr. Akdeniz bazı durumlarda trafik verisi ve içerik verisinin çakışabileceğine dikkat çekiyor:
“E-posta atarken konu başlığı kısmı hem içerik hem de trafik verisine kapsamında. Bu durumda başlığa ‘saat 12’de Taksim’de buluşuyoruz’ yazarsanız bu içerik de trafik verisi olarak saklanabiliyor.”
"TİB verilere sınırsızca ulaşabilecek"
Prof. Dr. Akdeniz, internet trafik verilerini saklamaya yönelik düzenlemenin ise TİB’e sınırsız yetki verdiğine dikkat çekiyor.
“İnternet trafiği verilerini saklamaya ilişkin AB direktifi 11 Eylül 2001’den sonra terörle mücadele kapsamında çıkarılan ve çok eleştirilen bir direktif. Olası bir durumda mahkeme kararıyla bir kullanıcının internet trafiği verilerine erişilmesini sağlıyor.
“Bu veriler daha önce servis sağlayıcılar da bulunurken artık hem servis hem de erişim sağlayıcılarında olacak.
“Ancak tasarıda TİB’in hangi koşullar altında bu verilere erişebileceğine dair bir düzenleme yok. TİB mahkeme kararı olmaksızın bu verileri Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden isteyebilir ve birlik de bunu vermek zorunda.
“Ayrıca internet trafiği verilerini tutan tüm AB ülkelerinde ayrıca Kişisel Verilerin Korunması kanunu var. Türkiye’de ise 1981’de Avrupa Konseyi 108. No’lu Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Konvansiyonu’nu imzalamasında rağmen 33 senedir bu kanunu çıkarmadı.”
Prof. Dr. Akdeniz tasarıyı “Gözetim devletinin alt yapısını oluşturacak bir sistem” tasarısı olarak özetliyor.
Çeşitli çevrelerden tepki alan tasarının sıradan kullanıcılara nasıl etki edeceğini ve nasıl sansürleyeceğini buradan okuyabilirsiniz.
Tasarı metnine şuradan ulaşabilirsiniz. (EA)