Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Birileri sizi özel olarak görevlendirmiş” şeklinde cevapladığı gazeteci Tom Kankkonen bianet’e “Bir gazetecinin sorusunun ardından birileri tarafından görevlendirme aramak çok komik” sözleriyle değerlendirdi.
bianet’e konuşan Finlandiya Gazeteciler Sendikası (UJF) Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Juha Rekola de böyle bir sorunun sorulmasının Türkiye hükümetinin basın ve ifade özgürlüğüne bakışını ifşa ettiğini söyledi.
Kankonen: Baskı yeni değil, 1990’lar da böyleydi
Kankonen, sorduğu sorunun bir gazetecilik faaliyeti olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’de sürmekte olan bir tartışma var. Normal bir gazeteci de elbette bu konu ile ilgili soru soracaktır. Ancak bu sorunun birileri tarafından yönlendirilerek sorulduğunu düşünmek bana komik ama bir o kadar da üzücü ve paranoyakça geliyor.
“Gazeteciler Koruma Komitesi (CPJ) ve diğer uluslararası basın örgütlerinin raporlarına göre Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumu vahim. Bazı Türk gazeteci arkadaşlarım baskı altında olduklarını söylüyorlar. Bu baskı yeni değil.
“Ben 1990’larda Türkiye’de Güneydoğu’da çalıştım. O zamanlar Kürt sorunu ile ilgili haber yapan Reuters muhabiri Aliza Marcus’a dava açılmıştı. O günlerin geride kalmasını umuyoruz ancak o günlere geri dönülüyor olmasından korkuyorum.”
Kankonen ayrıca hakkında Türkiye’ye girmesinin yasak olduğu yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyledi.
Rekole: Erdoğan basın özgürlüğünü tanımadığını ifşa etti
UJF’den Rekole ise Avrupa’da hiçbir siyasetçinin basın özgürlüğünü sorgulayamayacağını, Erdoğan’ın tutumunun Türkiye hükümetinin basın özgürlüğüne bakışını ifşa ettiğini söylüyor.
“Erdoğan’ın tepkisi bağımsız gazeteciliği, basın ve ifade özgürlüğünü tanımadığının ifadesi. Avrupa’da bir siyasetçi bir gazetecinin sorduğu soruyu cevaplamak zorundadır. Bu sorudan hoşlanmayabilir, sert cevaplar verebilir ama basın özgürlüğüne saygı duymak zorundadır.
“Finlandiya Gazeteciler Sendikası olarak uzun süredir Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerini takip ediyoruz. Türkiye'nin halen dünyada en çok gazetecinin hapsedildiği ülke olduğunu biliyoruz. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) basın özgürlüğü listesinde ilk sırada yer alan ülke olara kendi hükümetimizi Türkiye’yi bu yönde adım atmaya zorlaması için çalışıyoruz.”
Ne olmuştu?
Kankonen, dün Erdoğan’ın Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından, devam etmekte olan “kızlı erkekli öğrenci evi” tartışmasına değinerek “Türkiye'de bazı kesimlerin son günlerde artan bir rahatsızlığı var. Öyle bir iddia var ki siz insanların özel hayatına daha fazla müdahale ediyorsunuz, hatta hayat tarzına müdahale etmek üzeresiniz. Son örnek, kız erkek öğrencilerin yaşama koşulları. Böyle bir müdahaleye neden gerek görüyorsunuz?" diye sormuştu.
Erdoğan ise gazetecinin sorusunu “Birileri sizi özel olarak görevlendirmiş” şeklinde yanıtlamıştı.
Kısaca Kankkonen
53 yaşında. Lisans ve yüksek lisansı siyaset bilimi. Gazeteciliğe BBC Dünya Servisi, Fince Bölümünde başladı.
1994-2000 arasında serbest gazeteci olarak Türkiye bulundu; Finlandiya Radyo ve Televizyonu YLE, BBC, Amerika’nın Sesi radyolarıyla Finlandiya ve İzlanda’nın pek çok gazetesine Türkiye, İran, Irak ve Kıbrıs’tan haberler geçti. Türkiye bulunduğu altı buçuk yılda Türkçe öğrendi. Finlandiya’ya döndükten sonra YLE’nin çeşitli birimlerinde prodüktör, muhabir, sunucu, dış haberler muhabiri, İskandinavya temsilcisi olarak çalıştı. Halen YLE’de dış haberci. (EA)