Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kıvılcım Arat, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Demokratik Kadın Hareketi’nin sözcülüğünü yapıyor.
Beyoğlu’nda beş senedir yaşadığı mahalleyi ve evini can güvenliği kalmadığı için geçtiğimiz günlerde terk etmek zorunda kaldı. Şimdilik başka bir şehire, bir tanıdığının yanına yerleşti. Orada biraz çalışıp para biriktirdikten sonra kendine yeni bir ev aramak için İstanbul’a dönecek.
Arat’ın güvenliği için terk etmek zorunda bırakıldığı mahallenin ve şu anda yaşadığı şehrin ismine haberde yer vermiyoruz.
“Verdiğim röportajların ekran görüntüsünü almışlar”
Arat, aynı mahallede yaşayan, genç erkeklerden oluşan bir grubun kendisini eve giriş çıkışlarında taciz ve tehdit ettiklerini anlattı:
Kıvılcım Arat, 19 Haziran 2016, İstanbul 7. Trans Onur Yürüyüşü. |
“Beş yıldır aynı mahallede oturuyorum. Bu çocuklarla hiçbir sorunumuz yoktu. Yaklaşık bir ay önce, ben eve girerken ‘Bir dursana’ dediler. Apartmana girmeye çalıştım, biri eliyle kapıyı tuttu. Diğer eliyle de öbürlerinin içeri girmesini önlemeye çalışıyordu.
“Cep telefonlarıyla bianet’e ve JİNHA’ya verdiğim röportajların, katıldığım İMC TV yayınlarının ekran görüntüsünü almışlar. Bunları gösterdiler ve ‘Bu mahalle Gezi ruhlu değil’ diye bağırdılar, cinsiyetçi küfürler ettiler ve tecavüzle tehdit ettiler, ‘Seni kimse elimizden alamaz’ dediler."
"Bir daha televizyona çıkmayacaksın" tehdidi
“O gün evime girebildim ancak ilerleyen günlerde de ‘Bir daha televizyona çıkmayacaksın’ diye tehditlerine devam ettiler. Bütün gece katlanan sandalyelerini getirip mahallenin ortasında oturuyorlar. Birkaç gün boyunca eve gidebilmek için alt kat komşularımı aradım ve beni gelip sokağın başından aldılar.
“İlk saldırıdan 10 gün sonra dernekten bir arkadaşımla eve geldik. O sırada yine girişte oturuyorlardı, gergin bir andı ama eve girdik. Bir süre sonra dışarıdan gürültüler gelmeye başladı. Apartmanın birinci katındaki trans arkadaşımız sevgilisiyle içeri girerken ‘orospu, o senin pezevengin mi’ diye onlara saldırmışlar.
"Bu olaydan dört gün sonra da üzerime şişe attılar. Daha fazla dayanamadım, evi devrettim. Bütün düzenim bozuldu, şimdi yeniden bir ev bulmam gerekiyor."
Mahalle muhtarı, Arat’ı evden attırmaya çalıştı
Arat, yaşadığı saldırının ardından mahallenin muhtarının da olaya dahil olduğunu ve kendisini evden attırmaya çalıştığını belirtti:
“Apartmandan komşularım bir işleri için muhtarlığa gittiğinde, muhtar onlardan ev sahibimin numarasını istemiş. Nedenini sorduklarında, benim seks işçiliği yaptığımı iddia etmiş ve ‘eve giren çıkan belli değil’ demiş. Komşularım da muhtara tepki göstermiş, ‘Biz senelerdir aynı apartmanda oturuyoruz. Eve kimsenin geldiği yok. Kadın saldırıya uğradı, bir haftadır evine giremiyor’ demişler.”
Komşuların açıklamaları muhtarı ikna etmeyince, Gümüşsuyu mahallesi muhtarı Çiğdem Nalbantoğlu araya girmiş, mahalle sakinlerini evden çıkarmanın muhtarların görev tanımları içinde olmadığını anlatmış. Nalbantoğlu’yla konuşan diğer muhtar da Arat’ın ev sahibini aramaktan vazgeçmiş, “Kıvılcım hanım gelsin, bir çayımızı içsin” demiş.
“60 yaşında kadına saldıranlar beni öldürür”
Kendisine saldıran erkeklerin mahalledeki tek hedefinin translar olmadığını söyleyen Arat, şöyle konuştu:
“Karşı binada Romanyalı bir kadın yaşıyor. Evi giriş katta olduğu için önünden geçerken televizyonu gözüküyor. Ona da ‘Ezan okunurken neden televizyonu kapatmıyorsun’ diye sataşıyorlar.
“16 Temmuz'da, yıllardır burada yaşayan iki çocuklu bir kadına da saldırdılar. Kadın sadece biraz sessiz olmalarını istedi, kadının üzerine yürüdüler. Kadın apartmana kaçıp kurtuldu. Sokakta 'vatan hainleri' diye bağırdılar, bağırarak küfürler savurdular.
“O sokakta can güvenliğim yok. Çok pervasızlar. 60 yaşında, toplumun bütün normlarına uyan bir kadına saldıranlar beni öldürür.”
İstanbul'dan apar topar ayrıldığını söyleyen Arat, birkaç gün içinde avukatıyla savcılığa başvurarak saldırganlar hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK 123), tehdit (TCK 28), hakaret (TCK 125), cinsel taciz (TCK 105), cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale (TCK 115/3) suçlarından suç duyurusunda bulunacak. (ÇT)