Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve Rudaw Muhabiri Rawin Sterk’le görüştü.
Gazetecilerin 24 Temmuz mesajlarını kamuoyuyla paylaşan Çakırözer, “Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı için mücadele veren gazetecilerin haberlerinin sansürlendiği, tutuklandığı bir ülkede Basın Bayramı kutlanamaz. Artık bu hukuksuz tutukluluklar son bulmalı. 24 Temmuz Basın Bayramı’nda düşünceyi ifadesi ve yazıları nedeniyle tutuklu tüm gazetecilere özgürlük çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Yıldız: sessiz kalanların çocukları için de bedel ödüyoruz
Çakırözer, 41 gündür Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın şu mesajlarını paylaştı:
“Yazdığım üç haber nedeniyle burada tutukluyum. Haberlerim kamuoyuna mal olmuş konular. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinin kamuoyuna anlattığı konular. Ama biz yazınca keyfi olarak cezaevinde tutuyorlar.
“Yaşadıklarımız eski FETÖ kumpaslarıyla neredeyse bire bir aynı. İsimsiz, imzasız bir ihbar mektubuyla dosya açılıyor. Dosyanın içinde hiçbir belge yok. O yüzden telefonumdan bilgisayarımda olmayan belge yaratmaya çalışıyorlar.
“Hukuksuzluk sadece beni cezaevinde tutmakla bitmiyor. Oğlumuzun bilgisayarına da benimle birlikte el koymuşlardı. İncelemesi bitmiş ama hala vermiyorlar. Beni zaten mağdur ediyorsunuz bir de çocuğumu neden mağdur ediyorsunuz.
“Zaten kanuna aykırı hareket ettiler. İmaj alınmadan bilgisayarıma el konuldu. Açarken beni ya da avukatımı çağırmaları gerekiyordu. Çağırmadılar. Ondan sonra, ‘FETÖ uygulamaları devam ediyor’ derken ben utanıyorum, ama bu beylerin yüzü bile kızarmıyor.
“Ben 24 Temmuz’da kendi meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Başından beri yanımızda olan, bu hukuksuzluğa karşı çıkan bir avuç meslektaşlarımız oldu. Onlara teşekkür ediyorum. Ama sessiz kalanlar da oldu.
“Sessiz kalan meslektaşlarıma 24 Temmuz’da sadece şunu söylemek isterim. Ya bugün bu hukuksuzluklar karşısında konuşsunlar, ya da ilelebet sussunlar. Aynı Ergenekon, Balyoz davaların süreçlerinde olduğu gibi sessiz kalıp, sonradan ‘Biz zaten karşıydık’ diyorlar ya, şimdi de aynısını yapmaya kalkmasınlar.
“Şunu da bilsinler ki biz bu bedeli sadece kendi çocuklarımız için değil, onların çocukları için de ödüyoruz. Biraz cesur olsunlar. Bugün bizi burada tutanlar, yarın onlara da aynı hukuksuz muameleleri rahatlıkla yapabilirler.”
TIKLAYIN - Gazeteci Müyesser Yıldız Tutuklandı
Sterk: Tutukluluğumuzun hukukla, adaletle ilgisi yok
Beş aydır Sincan Cezaevi’nde tutuklu olan Rudaw Muhabiri Rawin Sterk de Çakırözer aracılığıyla şu mesajı paylaştı:
“Edirne’de sınır bölgesinde Suriyeli göçmenlerin durumunu incelemek için çalışırken, dokuz gazeteci gözaltına alındık. Bizden sonra onlarca gazeteci daha gözaltına alındı. Bir tek ben hala tutukluyum.
“2008’de açılan bir soruşturma dosyası nedeniyle 2020 de tutukladılar. 12 yıl boyunca ifadeye dahi çağrılmadım. Ama fezlekemde 2008’deki iddialar değil, dış politika ile ilgili son aylarda yazdığım iki yazı, attığım altı tweet var.
“Ben İstanbul’da yaşıyorum. Dava İstanbul’da açıldı, ama beni beş aydır Ankara’da tutuyorlar.
“Üzüldüğüm şey hukuk bizler için hiç işlemiyor. Bizim tutukluluğumuzun hukukla, adaletle ilgilisi yok. Türkiye’de Anayasa’yı, uluslararası sözleşmeleri, basın ve ifade özgürlüğünü hiçe sayan bu tutuklamalar hepimiz adına utanç vericidir.
“Ama gerçeğin önünü hiçbir yalan kapatamaz. Birileri halkın haber alma hakkını savunan bizler bedel ödemek zorunda bırakılıyoruz.”
TIKLAYIN - Savcılık, Rawin Sterk'in dosyası İstanbul’a gönderdi
TIKLAYIN - Rûdaw Muhabiri Rawin Sterk Tutuklandı
(EKN)