TCKda Kadının Adı Yok

Baro Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Yurdal, TCK tasarısında kadına karşı suçların tanımlanmasını, cinsel şiddet ve evlilik içi tecavüzün suç olarak düzenlenmesini, bekaret kontrollerinin yasaklanmasını, namus cinayeti indiriminin kaldırılmasını istedi.

Mersin

Mersin Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Münire Yurdal, yenilenen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kadınların ihtiyaçlarına yanıt veremediğini; yeni tasarının Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi.

Yurdal, görüşlerine dayanak olarak da, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme'yi, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni ve Anayasa'nın 10. maddesini gösterdi.

Topluma karşı değil, kadına karşı suçlar

Yenilenen TCK'da kadına karşı işlenen suçların "topluma karşı suçlar" bölümünde yer aldığını hatırlatan Yurdal, yeni yasada ensest ilişkinin de yer almadığını vurguladı.

Yurdal, yasa tasarısındaki belirsiz kavram ve düzenlemeleri de eleştirdi, önerilerini sıraladı:

"Edep ve töreler kavramını biz hukukçular anlamazken, başkaları nasıl anlasın? Evlilik tecavüzü meşru kılmaz. Evlilik içi tecavüz, TCK'da açıkça suç olarak düzenlenmeli. Bekaret kontrolleri suç olmalı. Namus cinayetleri adıyla anılan cinayetlerin failleri, ağır tahrikten yararlanmamalı. Cinsel şiddet yasada açıkça tanımlanmalı. Tecavüzün evlenme ile ortadan kaldırılması, erkeğin ödüllendirilmesidir ve yanlıştır. Yeni tasarıda yer alan kadın-kız, bakire-bakire olmayan ayrımları ortadan kaldırılmalıdır." (BB/NK)