LGBTİ dernekleri, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği ile ortak bir açıklama yaparak Türkiye’de açılması planlanan LGBTİ cezaevleri konusunda endişeli olduğunu söyledi.
Adalet Bakanlığı, çeşitli bilgi edinme başvuruları ve soru önergelerine verdiği cevaplarda LGBTİ mahpuslara yönelik olarak özel bir hapishane inşa edeceğini açıklamıştı. Bir trans mahpusun bilgi edinme başvurusuna gelen cevapta ise LGBTİ cezaevinin 2015’te İzmir’de inşa edilmeye başlanacağı ve 2017’de tamamlanacağı belirtildi.
18 derneğin ortaklaşa yaptığı açıklamada, ayrı bir LGBTİ hapishanesinin yapılmasını olumsuz bir gelişme olduğu, bunun yerine mevcut hapishanelerde ayrımcılık ve güvenlik sorunlarını çözülmesi gerektiğini söyledi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu projenin inşaatına başlamadan önce, konunun muhatapları olan STÖ’ler olarak Adalet Bakanlığı yetkilileriyle beraber LGBTİ mahpusları ziyaret etmek, bu projeyi onlara da anlatmak, konuya ilişkin onların da görüşlerini almak ve sonrasında kamuya da açık bir şekilde görüşlerin tartışılacağı bir süreç yürütmek istiyoruz. Demokratik tutum bunu gerektirmektedir. Adalet Bakanlığı’nı LGBTİ mahpusların yaşantısını doğrudan etkileyecek “LGBTİ hapishanesi” adımını atmadan önce bu tutumu almaya çağırıyoruz.”
“Kriterleri ne olacak?”
Bir LGBTİ hapishanesi açılmasının ayrımcılığı kurumsallaştırmak, devlet eliyle ve mimari aracılığıyla da ayrımcılık yapmak olduğunu söylenirken, LGBTİ hapishanesi projesiyle ilgili sorunlar şöyle özetlendi:
* Yargılamanın sağlıklı yürümesi ve aileleriyle, sosyal çevreleriyle bağlarının sürebilmesi için mahpusların tutuklandıkları yerde hapsedilmeleri önemlidir.
* Bir LGBTİ hapishanesi açmak, orada tutulacak bütün mahpusları damgalamaktır. Kendi cinsel yönelimini ailesine, çevresine açıklamayan insanlar tutuklandıklarında gönderilecekleri yer bu hapishane olduğunda cinsel yönelimleri devlet eliyle ifşa edilmiş olacaktır.
* LGBTİ hapishanesi yoluyla gerçekleştirilecek olan damgalama burada tutulacak mahpusların yanı sıra bu hapishaneye gidecek olan ziyaretçileri de kapsayacaktır.
* Güvenlik gerekçesi söz konusu ise LGBTİ mahpusların halihazırda hapishanelerde ayrı koğuşlarda tutuldukları, diğer mahpuslarla bir araya getirilmediği de hatırlanmalıdır. Bu nedenle LGBTİ mahpuslara yönelik taciz, tecavüz, kötü muamele vakalarının bilinenlerinin neredeyse tamamı mahpuslardan değil hapishane personelinden kaynaklıdır. Ayrı bir LGBTİ hapishanesi inşa etmek bu güvenlik kaygısını ortadan kaldırmayacaktır.
* Akla gelen bir diğer çekinceli durum ise hapishanelerde tecavüze uğrayan mahpusların ve tecavüzcülerinin de “farklı cinsel yönelim” iddiasıyla buraya gönderilip gönderilmeyeceğidir. Buraya gönderilmenin kriterlerinin ne olacağı bilinmemektedir.
Açıklamayı imzalayan örgütler: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Flu Baykuş (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi), Hêvî LGBTİ, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, KAOS GL, Kars Homofobi ve Transfobi Karşıtı Platform, Kırmızı Şemsiye Derneği, Lambda İstanbul LGBTİ, LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları ve Dayanışma Topluluğu (Ege Üniversitesi), Lion Queer (Galatasaray Üniversitesi), LİSTAG, Malatya Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gençlik, Pembe Hayat, Queer Adana, Siyah Pembe Üçgen, Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD), Trans Danışma Merkezi Derneği, Zeug Madi LGBT. (ÇT)