Haberin İngilizcesi için tıklayın
Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanlıkları tarafından verilen Alman-Fransız İnsan Hakları ve Hukuk Devleti Ödülü (German-French Prize for Human Rights and the Rule of Law) bu yıl Türkiye'den Anadolu Kültür Genel Müdürü Asena Günal'a değer görüldü.
Ödüle Türkiye'den ilk olarak 2017 yılında hukukçu Kerem Altıparmak değer görülmüştü.
Ödül törenine katılanlar arasında yabancı ülke diplomatları; milletvekilleri Garo Paylan, Ömer Faruk Gergerlioğlu; akademisyenler Atila Eralp, Nilgün Arısan, Feride Acar, Aksu Bora, İlker Aytürk, Zana Çıtak, Funda Şenol Cantek, Yavuz Özkaya, Belgin Özkaya; yazar/editör Tanıl Bora da vardı.
Bu sabah 11.00'de (16 Aralık) Ankara Almanya Büyükelçiliği'nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Günal, özetle şunları söyledi:
"Kültür alanında çalışan birisi olarak bir gün insan hakları alanında ödül alacağım aklıma gelmezdi. Sayın büyükelçinin dediği gibi 'kültürel haklar uluslararası insan hakları çerçevesinin bir öğesi olmaktan çok daha fazlasıdır. Bir yanda toplumun kültürel hayatına katılım diğer yanda ifade özgürlüğü, her insanın vazgeçilmez hakkıdır.' Fakat Türkiye'de uzun yıllar kültürel hayata katılım ve sanatsal ifade özgürlüğü, insan hakları mücadelesinde geri planda kaldı çünkü işkence, zorla kaybetme ve hapis gibi daha acil sorunlar vardı. İnsan hakları mücadelesi, birileri başvurabilir diye İnsan Hakları Derneği'nde nöbet tutanlar, gözaltılar olduğunda karakol ve emniyet kapısına giden avukatlar, her türlü engele rağmen toplanan Cumartesi Anneleri'nin yürüttüğü mücadeleydi.
Bugün Türkiye'de insan hakları alanı kültürü de içine alacak biçimde genişledi. Bunun iki nedeni var. İlki kültür sanata erişimi ve sanatsal ifadeyi insan hakları içerisinde düşünmenin önemi anlaşıldı. İkincisi ise kültür sanat ve sivil toplum alanındaki devlet baskısı arttı. Burada özellikle Osman Kavala'nın iki yıl önce başlayan haksız tutukluluğu ve onu takip eden baskı ve hedef göstermeleri vurgulamak isterim.
"Feminist yoldaşlarım, LGBTİ arkadaşlarım, bağımsız sanatçılar"
(...)
"Bu tür ödüller zor zamanlarda devam etme enerjisi verir, yalnız olmadığınızı ve yaptıklarınızın bir karşılık bulduğunu hissettirir.
• Polisin bütün engellemelerine rağmen kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için sokaklardan vazgeçmeyen feminist yoldaşlarım,
• Güvenlik ve genel ahlâk gerekçeleriyle yürüyüşleri ve sanatsal etkinlikleri yasaklanan ve sürekli hedef gösterilen LGBTİ arkadaşlarım,
• Barış için akademisyenler bildirisine imza attığı için ihraç edilen, yargılanan, yurtdışına gitmek zorunda kalan arkadaşlarım,
• %99 engelli raporu olduğu halde barış sürecinde çektiği belgesel Bakur nedeniyle 4,5 yıl hapis cezasına çarptırılan yönetmen Çayan Demirel ve yargılanan diğer belgeselciler,
• Yirmi yıldır Türkiye'deki pek çok toplumsal hareketi belgelediği arşivine el konan ve geri alma mücadelesi veren Oktay İnce ve onun gibi elinde kamera, ihlalleri belgelemeye çalışan video eylemciler,
• Belediyelere kayyum atanınca mekân, ekipman ve maaşsız kaldıkları halde kültür sanat üretiminden vazgeçmeyen, bağımsız oluşumlarla devam eden sanatçılar ve onların mücadelesi... benim hep yanımda oldular. Yalnız olmadığımı bana hissettirdiler.
"Osman Kavala adına alıyorum"
Ben bu ödülü Anadolu Kültür'de insanüstü bir çabayla çalışmaya devam eden iş arkadaşlarım, gözaltına alındığımda seferber olan arkadaşlarım, beni hep destekleyen ailem ve tabii Osman Kavala adına alıyorum. Osman Bey, bana bu ödülün verilmesinden büyük gurur duyduğunu iletmemi rica etti. O bize her zaman umut, cesaret ve enerji verdi. Umuyorum yakında özgürlüğüne kavuşacak, bu çalışmayı ve mücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz."
Ödüle bu yıl değer görülen diğer isimler ise şöyle:
Ales BIALIATSKI (Belarus)
Li WENZU (Çin)
El Nadim Center (Mısır)
Ameha Mekonnen Asfaw (Etiyopya)
Robin Chaurasiya (Hindistan)
Nasrin SOTOUDEH (İran)
Amina HANGA (Nijerya)
Miluska Del Carmen Luzquinos Tafur (Peru)
Mary Aileen Bacalso (Filipinler)
Irina Biryukova (Rusya)
Delphine Kemneloum Djiraibe (Çad)
Luz Mely REYES (Venezuela)
Vu Quoc Ngu (Vietnam)
Ödül, 2016 yılında Almanya'nın ve Fransa'nın dışişleri bakanları Frank-Walter Steinmeier ile Jean-Marc Ayrault tarafından yaşama geçirildi. Ödül, insan haklarının savunulması konusundaki olağanüstü çabaları mükâfatlandırıyor, ödül alan kişilerin önemli çalışmalarının desteklenmesini ve başkalarının da cesaretlendirilip onları örnek almasını sağlıyor.
Asena Günal hakkında
1973 yılında dünyaya geldi. ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans, aynı üniversitenin Sosyoloji bölümünde yüksek lisans yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü'nde Cumhuriyet dönemi sağlık politikaları üzerinden devlet-vatandaş ilişkilerine baktığı doktorasını, 2008 yılında sundu. 1998 –2005 yılları arasında İletişim Yayınları'nda editör, Toplum ve Bilim dergisinde yayın sekreteri olarak çalıştı.
2008'den bu yana Tophane'de bir kültür sanat merkezi olan DEPO/Tütün Deposu'nun program koordinatörü olarak çalışıyor. Türkiye'de sanatta sansürü belgeleyen araştırma platformu Siyah Bant'ın kurucuları arasındadır. 2014 sonbahar döneminde Columbia Üniversitesi "Alliance for Historical Dialogue and Accountability" programına katıldı. Aksu Bora ile beraber hazırladığı 90'larda "Türkiye'de Feminizm" (İletişim, 2002) derlemesi, Önder Özengi ile beraber hazırladığı "Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür" (İletişim, 2013) derlemesi, Toplum ve Bilim, Birikim, Feminist Politika, Amargi, Express ve Virgül dergilerinde yayınlanmış yazıları, kitap tanıtımları ve çevirileri bulunmaktadır. Halen Anadolu Kültür'ün genel koordinatörü olarak çalışmaktadır.
(AÖ)