Haberin İngilizcesi için tıklayın
Demokrasi İçin Birlik (DİB), ülkede son zamanlarda meydana gelen ırkçı saldırılara dair yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, "Saldırılar yüreğimizi kanatıyor, insanlık adına utancımızı büyütüyor ancak daha da önemlisi bunları meşrulaştıran politik atmosfere öfkemizi kabartıyor" denildi.
AKP-MHP koalisyonunun kendi iktidarını korumak adına 12 Eylül’ü bir tür rönesansa uğrattığı ve ülkeyi soktuğu gerilim hattının bu saldırıların önünü açtığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İçişleri Bakanı tahammülsüzlüğü”
"Katillerin, linçe katılanların elleri kollarını sallayarak gezdikleri ancak saldırıya uğrayanların, kurban edilenlerin neredeyse suçlu muamelesi gördükleri cezasızlık iklimi de ırkçı saldırıları körüklüyor.
TIKLAYIN - Baro raporu: "Cezasızlık saldırıları artırıyor"
“Siyasetçilerin, gazetecilerin yararlandırılmadığı aflarla sokağa salınan çeteler sokakların şiddete teslim olmasını hızlandırıyor. İçişleri Bakanı ise ırkçı saldırıları durduracak iradeyi ortaya koyması ve gerekli önlemleri alması gereken yerde yüksek yargının demokratik muhalefet hakkını koruyan az sayıda kararına tahammülsüzlüğünü göstermeye devam ediyor.
“Yeni insanlık suçlarına yol açılıyor”
“Son 5 yıldır beka söylemiyle yatıp kalkan iktidar, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın bile bisikletle işe gidebileceği koşulları yaratamadığını belirterek izlenen gerilim politikasıyla ülkenin nasıl tekinsiz bir hale getirildiğini itiraf ediyor.
“İşsizliğin yeni zirveleri zorladığı, ekonomik sorunların şiddet ve öfke patlamalarına yol açabilecek psikolojik koşulları hazırladığı da düşünülürse bu süreçteki sorumsuz yaklaşımlar, yaşanan durumun vahametini görünmez kılmaya çalışanlar, ırkçı saldırılara dönük cezasızlığı prensip haline getirenler maalesef böylesi yeni insanlık suçlarına yol vermektedirler.
“Cezasızlık iklimine son verin”
“Bizler Demokrasi için Birlik olarak yeryüzündeki tüm insanların eşitliği ve yaşam hakkının kutsallığı temel ilkelerimizden yola çıkarak zaten yeterince zarar görmüş toplumsal barışımızın temellerine dinamit koyan bu tarz saldırıların kolektif toplumsal bilinçte mahkûm edilmesini, saldırıların üzerinin örtülmemesini, faillerin mutlaka hesap vermesi sağlanarak cezasızlık iklimine son verilmesini istiyoruz.
“Demokratik ve adil bir düzenin inşası mücadelesi bu topraklarda yaşayan herkesin eşitliği ilkesi üzerinde yükselebilir ancak.
“Bu kabustan hep birlikte uyanacağız”
“Eymen de Özkan da saldırıya uğrayan tarım işçileri de hepimizin kardeşidir. Onlara vurulan bıçak, sıkılan mermi, atılan tokat hepimizedir, kardeşliğimizedir, insanlığımızadır. Tüm demokrasi güçlerini ırkçı saldırılar karşısında birleşik, halka güven veren, faillerin yargı sürecini takip eden bir mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.
“Bu kabustan hep birlikte, toplumsal barışımızı büyüterek uyanacağız!"
Ne olmuştu?
Afyon'un Dinar ilçesinde dün (13 Eylül) akşam saat 19.30 sularında henüz bilinmeyen bir nedenden meydana gelen olayda inşaat işi yapan kardeşlere kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından silahla ateş açıldı.
Açılan ateş sonucu 25 yaşındaki işçi Özkan T. yaşamını yitirirken, Fırat T. ve Emrah Ö. isimli işçiler yaralandı. Yaralı işçiler ilçe devlet hastanesinde tedavi altına alındı.
Sakarya'daki saldırı
Mardin Mazıdağı'ndan Sakarya'ya giden 16 Kürt tarım işçisine 4 Eylül'de ırkçı saldırı gerçekleşti. Sakarya Valiliği konuya dair yaptığı açıklamada saldırıyı yalanladı ve görüntülerin Kocaeli'ndeki başka bir saldırıdan olduğunu iddia etti.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Sakarya'daki ırkçı saldırıya ilişkin 2 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. İki kişi gözlatına alındı ve ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. (TP)