13. İstanbul Onur Yürüyüşü’nde açılan “Şaban’la Recep’in aşkına Ramazan engel olamaz” pankartını taşıyan üç kişiye “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” (TCK 216) suçlamasıyla dava açıldı.
14. Onur Yürüyüşüne haftalar kala hakkında dava açılan aktivistlerden Guris Ö. bianet’e konuştu:
“O gün polisin bir sürü insana yakın mesafeden plastik mermi sıktığına şahit oldum ama bize dava açıldı. Recep ile Şaban’ın aşkını hakaret olarak gördükleri için bunu yapıyorlar. Bizi halkı kin ve nefrete sürüklemekle suçluyorlar ama halkı nefrete asıl sürükleyen onlar.”
Guris Ö. daha önce ifade vermeye gittiklerini, haklarında dava açıldığını ise medyadan öğrendiğini söyledi. “Biz o gün polisin müdahalesinin ardından pankartı gördük ve yanına gittik. Pankartın Müslümanları aşağılamak amacıyla hazırlandığını düşünmüyorum” diye konuştu.
Savcı: Sen bayan mısın erkek misin?
Guris Ö. savcılık sorgusunda ilginç sorularla karşılaştıklarını anlattı:
“Pankartı bizim hazırlamadığımızı, bunun yanısıra pankartın aşağılama içermediğini düşündüğümüzü söyledik. Savcının asıl sorguladığı nokta neden orada olduğumuzdu.
“Savcı ilginç sorular da sordu. Bana ‘Sen bayan mısın, erkek misin?’ diye sordu. Ardından ‘Saçların kısa olduğu için anlayamadım’ dedi.”
Şikayetçi: Hiddet ve asabiyet duygularına kapıldım
Dava, pankartı medyada gören biri Kocaeli’den, ikisi İstanbul’dan üç erkeğin savcılıklara yaptığı şikayetler sonucu açıldı. Şikayetlerde Recep, Şaban ve Ramazan aylarının "üç aylar" olarak adlandırıldığı ve kutsal sayıldığı belirtildi.
Kocaeli Gebze’den yapılan suç duyurusunda, pankartı taşıyanların “alenen cinsel ilişki ve teşhircilik suçu işlediği”, “bu fiilin toplumu bölmeye yönelik olduğu” gibi suçlamalarda bulunuldu.
İstanbul Esenler’den yapılan iki ayrı şikayette ise “LGBT’lilerin Müslümanların en kutsal ayını eşcinsellikle bütünleştirdikleri”, “İslam’ın yasaklamış olduğu eşcinsellkle bütünleştirmenin kutsal değerlere hakaret suçu oluşturduğu” söylendi. Şikayetçi kişiler “fiili gerçekleştiren şahıslara karşı hiddet ve asabiyet duygularına kapıldığını” da dilekçede belirtti.
İddianamede “üç aylar”ın önemi vurgulandı
Gazetelerde yer alan haberlere göre, üç kişi hakkında hazırlanan iddianamede "üç aylar"ın Müslümanlar için manevi önemi olduğu belirtilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Anayasada düşünce özgürlüğünün kişilerin din ve vicdan özgürlüğünü ihlal etmediği sürece sınırsız olduğu anlatılarak, inanamayanların çeşitli dinlere inancı olan insanlara saygı duyması gerektiği gibi inananların da inanmayanlara karşı aynı saygıyı göstermelerinin gerekliliği belirtilmiştir. Müslümanlar için üç ayların büyük bir öneme sahip olduğu herkesçe bilinmektedir. Buna rağmen şüphelilerin Onur Yürüyüşü adı altında düzenlenen yürüyüşte açtıkları Şaban’la Recep’in Aşkına Ramazan Engel Olamaz!!! şeklindeki pankart ile Müslümanlar için büyük önem taşıyan aylarla alay etmişlerdir.” (ÇT)
Bu yıl 20-26 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek 24. İstanbul LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) Onur Haftası, 26 Haziran Pazar günü 17.00’da gerçekleştirilecek 14. Onur Yürüyüşü ile sonlanacak. |