Yaklaşık 45 gündür aranan otizmli ve epilepsi hastası 19 yaşındaki Taha Yiğit'in cansız bedenine ulaşıldı.
Küçükçekmece'deki evinden 20 Nisan'da ayrılan, birer gün arayla Başakşehir ile Sefaköy'de görülen Taha Yiğit için Taşoluk, Bolluca ve Haraççı'da görüldüğüne dair çok sayıda ihbar yapılmıştı.
TIKLAYIN - Taha Yiğit için Otizmli Aileleri de Sahada, Arama Çalışmalarında
TIKLAYIN - Taha Yiğit 21 Gündür Aranıyor: "Toplum Olarak İhbar Yapmayı Bilmiyoruz"
Arama çalışmalarına katılan ve konuyu takip eden İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Başkanı Mustafa Öztürk'ün bianet'e yaptığı açıklamaya göre, Arnavutköy, Boğazköy mevkiindeki ormanlık alanda bulunan ceset üzerinde yapılan DNA testinin sonucu Taha Yiğit ile uyuşuyor.
Öztürk şunları söyledi:
"Taha Yiğit'in annesinden aldığımız bilgiye göre, bulunan bir ceset üzerinde yapılan DNA testi sonucu vefat eden kişinin
otizmli evladımız Taha Yiğit'e ait olduğunu kesinleştirdi. Bugün akşamüstü haber geldi. DNA sonuçları Taha ile uyuşuyormuş. Hepimiz çok üzüldük.Çok az da olsa bir ümidimiz vardı. Adli tıp raporu büyük ihtimalle pazartesi günü ulaşır. Çocuğumuzu zamanında bulamadık. Yaklaşık 15 gün önce cesede ulaşıldı. Sanırım 20 Mayıs'tı. Arnavutköy, Boğazköy mevkiindde ormanlık alanda bulundu ceset. Kamera kaydının olduğu yerle sınırda olan bir mevkii."
Aramalarda kaybolan üç çocuğa ulaşıldı
Öztürk bu süreçte Arnavutköy'deki ihbarları takip ettilerini ve kayıp olan üç çocuğa ulaştıklarını aktardı.
20 Nisan'da evinden ayrılan Taha Yiğit'i arama çalışmalarına jandarma, emniyet ve AFAD'ın dışında otizmli aileleri katılmıştı. Taha Yğit'in bir lokantada yemek yerken kamera görüntülerine ulaşılmış ve aramalar o bölgede yoğunlaşmıştı.
Öztürk arama çalışmalarının devam ettiği süreçte bianet'e yaptığı açıklamada, "Bizim toplumun bir özelliği vardır, bir garibanı sokakta dolaşırken gördü mü, 'ya şuna bir yemek, ekmek, su vereyim' der. O kendi vicdanını rahatlatıyor ve bırakıp gönderiyor. Acaba bu kişi aranıyor mu, bir emniyete de bir haber vereyim demiyor. Bunlara ulaşmak o açıdan zor oluyor. Görenler ilk birkaç günde emniyete ulaşsaydı bu kadar sıkıntı olmazdı. O zamanki ihbarlar hep gecikmeli geldi" demişti. (AÖ)